BURSA-17 Aralıkta Rüşvet ve Yolsuzluk iddialarıyla İstanbul merkezli başlatılan operasyonların derin ve uluslar arası güçler tarafından yapıldığını belirten Hukukçu Av. Şakir Çalışkan, yargı kurumunun artık güvenirliğini yitirdiğini ve güce göre dönen bir Rüzgar Gülü'ne dönüştüğüne vurgu yaptı.

Konuyla ilgili İLKHA mikrofonlarına önemli açıklamalarda bulunan Av. Çalışkan; ülkenin çok olağanüstü dönemlerden geçtiğini belirterek, "Maalesef ülke olarak olağan dönemleri çok fazla göremiyoruz. Malum sürekli operasyonlar, görevden almalar, yeni atamalar gibi olağanüstü olaylar yaşanıyor." dedi.

"İnsanların adalet duygusu ve adalete olan güveni kayboluyor"
Konuyu bir hukukçu ve insan hakları savunucusu olarak değerlendirebileceğini kaydeden Çalışkan, Türkiye'de hukukun üstün olan güçlere göre işlediğini, üstün güçlerin yasama, yürütme ve yargının tamamını kendi elinde tutmak istediğini belirterek, "İşte o nedenle de çok büyük kargaşa yaşanıyor. Bütün bu curcuna içinde de insanların adalet duygusu ve adalete olan güveni kayboluyor. Hukuka olan güven sarsılıyor. Halbuki her dönemde herkese lazım olan bir şeydir."şeklinde konuştu.

Bugün üstün gibi görünenlerin yarın başka şekilde görünebileceğine işaret eden Çalışkan, "Ancak adalet terazisinin hiçbir zaman hiç kimse için şaşmaması gerekir."ifadelerini kullandı.

Uluslar arası küresel güçlerin ülkede ki operasyonel faaliyetleri sonucu her kurumun bu faaliyetlerden etkilendiğini ama en çok yargı kurumunun etkilendiğini ifade eden Av. Çalışkan, "Yargı kurumunun artık güce göre dönen bir Rüzgar Gülü'ne dönüştüğünü söyleyerek, sürekli döndüğü içinde baş döndürdüğünü belirtti.

Yargı kurumunun inandırıcılığını kaybettiğini belirten Çalışkan, bir hukukçu olarak bu olayın neticelerini çok vahim gördüklerini vurguladı.

"Ülkede, benim savcım, senin hâkimin, ayrımları yapılmışsa çok tehlikeli"
Uluslar arası küresel güçlerin saldırılarına karşı ülkenin kendi içinde otorite sağlayamamasını ve ülke içinde farklı yapılanların var olmasının olumsuzluklarını da anlatan Çalışkan, " Ülkede, benim savcım, senin hakimin, benim polisim şunun emniyet müdürü… gibi, ayrımlar başlamışsa bu çok tehlikeli. halbuki bu ülkede bizim bildiğimiz kadarıyla tek bir yargı sisteminin olması lazım."dedi.
Av. Çalışkan, emniyet birimlerinin özel dosyaların özel yöntemlerle hazırladığı dosyaların içinde tuzaklamalarla, insanların özel hayatlarının tarumar edildiğine dikkat çekerek, "İnsanların en mahrem yeri olan yatak odalarına kadar bile giriliyor." İfadelerine yer verdi.

"Porno filmlerin üzerine montajla saldırıların yapılması çok adice, hele bu bir dini grup ise"
İnsanlara, internetten veya farklı yerlerden alınan porno filmlerin üzerine montajla saldırıların yapıldığını ve bununda çok adice, ahlaksızca saldırı olduğunu kaydeden Çalışkan, " Bununda toplumda maneviyat üzerine konuşanların, dini bir cemaat liderinin veya mensupları tarafından yapıldığı söyleniyor. Şaşırmamak elde değil. Maalesef insanların kafası çok karışık. Artık kime inanacağımızı şaşırmış durumdayız.

"Bir fasık size bir haber getirdiği zaman ona hemen inanmayın"
Medya aracılığıyla gösterilen şeylere hemen inanılmaması gerektiğini vurgulayan Çalışkan, "Kendi referanslarımıza müracaat etmemiz lazım. Mesela 'Bir fasık size bir haber getirdiği zaman ona hemen inanmayın. Onu iyice araştırın' ilahi emrini hemen hatırlamamız lazım."diye konuştu.

Bu operasyonların Kürt meselesiyle ilgisi olduğunu da savunan Çalışkan, "İlk defa çözüm süreci adı altında bu kadar iyi mesafeler alınmışken bu saldırıların olmasını manidar buluyorum."ifadelerine yer verdi.

Mevcut iktidarın bu sorunu çözme kararlılığının birilerini rahatsız ettiğini bundan dolayı böyle saldırıların yapıldığını sözlerine ekleyen Çalışkan, "Ama buna yine onların saldırı yöntemleriyle değil, hukuk içerisinde kalarak, yani ahlak sınırlarını aşmadan, meşruiyet sınırlarına taşmadan, insanların özel hayatlarını tarumar etmeden, düşman dahi olsa kimseye haksızlık etmeden, düşmanın gayri ahlaki yöntemlerine tevessül etmeden bunlarla mücadele edilmesi gerekir." Dedi.
Son olarak halkı sağduyuya davet eden Çalışkan, "Halkımızı referansımız olan Kur'an-ı Kerim'le olayı kontrol etmeye çağırıyorum." diyerek sözlerini noktaladı. (Zeki Aras/Veysi Siyah-İLKHA)