Reklamlar, tüketim kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olarak zihnimizi kapladı. Biz farkında olmadan beynimize o kadar reklam verisi girdi ki bütünlüklü, sistemli düşünme yeteneğimiz felç oldu. Zihin fonksiyonlarımız bir karmaşanın içinde. Televizyonda her hangi bir haber kanalında üzücü bir trafik kazasını izlerken, onu algılama, ona acıma fırsatı bulmadan pat diye araya giren bir reklamla karşılaşıyoruz. Bir otomobil reklamının ardından alakasız bir deterjan reklamıyla zihnimiz düzenini, duruluğunu git gide kaybediyor. Televizyona ayrılan vakit başlı başına bir problemken bir de reklamların insan zihni üzerinde ki zararı yadsınamaz nitelikte.
Reklamların, insanın düşünebilme, odaklanma v.s yeteneklerini olumsuz etkilemenin yanında, en acı olayların ayrımına varmayı bile engelliyor. Gündemde bir Mısır bir Suriye varken ve küfür durmadan çalışıyorken, Müslüman’ın reklamları dahi abartılı bir şekilde takip etmesi içler acısı bir durum. Ne yazık ki bu davranışlarımızla ‘pasif Müslüman’ tanımını lâyıkıyla hak ediyoruz ve pasif Müslümanlar olarak fazla yer kaplıyoruz. Bu hantallıktan kurtulup bir an önce sirkelenmektir gereken. Zira gün aktif Müslüman olma günüdür. Selametle
Zehra Zaloğlu / Batman - Yaş: 18