MUŞ- Muş Barosu, Baro lokalinde avukatlarla birlikte Roboski katliamının yıldönümü nedeniyle basın açıklaması yaptı. Baro Başkanı Feridun Taş tarafından okunan basın açıklamasında, 2 yıl önce Türk savaş uçaklarının bombardımanı sonucunda Roboski`de 34 sivil ve masum Kürt köylüsünün zalimce katledildiğini ve katledilen Kürtlerin çoğunun çocuk yaşta olduğu belirtildi.
Roboski olayının, devletin istihbarat sonucu aldığı bilgi ile gerçekleştirdiği bir katliam olduğunu savunulan bildiride şu ifadeler yer aldı:
"Kürtlerin tarihinde olan Şeyh Sait, Koçgiri, Sason, Zilan, Dersim, Halepçe katliamlarına bir katliam daha eklendi. Katliamdan hemen sonra devlet, özellikle iktidar `Roboski katliamını aydınlatmak boynumuzun borcudur` şeklinde kamuoyuna açıklama yaparak bir hukuk devletinde ne yapılması gerekiyorsa yapılacağını beyan ve taahhüt ettiler. Kamuoyunun yoğun tepkisi, medyanın ve sivil toplum örgütlerinin ısrarlı takiplerine rağmen iki yıl geçtiği halde ciddi ve etkili hiçbir soruşturma yapılmadı. 1950 yılında General Muğla`nın işlediği katliam için gösterilen duyarlılık bile, 2011 yılında yine askerler tarafından işlenen Roboski katliamı için gösterilmedi."
 
"Roboski`de 34 Kürt`ü katleden failler halen devlet tarafından korunuyor"
Yaşam hakkına yönelik yapılan bu katliam için, etkin ve adil bir soruşturma yapılmadığını ve kamuoyunun aydınlatılmadığını değinile basın açıklamasının devamında, "Bu katliamla ilgili Cumhuriyet Savcılarının başlattığı soruşturma, sonuçta Askeri Savcılığa intikal ettirildi. Dosyada gizlilik kararı olduğu için de ne yapıldığı/yapılmadığı bilinmemektedir. Roboski`de 34 Kürt`ü katleden failler halen devlet tarafından korunuyor. Bu kişilere bombalama emri verenler halen hukuka ve kamuoyuna hesap vermiş değildir. İktidar, Kürt halkıyla helalleşme Kürt meselesini çözme, ülkede barış ve huzuru tesis etme noktasında bir irade sahibi ise, bunu, atacağı somut adımlarla göstermeli ve Roboski`ye kamu vicdanında karşılık bulacak ve insanların beklentisi olan adaleti gerçekleştirecek bir yaklaşım göstermelidir.`` ifadeleri kullanıldı.
 
"Roboski`de yaşam hakkı kasten ihlal edildi``
Roboski`de yaşam hakkının kasten ihlal edildiğini iddia edilen açıklamanın sonunda, "Adil ve vicdan sahibi herkesin bu uygulamalara karşı çıkması ve Kürtlerin meşru haklarını hukuk içinde savunması gerekir. Roboski`de yaşam hakkı kasten ihlal edildiği buna karşı olay üzerinden iki yıl geçtiği halde faillerinin yargı önüne çıkartılmaması, kimliklerinin tespit edilmemesi, ulusal mevzuatın ve Türkiye`nin taraf olduğu insan hakları sözleşmelerinin açıkça ihlalidir.
 
Öncelikle hukuk ihlallerine son verilmeli ve başta Roboski olmak üzere bölgede yaşanmış tüm faili meçhul cinayetler, gözaltında kaybetme olayları ile ilgili adil, etkili ve hızlı soruşturmalar yürütülmeli ve failler, yargı önüne çıkarılmalıdır. İkinci yıl dönümü nedeniyle Roboski katliamını şiddetle kınıyor, mağdur ailelerin acısını paylaşıyor, kamuoyunu ve tüm hukukçuları bu konuda daha duyarlı olmaya çağırıyoruz." denildi.
(M. Şirin Çağlayan-İLKHA)