Dünya Müslümanlarına saldırıların çoğaldığı şu günlerde her geçen gün İslam ümmetinin kanayan yarasına tuz basılmakta ve yara daha da derinleştirilmekte. Ne yazık ki geldiğine inandığımız bahar her geçen gün kıştan beter olmakta. Mısır’daki halk direnişi, Suriye’deki çirkin olaylar derken ümmet her geçen gün daha kötüye gitmekte.
 

Gelelim bizim coğrafyamıza yıllardır Müslüman halka yapılan zulüm kimlik, kıyafet, rol ve renk değiştirerek devam etmekte. Kendisinden başka kimseyi kabullenmeyen zihniyetler Hakk’ı razı etmek için halka hizmet eden samimi Müslümanlara haince saldırmakta. Çamur at tutmazsa izi kalır anlayışıyla halkın teveccühünü kazanmış ve her geçen gün kazanmaya devam edenlere vahşice zarar verilmekte ve verilen zararlar ne yazık ki hiç kimse tarafından görülmemekte.
 

Bu kadar çirkin olayların ve hesapların yanında İslam için hizmet etmeyi kendine vazife etmiş olan dava erleri şunu çok iyi bilmekte bizim davamız zaten öyle basit bir dava değil ki. Öyle herkesin taşıyabileceği bir dava da değil. İki ağacın arkasına sarılıp alttan alttan İslam düşmanlığı yapanların davası da değil. Bizim davamız iki biber gazıyla tomalardan gelecek sularla gerisin geriye gidilecek dava da değil. Bizim davamız atılan birkaç molotofla(!) bitecek bir dava hiç değil…
Peki ya gerçekten bizim davamız nasıl bir davadır?
 

Bizim davamız, düşman tarafından atılan oka kafa uzatanların davasıdır. Bizim davamız, Hüseyin’lerin davasıdır. “Eğer din benim kanımla ayakta kalacaksa kılıçlar parçalasın beni” diyenlerin davasıdır. Bizim davamız meydanlara kefenleri ve çocuklarıyla koşanların davasıdır. Bizim davamız Zeynep’ lerin Esma’ ların zalimlere karşı hakkı haykırdıkları davadır. Bizim davamız özgürlük namına kısıtlama getirenlere Güllü’ ce direnenlerin davasıdır. Bizim davamız Hübeyb’lerin Habbab’ların Bilal’lerin Selahattin’lerin Abdusselam’ların davasıdır. Bizim davamız tekbir nidasına Allah u Ekber haykırıp meydanları Muhammed Rehber diye inletenlerin davasıdır. Bizim davamız asıl hürriyeti güç ve kudret sahibi olan Allah’a kullukta bilenlerin davasıdır.
Selam olsun hür ve dava eri olanlara…

 

İbrahim Ethem Göztok / Siirt – Yaş: 22