Aynur Sülün / Nisanur Dergisi

Aile fertlerinin sorumlulukları konusunda şaşırtıldığı, birbirlerine karşı kışkırtıldığı, modern günahların saldırısına maruz kaldığı böyle bir dönemde; aile bireylerinin birbirlerinin hakkına riayet edebilmeleri ve sorumluluklarını yerine getirebilmeleri için bilinç zırhı ile kuşanmaya ihtiyaçları vardır.

Modern sistemlerin toplumu bozmak için kadını maşa olarak kullandığı şu dönemde bilinç zırhına kuşanacak en önemli şahıs kadındır. Çünkü Bediüzzaman Said Nursi’nin de tarif ettiği gibi ‘kadın evin içişleri bakanıdır’. Dolayısı ile evin merkezi kilit noktasıdır. Kadının, asli vazifelerinin bilincini yitirmesi aile ocağının tarumar olması için yeterli bir sebeptir.

Aile ocağı iki temel esas üzerine bina olmuştur. Bunlardan birisi ana rahmi, diğeri de ana kucağıdır. Ana rahmini bir dershane gibi algılayan her anne veya anne adayı, çocuğu konusunda daha hassas davranacaktır. Ana rahmindeyken bilinçaltı açık olan çocuğunun eğitime de açık olduğunu kavrayıp, her duyduğunu kaydettiğinin farkında hareket edecektir. Böylece çocuğunu eğitme konusunun ne kadar mühim bir konu olduğunu kavrayacaktır.

Çocuğunu eğitme noktasında bilinç kazanan anne, daha dünyaya gelmemiş çocuğu için, Allah’tan güzel isteklerde bulunacak, onun Allah’ı razı edecek bir kul olması için ve ahiretinin kurtulması için Rabbine yalvaracaktır. Her annenin bu bilinci kazanmaya ihtiyacı vardır.

Çocuğun ikinci önemli aşaması da ana kucağındaki aşamasıdır. Annesini doya doya koklayan, kendisi ile sohbet edilen, hesaba katılan ve değer verilen çocuk, kişilik gelişimini en iyi şekilde tamamlayıp, özgüven sahibi olacak ve manevi yaralar almayacaktır. Çocuğun kişilik gelişiminde en büyük etken onun annesiyle olan diyaloğudur.

Nisanur Dergisi, kadınlara unutturulan bu iki temel aşamanın farkındalığını kazandırmaya çalışan, ihmal edilen annelik konusunda kadınları eğiten bir dergi olarak çıktığından bu güne aileler için adeta bir can simidi olmuştur.

Maalesef, günümüzde kadınlardaki annelik yara almış olduğundan, birçok anne çocuğuna Allah’ın kendisine emanet ettiği bir birey nazarı ile bakmayıp; yük olarak görmekte ve eğitme gibi bir amaç gütmemektedir. Annesinin anlayış göstermediği, ilgilenmediği çocuklar içlerindeki açlığı bir türlü doyuramamakta; tatminsizliğin sonucunda kötü alışkanlıkların ve isyanın pençesine düşebilmektedirler.

Modern günahların birer lütufmuş gibi çocuklarımıza sunulduğu böyle bir zamanda çocuğu imanla yapılandıracak en önemli aktör annedir. ...

MAKALENİN TÜMÜNÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!