KOCAELİ- 83.Yıl dönümünde Menemen'de katliamının kurbanları düzenlene programla anıldı.

 

Program, idam edilerek suçsuz yere katledilen 22 mazlum insanın ruhları için önce Kur'an-ı Kerim okundu ve dua edildi. Ardından İnsan Hakları Savunucuları Derneği Genel Başkan Yardımcısı Behlül Metin, Memenmen vakası bahane edilerek katledilen mazlumlar için bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya destek veren vatandaşlar ellerinde, 'Zorba CHP yönetiminin Menemen provokasyonuyla katlettiği Müslümanları rahmetle anıyoruz' yazılı pankart açtı.

 

Basın açıklamasını okuyan Metin konuşmasına, 23 Aralık 1930 yılında, 22 mazlum insanın, devleti kuran zorba CHP anlayışının bir tertibi olarak gerçekleşen Menemen provokasyonunda asılarak katledildiğini belirterek, masum ve mazlum Müslümanlara Allah'tan rahmet dileyerek başladı.
Konuşmasında 22 mazlum insanın Şahadetlerini tebrik eden Metin, "Bunları katleden zorba CHP anlayışını da kınıyoruz. Bu olay CHP rejiminin, varlığından rahatsız olduğu çok sayıda alim ve hocayı etkisiz hale getirmek, Müslüman halka göz dağı vermek için, günümüzdeki Danıştay saldırısı benzeri bir provokasyondur. Kurulduğu günden beri bu ülkenin Müslüman halkını ve inancı olan İslam'ı kendine tehdit olarak gören CHP anlayışı, 6 tane esrarkeşin esrar çektikten sonra çıkarttığı bu olayı utanmadan Müslümanlara mal etmekte ve bunu bahane ederek Müslümanlara, halkın İslam inancına sövmektedir . Ey bu halkın inancı olan İslam'ın düşmanı CHP! Bu olayda kullandığınız esrarkeş piyonlar, İslam'ın değil, olsa olsa, Allahtan korkmayan, haramdan sakınmayan sizin dinsiz anlayışınızın temsilcisi olabilir. Nitekim elebaşı durumunda olan derviş Mehmet adındaki kişi çevresinde tescilli bir esrarkeş olup, 'Ben Mehdiyim' diye piyasaya çıkmış ve ona karşı çıkan Subay Kubilay'ı katletmiş, olaydan sonra da üzerinden esrar çıkmıştır." ifadelerine yer verdi.

 

Memenen provokasyonunu Müslümanların üzerine yıkmak isteyenlere de seslenen Metin, "Siz Müslümanları kendiniz gibi cehennem ateşinden korkmaz, Allah'tan utanmaz mı sandınız ki, esrar ve içki gibi Allahın haram ettiklerini kullansın. Bir de utanmadan kalkmışsınız 80 senden beri bu esrarkeşlerle birlikte gerçekleştirdiğiniz provokasyonu bahane edip Menenmen'di, Kubilay'dı, irticaydı diye Müslümanlara ve İslam'a, kininizi, nefretiniz kusuyorsunuz. Bir çocuğun zekası dahi, esrarkeşler topluluğunun İslam adına hareket edemeyeceğini idrak eder. Sizin zeka seviyeniz bir çocuktan çok daha geride mi, yoksa bunun çok iyi farkında olduğunuz halde sırf bunu, Müslüman halkın inancına saldırmak için utanmadan, ahlaksızca 80 senden beri kullanıyor musunuz? İslam'a ve halkın inancına saldıracaksanız mert olun, dürüst olun. Menemen'de esrarkeşlere yaptırdığınız provokasyonu bahane ederek değil, İslam yerine irtica kelimesini kullanarak değil, dürüstçe, mertçe bunu yapın. Dürüstçe deyin ki 'Ey bu ülkenin Müslüman halkı, biz sizin inancınız olan İslam'ı istemiyoruz, bu ülkenin Müslüman bir ülke olmasını istemiyoruz , bunlara karşıyız. ' deyin. Artık halk bunları yutmuyor. En büyük kanıtı da CHP'nin 63 seneden beri iktidar yüzü görmeyişidir." dedi.

 

Menemen hadisesi sonrasında Mustafa Muğlalı başkanlığında kurulan divanı harpte, olayı çıkartan 6 kişi ile beraber 105 kişinin yargılandığını belirten Metin," Suçsuz yere yakalananların 17 tanesi de İzmit'li hemşerimizdir. Bu olayda asıl mağdur olan ise, olayı çıkartan 6 kişilik esrarkeş çetesi dışında, hiçbir suçu olmadığı halde idam edilen 22 insan ve hapse atılan yüzlerce kişidir.Bu provokasyondan sonra hadisenin elebaşsısı olarak, 90 yaşındaki Erbilli Esad Efendi gösterilmiş, tutuklanıp idam cezasına mahkum edilmiştir. Aynı zamanda Esad Efendinin oğlu olmaktan başka hiçbir suçu olmayan, çocuğu Ali Efendi'de idam edilmiştir. Sormak gerekiyor, ulaşımın ve iletişimin çok zor olduğu o günlerde Menemen neresi, Esad Efendinin yaşadığı İstanbul neresi?. 17 İzmit'li hemşerimiz suçlu diye yargılanarak hapse atılmıştır. İzmit neresi, Menemen neresi?.İdam edilenlerin biri de kimliği Hayim oğlu Jozef adlı bir yahudidir. Suçu da o gün esrarkeş Mehmet ve arkadaşlarına, parasıyla ip satmış olmak. Mahkemede irticacılıkla suçlandığı zaman verdiği cevap çok ilginçtir, "Şeriat kim, ben kim?, ben yahudiyim ama havraya dahi gitmem, dinle alakam yok.' demiştir." ifadelerini kullandı.

 

Basın açıklamasında devlet yetkililerine de seslenen Metin," Bizler insan hakları savunucusu bir sivil toplum kuruluşu olarak, devleti, yetkilileri tarihimizdeki bu kara sayfayla yüzleşmeye davet ediyoruz.Normalleşme sürecinde, bu insan hakları ayıbından dolayı, Menemen provokasyonu kullanılarak idam edilen bu insanların yakınlarından devlet özür dilenmelidir. Devleti kuran parti CHP'nin provokasyonuyla suçlu gösterilen bu mazlum insanlara itibarları iade edilmelidir. Gerek devlet organlarınca, gerek bir takım çevrelerce, 80 seneden beri bu olay vesile kılınarak, irticacı, yobaz diye Müslüman halkın inancına küfredilmesinden dolayı, halktan da özür dilenmelidir. Gerçekleri yansıtmayan Menemen vakası ile ilgili olaylar okullarda okutulan tarih kitaplarından çıkartılarak, bir irtica vakası değil, devleti kuran parti CHP tarafından, bir kaç esrarkeş provakatör kullanılarak, dindar insanların katledildiği bir insan hakları ihlali vakası olarak yer almalıdır." Şeklindeki taleplerini dile getirdi.

 

Konuşmasının sonunda Menemen hadisesi nedeniyle idam edilenlerin yakınlarına da seslenen Metin, "İdam edilenlerin isimlerini bilsek dahi yakınlarını tanımıyoruz. Fakat bu ilanımızı duyan varislerini, İnsan Hakları Savunucuları Derneğine dilekçe ile başvurmaya davet ediyoruz. Derneğimize yapacakları yazılı başvurudan sonra, derneğimize bağlı avukatlarca bu mağdurların itibarını iade ve varislerine tazminat ödenmesi konusunda önce iç hukuk kurumlarında, netice alınamadığı takdirde de uluslararası kurumalarda dava süreçlerini başlatacağız. Devleti kuran parti, CHP iktidarının katlettiği bu mazlumların, haklarının alınması için gerekli hukuki mücadeleyi sonuna kadar vereceğiz. Hukukta suçun şahsiliği esastır ve bu tip davalarda kazanılması en kolay davadır. Lütfen bu ilanımızın ulaştığı mazlumların varisleri bunu ihmal etmeyip İnsan Hakları Savunucuları Derneğine gerekli başvuruyu yapsınlar, Menemen'de katledilen manzumlarla ilgili biz de harekete geçelim." dedi. (İLKHA)