Kainatın yegane sahibinin adıyla...
Bismillahirahmanirahim.
İnsanların bina yapmakta birbiriyle yarışmaları (Buhârî)
İnsanların ölümü temenni etmeleri (Buharî, müslim)
Cinâyetlerin çoğalması, fitnelerin zuhur etmesi (Buhârî,müslim)
Zinanın açıkça işlenmesi, içki tüketiminin artması, kadınların çoğalıp erkeklerin azalması (el-Ali en-Nâsif Tac)
Zamanımız da bu kadar alametlere şahit olmasına rağmen insanoğlunun hala ibret almayışı ayeti kerime de belirtildiği gibi (Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir; gözlerinin üzerinde perdeler vardır. Büyük azab onlar içindir) (Bakara:7) Hakikatı görmezler, insanlar arasında tefrika, ayırımcılık ve fitne sokarlar. İşte bu insanlar şeytanın bile aşırıya kaçmaktan sakındığı, ama o insanların sakınmadığı ve daha çok küfürde azdığı kişilerdir.
Günümüz insanlarına baktığımız zaman bazen öyle cümleler ağızdan çıkar ki bunların telafisi yoktur. Normalmiş gibi devam edilir, bazen espiri konusu haline bile getirilir. Bazen farkın da olmadan, ya da ciddiyetini idrak etmeye çalışmadan bilinçsizce hareket edilir. Aslın da bu durum tamamen sistemli bir şekilde insanlar üzerinden deneme ve bir amaç için kurgulanmış bir tezgahtan öte bişi değildir.
Henüz küçük yaşta modanın takipçisi olan bi çocuk büyüyünceye kadar takip ediği moda kavramı bilinç altına yerleşir.
-senin ayakkabının markası ne?
-ne bileyim ayakkabı işte.
-ne kadar çok gericisin ne marka giydiğini bilmiyon mu? gibi durumlar zuhur edebilir. Burda gericilikten kasıt aslında senin kafan neden kibir, gösteriş, riya... dan uzak demeye getirir.
-Bismillah deyip kalkalım hadi.
-Tamam sofi kalkalım.
Her bismillah diyen insan burda geri kalmışlığı temsil ediyor herzaman ki gibi, gene bilinçsiz ve farkında olmadan oynanan bir oyunun kurbanı...
Ortamlar da çirkin ve rezil sözlerin söylenmesi dinin basite alınması, günahlarla dalga geçilircesine kahkaha atılması Said nursi’nin dediği gibi en büyük düşmanımız cehalet, zaruret ve ihtilaftır.
-Kızı nikahına alacak değilsin ya....
-Zina yapacağın kadın günahına değecek.
Şimdi cehalet içerisin de kendini kaybetmiş bir insandan başka bu sözleri kim sarf edebilir.
Okulların önüne polis yerleştireceğinize, Kalplerine Allah korkusu yerleştirmek daha sağlam değil mi?
Bir gazete de şöyle bir başlık olabilir mi Müslüman bir ülkede? ‘‘Dindar nesil, Dindar öğretmen atadılar’’. ya da ‘‘Türbanı takan çok, Anayasayı takan yok’’. Bu nasıl bir gençlik yetiştirme ve gençliğe hitabedir.
Demokratikleşme paketinden sadece Andımızın kaldırılması ve Kamuda başörtüsü yasağının kalkması niye bazılarının Halüsinasyon görmesine neden oldu ki? Kendi durumunu unutup, mazlum olan ezilen kardeşi için ellerini semaya kaldırıp dua da bulunan ve destek veren niye bazılarının uykusunu kaçırdı ki? Kendi ülkende o kadar aç varken sanane başkalarının açlarından diyen insanlar, ellerindeki 70 liralık rakı şişesini ağzına diklerken, kendi ülkesinde ki açlara karşı, ihanet değilse nedir?
Ahlak dışı sistemlerin müteselsil unsurlarına karşı Hak arayışlarına sağır ve dilsiz haleri, insanlık yıkımı üzerindeki en büyük organ değil mi?
Tarih, hep aynı sahneleri Tekerrür etme zorunluluğunu niye hep gösteriyo anlamış değilim. Sorun biz miyiz Tarih mi belirsiz?
İşte bu oyunların, gençlik üzerinde oynanması asla tesaddüf değildir.
Selam ve Dua ile....
Adnan Memiş / Tekirdağ - Yaş: 21