“Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini biliniz;
• Hastalık gelmeden evvel sıhhatin
• Yaşlılık gelmeden evvel gençliğin
• Fakirlik gelmeden evvel zenginliğin
• Meşguliyet gelmeden evvel boş vaktin
• Ecel gelmeden evvel hayatın.” (Hakim, Müstedrek 7846)
• Hastalık gelmeden evvel sıhhatin
• Yaşlılık gelmeden evvel gençliğin
• Fakirlik gelmeden evvel zenginliğin
• Meşguliyet gelmeden evvel boş vaktin
• Ecel gelmeden evvel hayatın.” (Hakim, Müstedrek 7846)
Bir genç olarak burada en çok dikkatimi çeken gençlik oldu. Gafletteki gençlik. Üniversite bahçesine girdiğimde gördüğüm gençlik. Kimisi nefsi arzularına boyun eğmişken kimisi onları görmemek için sımsıkı kapatıyor gözlerini. Ama neden kapatıyor gözlerini. Kapandıkça o gözler, heba olacak gençler. Aç gözlerini ve uzat elini, Mus’ab’ı örnek al kendine. Hani o Medine’ye bir başıyla gidip yetmiş başıyla gelmişti huzura. Sabırlı ol, etrafına iman ve ilim tohumu atmasını bil. Elbet birgün filizlenecek o tohum, hatta etrafa koku saçacak, yeterki sen yürü.
Ey genç! Sen okyanusları aşmaya talipsin. Derede boğulmak sana yakışmaz. İman ettiğimiz, sabırla yolunda yürüdüğümüz Resulullah(s.a.v)ın gençlere verdiği önemi ve onlara duyduğu güveni bilmiyor musun? Usame b. Zeyd’i(r.a) daha 19 yaşında iken içinde Hz. Ömer ve Halid b. Velid’in bulunduğu orduya komutan yaptığını duymadın mı? Hala yerinde oturacak veya yumacak mısın gözlerini. Kalk ve sünnet ışığında etrafa ışığını saç. Daha 17 yaşında sokağa fırlayan Zübeyr b. Avvam’ı düşün. Resulullah’ın “Zübeyr benim havarimdir.” dediği genç.
Ey Muhammedi Genç! Merhum Akif’in dediği üzere;
Ey dipdiri meyyit, iki el bir baş içindir
Davransana şimdi elde senin başta senindir
Davransana şimdi elde senin başta senindir
Esma Işıklı / Kahta - Yaş: 19