DİYARBAKIR - Mustazaflar Cemiyeti Diyarbakır Şubesi, Şırnak`ın Uludere ilçesine bağlı Roboski (Ortasu) köyünde 34 sivil vatandaşın savaş uçaklarıyla katledilmesinin 2. yılı nedeniyle kitlesel bir basın açıklaması düzenledi.
Şeyh Said (Dağkapı) Meydanı`nda saat: 13.00`te yapılan basın açıklamasına katılan halk, sık sık "Zalimler için yaşasın cehennem", "Roboski`nin failleri açıklansın" ve "Roboski`ye Adalet" şeklinde sloganlar atıldığı ve "Roboski`de failler açıklansın adalet yerini bulsun" yazılı afişin açıldığı görüldü.
"Failler aramızda geziyor!"
Basın açıklamasını okuyan Mustazaf Der gönüllülerinden Cengiz Aydın, bugünün Müslüman Kürt halkının dinmek bilmeyen acılarını katmerleştiren hazin ve kara bir günü olduğunu söyleyerek, aradan 730 gün geçmesine rağmen katliamın sorumlularının hala aramızda gezdiklerini söyledi.
"Bu ilk katliam değildir"
Bu katliamın ilk olmadığını dile getiren Aydın, "Faillerin kamuoyunca bilinmesine rağmen hükümetin adil bir soruşturma yapmayıp ve gerekli cezai müeyyideleri uygulamamasının izah edilir hiçbir yönü yoktur. Devletin ordusuna bağlı savaş uçaklarının bombardımanı sonucu kendi halkını katletmesi gerçeği önümüzde duruyorken, iktidarın sorumsuzca sergilediği suskunluğun vicdan sahibi olan herkes tarafından mahkûm edildiği unutulmamalıdır. Bu katliam Müslüman Kürt halkının yaşadığı ilk katliam değildir. Hükümetin olayı aydınlatıp, sorumlularını da cezalandırmadığı müddetçe bu elem verici hadiselerin tekrar edeceği de tarihsel sürecin getirdiği tecrübelerle sabittir. Bu hadise dil ucuyla fısıldayarak, küçük harflerle özür dilenecek ve sus payı kan paraları ödenerek geçiştirilecek, unutturulacak bir hadise değildir." şeklinde konuştu.
"Roboski, Hükümet için bir mihenk taşıdır"
Yeni Türkiye söyleminin samimiyetini ölçecek, adalet ve hakkaniyetini test edecek bir mihenk taşı olduğunu ifade eden Aydın, "Ama müşahede ediyoruz ki bu iki yıllık sürede hükümetin bir adım atmaması, onu sınıfta bırakmış ve vicdanlara mahkûm etmiştir. Roboskî`de 34 insan katledildiğinde verilmesi gereken tepki, hükümet tarafından kendi nasırına basıldığında verildi. Tüm kamuoyuna buradan sormak isteriz: Acaba bazı devlet görevlileri 34 masum insanı uçaklardan atılan füzelerle katledilmesi mi kınanmalı? Yoksa bir devlet görevlisinin ayak ayak üst üste atıp tesbih sallaması mı kınanmalı? Maalesef bizler 34 masum insanı katleden devlet görevlilerinin kınandığını ne Başbakan`dan ne de bir hükümet yetkilisinden duyduk." ifadelerini kullandı.
Aydın sözlerine şöyle devam etti, "Ayrıca Fırat`ın doğusunda güvenlik güçlerinin halka gördüğü gaddarlıklar da herkesin malumuyken hükümet bunların yaptıklarına da sessiz kalmakta. Ama sıra kendine karşı bazı davranışlara gelince hemen aslan kesiliyor. Bu da bize şunu gösteriyor ki, `Hükümet için bir kendileri bir de ötekiler var` veya `Bu Hükümet sadece kendine Müslüman.` Bu ise gelecek adına tehlikeli, endişe verici ve sağlıklı olmayan bir tutumdur. Şunu vurgulamak isteriz ki; özellikle başbakanın devamlı dillendirdiği Yeni Türkiye söylemi, Roboskî olayı aydınlatılmadan, sorumluları cezalandırılmadan tribünlere söylenen bir söz olmaktan öteye gitmeyecektir." dedi.
"Roboski katliamı devletin yaptığı bir katliamdır!"
"Hata veya ihmal adı ne olursa olsun Roboski katliamı, devlet eliyle işlenmiş bir katliamdır" diyen Aydın, "Roboski Katliamı, tıpkı Koçgiri, Şeyh Said Kıyamı Ağrı, Dersim, Zilan, Hani, 1943`te Van/Özalp`ta kurşuna dizilen masum 33 köylü ve Türkiye`nin yakın tarihinde yapılan binlerce gerek bireysel infazlardan ve de gerekse de toplu infazların devamıdır. Her ne kadar iktidar olan Hükümet, Türkiye`nin eski Türkiye olmadığını söylese de aslında bu elim olay bizlere 90 yıl geçmesine rağmen hâlâ Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kendi halkına karşı uyguladığı politikaların değişmediğini de göstermiştir. Cumhuriyet tarihi katliamlar üzerine bina edildi, geleceği de katliamlar üzerine ipotek edilmişe benziyor. Maalesef Roboskî bunun bir varsayım değil de güçlü bir kanaat olduğunu bizlere göstermiştir." şeklinde konuştu.
"Roboski, Hükümetin sırtında bir kambur, boynunda ateşten bir halkadır!"
Hükümete seslenen Aydın, "Halkın hizmetkârı olduğunu söylemeniz, pratiğinize bakıldığında, iddiadan öteye gitmeyen bir slogan olduğu göstermektedir. Roboskî`deki tutumunuzla maalesef bu elim olayı dolaylı olarak sahiplendiğinizi gösteriyorsunuz. Gerekeni yapmadığınız sürece, bu katliam sırtınızda bir kambur, boynunuzda ateşten bir halka olacaktır. Bu umursamazlığınız ve sessizliğiniz yapılan katliamı örtmeyecek, unutturmayacak, bilakis hep tazeliğini koruyan yara olacak ve her yıl dönümünde sizlere bakarak kanayacaktır. Varsa vicdanınız, her gün rüyalarınızı hülyaya değil bir kâbusa çevirecektir." dedi. (Ömer Yasin Ergin/Hamza Adiyaman/Ali Adiyaman - İLKHA)