Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın kızı Esra Albayrak, "Bana sorarsanız, imam hatibin hikayesi belki de Türkiye`nin en gerçek, en demokratik hikayelerinden bir tanesidir" dedi.

Albayrak, Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi`nde, Kadıköy İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği`nce (KİHLMEZDER) düzenlenen "İmam Hatip Nesli Yetişiyor, Kardeşlikte Buluşuyor" adlı programda yaptığı konuşmada, imam Hatipli olmaktan her zaman gurur duyduğunu söyledi.

"ŞİKAYET ETMEDİK"

İmam Hatipli olmanın zora talip olmak olduğunu ifade eden Albayrak, "Şikayet etmedik. Aksine bunu bir fırsat olarak değerlendirdik. Zira şunu biliyoruz ki, ayakları hakikat üzerine sabit olmayanların imtihanı bizimkinden daha zordu" dedi.

AİLESİNE TEŞEKKÜR ETTİ

Geçen yüzyılın kolay bir yüzyıl olmadığını anlatan Albayrak, günümüzde yakın tarihin çok çabuk unutulduğuna dikkati çekerek, kendisi ve kardeşlerini imam hatip okullarına gönderen ailesine teşekkür etti.

Albayrak, imam hatiplilerin her zaman dar bir çizgiye sıkıştırılmak istendiğine vurgu yaparak, "İmam hatibin hikayesinin hiçbir zaman tam olarak anlaşılabildiğine inanmıyorum. Bana sorarsanız, imam hatibin hikayesi belki de Türkiye`nin en gerçek, en demokratik hikayelerinden bir tanesidir" diye konuştu.

"Bugüne kadar yaşanan hikayeler biz çocukken konuşulmuş kalsın"

İmam hatip okullarından mezun olan öğrencilerin hikayelerinden örnekler veren Albayrak, "Ne olursa olsun diplomamda `imam Hatipli` yazacak" diyen arkadaşları da olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"İstiyorum ki çocuğum; bilmiyorum artık film mi çeker, bilmiyorum uzay üssünde bir bilimsel buluşa mı imza atar... Ama kafası bunlarla uğraşmasın. `Bu memlekete ben ne katarım`ın kavgasını versin. İstiyorum ki, bugüne kadar yaşanan hikayeler biz çocukken konuşulmuş kalsın. Neden bizden sonraki nesillerin de kaderi olsun."

Katılımcılara, kısır tartışmalarla kendilerini sınırlamamaları tavsiyesinde bulunan Albayrak, insani yaşamanın mümkün olacağı bir Türkiye`nin inşası için en iyi şekilde değerlendirme yapılması gerektiğine vurgu yaparak, "Sizler klişe düşünmek zorunda değilsiniz. Daha özgür düşünebilirsiniz. Belki de hedefiniz hep Allah`ın rızasına hizmet etmek, ümmetin rızasına hizmet etmek, hiçbir cemaatin taassubu içerisinde değil, sadece ümmetin geleceği için, menfaati için mücadele etmek olmalı. Bunun, imam hatip mezunlarının damarında olan bir şey olduğunun farkındayım. Görüştüğüm bütün imam hatiplilerde bu vardır" şeklinde konuştu.

"Türkiye siyasi hayatının hiç görmediği kadar özgür bir alan görüyoruz"

AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Özlem Zengin Topal da Ekim 2013`ten itibaren başörtülü kadınların aleyhine olan hukuksal düzenlemenin tamamıyla ortadan kalktığını söyledi.

İmam hatiplerin tarihinin Türkiye`nin demokrasi tarihi olduğunu anlatan Topal, "Bugünlere geldiğimizde, yani Ak Parti`ye geldiğimizde yeniden bir Hürriyet alanı görüyoruz. Türkiye siyasi hayatının hiç görmediği kadar özgür bir alan görüyoruz. Şu an artık üniversitelerde hiçbir yasak yok. Kamuda da yok" dedi.

Yargı üzerinden yeni bir tartışmanın başladığına dikkati çeken Topal, yargı ile ilgili tartışmanın aslında çok tanıdık bir tartışma olduğunu dile getirerek, "Mesela başörtülü kadınlarla ilgili yasaklara baktığınız zaman iki temel mecra görürsünüz. Bir tanesi çok eski bir yönetmelik. Bir diğeri de devamlı olarak tekrar eden, kelimelerin hiç değişmediği anayasal yaptırım süreci" diye konuştu.

Tehdit edenlerin her zaman korkaklar olduğunu belirten Topal, yaşanan son olaylarla ilgili demokrasinin bir daha hiç sekteye uğramaması için hep beraber birbirlerine güç vereceklerini kaydetti.

TARİHİ DOĞRU OKUMAK ZORUNDAYIZ

Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü Dr. Cihangir İşbilir ise tarihi doğru okumak zorunda olduklarını ve okuyamadıkları durumda Mısır`ın, Suriye`nin, İslam aleminin başına gelenlerin doğru olarak anlaşılamayacağını söyledi.

Yakın tarihin en büyük felaketinin Suriye`de yaşandığını anlatan İşbilir, "Niçin sadece Türkiye, Suriyeli mazlumlara sahip çıkıyor? Niçin sadece Türkiye, Mısır`daki darbe mağdurlarına sahip çıkıyor? Suriye, Mısır niçin bu kadar önemli? Hindistan, Bangladeş, Pakistan niçin bu kadar önemli? Bugün bu hakikatleri görmek için tarihi görmek ve İslam dünyasının nasıl parçalandığını, nasıl oyunlar kurgulandığını yeniden okumak lazım" diye konuştu.

DİNİMİZDE BEDDUA KÖTÜDÜR

KİHLMEZDER Başkanı Faruk Bilal Şener de "İmam Hatip Nesli Yetişiyor, Kardeşlikte Buluşuyor" programıyla birlik ve beraberliğin önemini kanıtlamak istediklerini söyledi.

Şener, 17 Aralık`ta başlayan olayların hem Ak Parti hem de Başbakan`a karşı bir refleks olduğunu gördüklerini belirterek, "Biz yine de tüm inananlara sadece ve sadece dua edeceğiz. Zira dinimizde beddua kötüdür. İmam hatip camiası her zaman milli iradenin yanında olarak, ülkenin birlik ve beraberliğinin teminatı olacaktır. 28 Şubat gibi post modern darbeleri yaşayan bizler, bugünün modern darbe girişimlerini çok iyi okuyoruz" ifadelerini kullandı.

Faruk Bilal Şener, konuşmacılara plaket ve çiçek takdim etti.

"İmamhatipnesli" hashtagı ile twitterde de paylaşımların yapıldığı program, sanatçı Ömer Karaoğlu`nun konseriyle son buldu.

rotahaber