DİYARBAKIR - Mütedeyyin kimlikleriyle tanınan ve Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle düzenleyecekleri programın broşürlerini dağıtırken PKK`li grupların saldırısına uğrayan, ardından da haklarında dava açılan Bilge Gençlik Kulübü üyesi 5 kişiye verilen cezayı kınayan Mustazaflar Cemiyeti Diyarbakır Şube Başkanı Nuri Güler, mütedeyyin insanlara yapılan zulme sessiz kalanların kendilerine hafiften dokunulduğunda kıyametleri kopardıklarını söyledi.

"Yaşananlar tamamen hukuk faciasıdır"
Yaşananların hukuk skandalı olduğunu, yaralanan öğrencilerin suçluymuş gibi göstermenin kabul edilemez olduğunun altını çizen Güler, dindarlara yapılan haksızlıklara ses etmeyenlerin, kendilerine karşı yapılan en ufak olumsuza karşı kıyametler kopardıklarını söyledi.

"Hükümet kendine çeki düzen vermeli"
Bilge Gençlik Kulübüne ceza veren yargıya ve olayları farklı göstermeye çalışan emniyete artık halkın güvenmediğini ileri süren Güler, "Bu kurumlar sevmedikleri insanları mahkûm ederek cezalandırıyor. Allah-u Teâlâ bunun hesabını bir şekilde soracaktır. Hükümetin kesinlikle kendisine çeki düzen vermesi lazım ve geçmişte yaşanan mağduriyetlere de el atması lazım. Bu gençlerin mağduriyetlerinin, hesabını kim soracak. Hükümet neden bu olaya sessiz kalıyor. Bu gençler aldıkları cezalardan dolayı belki de okullarından olacaklar. Hükümlü olduklarından dolayı ömürlerinin sonuna kadar bu acıyı çekecekler. Bu mazlumların ahını kim kaldırabilir?" diye sordu.

"Kabadayılık yapanlar ortada"
Dicle Üniversitesinde yaşanan olaylarda kavgaları çıkaranların belli olduğunu söyleyen Güler, "Kavgayı çıkaran belli, kabadayılık yapan belli ama buna rağmen kolluk kuvvetleri bu zulme maruz kalan, özellikle mağdur olan gençleri suçluymuş gibi fezlekeler hazırlayıp mahkemeye sunmaları ayrı bir skandaldır." dedi.

"Küçük çocuklara sorulsa bile bunun hukuk faciası olduğunu söyler"
Bölgede yaşanan hukuksuzlukların hiçbir zaman görülmediğini söyleyen Güler, "Belki bu bizim kimliğimizden de kaynaklanan bir şeydir. Bu bölgeyi bir nevi cezalandırıyorlar. Bu bölgedeki ahı kimse işitmiyor ve işitmekte istemiyor. Bilge Gençlik Kulübü öğrencilerine verilen cezaları küçük çocuklara sorsanız bile bu yapılanların bir hukuk skandalı olduğunu söylerler. Yapılan zulüm ortadadır. Bu gençler bir etkinlik yapmaya çalışıyorlar ama buranın hâkimiyeti benim diyen ve izin vermeyen o zihniyet bunları cezalandırma yerine bu mağduriyeti yaşayan gençleri cezalandırıyorlar. Bu bir zulümdür. Bu insanları hedef noktasına koyarak bunları bastırma adına gençleri cezalandırmıştır. Bu bir hukuk skandalıdır." ifadelerini kullandı.

"Dindar kişilere sebepsiz yere cezalar veriliyor"
Kendilerinin ve kendilerine yakın birçok sivil toplum kuruluşunun haksız ve kanunsuz bir şekilde baskına uğradığını belirten Güler, "Legal çalışmakta olan derneklerimiz sanki örgütsel bir suç işlemiş gibi gösterilerek onlarca insana ceza yağdırıldı. Bunu defalarca yetkililere iletmemize rağmen hiçbir sonuç çıkmadı. Hepsine göz yumuldu. Ancak bugün işin ucu onlara dokununca hemen feryada başladılar. Yaşanan bu mağduriyetlerin neticesinde birçok insan şuanda cezaevlerindedir." ifadelerini kullandı.

"Mazlumun ahı kimsede kalmaz"
Gündemde olan yolsuzluk baskınlarının mazlumların ahından kaynaklandığını söyleyen Güler, "Her defasında mağdur olan mütedeyyin insanları ve kendi camiamıza karşı yapılan komploları yetkililere söylememize rağmen herhangi bir destek bulamadık. Bize karşı takındıkları tek tavır kulaklarını kapayarak bizleri dinlemeleridir." şeklinde konuştu.
Dindar gençliğe karşı yapılan bu haksızlıklar karşısında bir gün bu ahların onları bulacaklarını da unutmamaları gerektiğini söyleyen Güler, "Acaba kimliğimizden dolayı mı sürekli cezalandırılıyoruz?" şeklindeki sorularını yetkililere yöneltti.

"Herkes üzerine düşeni yapmalı"
Herkesin üzerine düşeni yapması ve aklını başına devşirmesi gerektiğini söyleyen Güler, "Bu zulüm nereye kadar gidecek? Sevmediği insanları cezalandırmak adına birçok zulümler yaşandı bu bölgede ve halen bunlar devam ediyor. İllegal dinlemeler, illegal faaliyetler gibi devlet içinde terör örgütü gibi faaliyet gösteriyorlar ve bu camiaya çok büyük zararlar verdiler. Biz artık bunun son bulmasını istiyoruz." dedi.
 
(M. Sait Adiyaman - İLKHA)