BURSA - Kanaat önderleri ve âlimler, miladi yılbaşının İslam kültüründe bulunmadığını hatta miladi yılbaşının batılılaşma ve yozlaşma gibi süreçlerinin başlangıcı olduğunu söylediler.
Molla Mahmut Kılıç, takvim mefhumunu anlatarak takvimin, zamanı belli bir programa göre değerlendirme, amele tahvil etme endişesinin maddi ifadesi olduğunu söyledi.
Kur`an-ı Kerim`de zaman mefhumunun birçok ayette çok değişik kelime ve tabirlerle ifade edildiğini kaydeden Kılıç, "Bundan dolayı şanı yüce Allah Kuran-ı Kerim`in Bakara suresinin 189. ayetinde takvimin insan hayatının bir vazgeçilmezi olduğunu beyan ederek şöyle buyuruyor,
`(Ey Muhammed) Sana hilal halindeki ayları sorarlar. Deki, Onlar insanlara ve bilhassa hac zamanının ölçüsüdür." dedi.
"Kutlamaların Hz. İsa`nın doğum müjdesi ile yakından uzaktan bir alakası yoktur"
Ümmet olarak Müslümanların eskiden beri el birlik kullandıkları takvimleri Hicri takvim olduğunu belirten Kılınç, "Hz İsa`nın doğumunu esas alan Miladi takvim ise batılılaşma süreci ile birlikte kültürümüze zorla sokulmaya çalışılan bir zaman dilimidir. Miladi yılbaşılar bilindiği gibi Hıristiyan âleminde bir bayram havasında kutlanmaktadır. Ve Bu Kutlamalar Hz. İsa`nın doğum müjdesi ile yakından uzaktan bir alakası yoktur." diye konuştu.
"Yılbaşı geceleri günah ve isyanda yarış geceleri haline geldi"
Yılbaşı gecelerinin neredeyse günah ve isyanda yarış geceleri haline geldiğinin altını çizen Kılıç, "Her türlü rezaletin yaşandığı bu mübarek gün ve gecelerde ne yazık ki Müslümanlar, Hıristiyan âleminin geleneklerini yılbaşı gecelerinde fütursuzca canlı tutmaya çalışmaktadırlar. Ekranlara yansıyan rezaletler boy boy servis edilmekte ve maalesef gençliğimizi de bu rezaletlere özendirmek istemektedirler. Oysa İslam da bu tür rezalet ve çirkefliklerin yeri yoktur." ifadelerine yer verdi.
"Hicri ve Miladi yılbaşlıların ibadetle geçirilmesi gerekir"
İslam dinin Müslümanların bu geceleri içkili, kumarlı cazlı bazlı geçirmelerini yasakladığını söyleyen ve hatta bunu nefse zulüm olarak ifade ettiğini belirten Kılıç, "Çünkü İslam`da insan hayatı kutsaldır, zaman mefhumu önemlidir. Ve bu açıdan bakıldığında gerek Hicri, gerek Miladi yılbaşıların ibadetle geçirilmesi gerekir." dedi.
Müslümanların Medine`de İslam devletinin kurulması ile birlikte yüce Allah`ın yeni bir ümmet, yeni bir medeniyet, yeni bir tarih yeryüzünde inşa ettiğini vurgulayan Kılıç, "Dolayısıyla İslam toplumu kendi kurduğu kültür ve medeniyet esası üzerinde beşeriyeti kumanda etmesi gerekir. Fakat ne acıdır ki İslam ülkelerinin çoğu kendi halklarının inanç ve ibadetlerini hiçe sayarak bugün batının güneş yılını esas alan miladi takvimi kullanmaktalar." ifadelerini kullandı.
"Batı sevdası ümmetin iliklerine kadar işlemiş"
Kılınç, " Batı sevdası iliklerine kadar işlenmiş olan ümmetin Batılılaşmış idarecileri birçok İslami farizayı Müslüman toplumun hayatından çıkardığı gibi yılbaşı gecelerini kutlama geleneğini de maalesef batılılar gibi kutlamaya başlamış ve bunu kendi halklarına da empoze etmeye çalışmaktalar. Bununla da başta halklarına ve daha sonra da İslam kültür ve medeniyetine ihanet etmiş bulunmaktalar."dedi.
"Yılbaşı İslami bir değil hatta İslam`a aykırı bir gelenektir"
Yılbaşının İslami bir gelenek olmadığını belirten Molla Nizamettin Yaçin, Yılbaşının İslam`a aykırı bir gelenek olduğunu ifade etti.
İslam için kabul edilen yılbaşının Allah`ın Resulü`nün (s.a.v) hicret yıldönümü olduğuna dikkat çeken Yaçin, Miladi yılbaşının her ne kadar Hz. İsa`nın doğduğu günleri esas alınarak yapılsa bile o gün yapılan çirkinliklerin, oyunların ve o gece yapılan tüm eğlencelerin bir Peygambere hakaret niteliği taşıdığını kaydetti.
"Kutlamaların tamamı Hz. İsa`ya bir hakarettir"
Hz. İsa`nın ve diğer tüm peygamberlerin çirkin işleri ortadan kaldırmak için gönderildiğini söyleyen Yaçin, "Hal böyle iken Hıristiyan âlemine mensubiyetini iddia ederek yapılan kutlamaların tamamı Hz. İsa`ya bir hakarettir. Çünkü gerçekten Hz. İsa`nın getirmiş olduğu mesajı insanlara iletip de o şekilde onu kutlamış olsalardı bizde onu kutlardık." şeklinde konuştu.
"Müslümanlar Muhammed`e (s.a.v) sahip çıktıkları gibi Hz. İsa`ya (a.s) da sahip çıkmalı"
Tümüyle Hz. İsa`nın (a.s) ilahi mesajlarını saptırmak ve İslam`ı Hıristiyanlığa dönüştürmek için sinsi ve karanlık güçlerin sürekli çalıştığına dikkat çeken Yaçin, Müslümanların Hz. Muhammed`e (s.a.v) sahip çıktıkları gibi Hz. İsa`ya (a.s) da sahip çıkmaları gerektiğini söyledi.
"Kumarın devlet eliyle yapılması büyük bir faciadır"
Yılbaşı dolaysıyla yapılan Milli Piyango çekilişlerine de değinen Yaçin, bu durumun Devlet eliyle yapılmasını büyük bir facia olduğunu söyledi.
Yaçin, Müslümanların gaflete dalıp `Belki bir şeyler kazanırım` düşüncesiyle kumara el atmamalarını, böyle girişimlerde bulunmaması gerektiğini belirterek, bunu helal sayıp el atanların da dinden çıkacağının altını çizdi.
Molla Mahmut Kılıç, takvim mefhumunu anlatarak takvimin, zamanı belli bir programa göre değerlendirme, amele tahvil etme endişesinin maddi ifadesi olduğunu söyledi.
Kur`an-ı Kerim`de zaman mefhumunun birçok ayette çok değişik kelime ve tabirlerle ifade edildiğini kaydeden Kılıç, "Bundan dolayı şanı yüce Allah Kuran-ı Kerim`in Bakara suresinin 189. ayetinde takvimin insan hayatının bir vazgeçilmezi olduğunu beyan ederek şöyle buyuruyor,
`(Ey Muhammed) Sana hilal halindeki ayları sorarlar. Deki, Onlar insanlara ve bilhassa hac zamanının ölçüsüdür." dedi.
"Kutlamaların Hz. İsa`nın doğum müjdesi ile yakından uzaktan bir alakası yoktur"
Ümmet olarak Müslümanların eskiden beri el birlik kullandıkları takvimleri Hicri takvim olduğunu belirten Kılınç, "Hz İsa`nın doğumunu esas alan Miladi takvim ise batılılaşma süreci ile birlikte kültürümüze zorla sokulmaya çalışılan bir zaman dilimidir. Miladi yılbaşılar bilindiği gibi Hıristiyan âleminde bir bayram havasında kutlanmaktadır. Ve Bu Kutlamalar Hz. İsa`nın doğum müjdesi ile yakından uzaktan bir alakası yoktur." diye konuştu.
"Yılbaşı geceleri günah ve isyanda yarış geceleri haline geldi"
Yılbaşı gecelerinin neredeyse günah ve isyanda yarış geceleri haline geldiğinin altını çizen Kılıç, "Her türlü rezaletin yaşandığı bu mübarek gün ve gecelerde ne yazık ki Müslümanlar, Hıristiyan âleminin geleneklerini yılbaşı gecelerinde fütursuzca canlı tutmaya çalışmaktadırlar. Ekranlara yansıyan rezaletler boy boy servis edilmekte ve maalesef gençliğimizi de bu rezaletlere özendirmek istemektedirler. Oysa İslam da bu tür rezalet ve çirkefliklerin yeri yoktur." ifadelerine yer verdi.
"Hicri ve Miladi yılbaşlıların ibadetle geçirilmesi gerekir"
İslam dinin Müslümanların bu geceleri içkili, kumarlı cazlı bazlı geçirmelerini yasakladığını söyleyen ve hatta bunu nefse zulüm olarak ifade ettiğini belirten Kılıç, "Çünkü İslam`da insan hayatı kutsaldır, zaman mefhumu önemlidir. Ve bu açıdan bakıldığında gerek Hicri, gerek Miladi yılbaşıların ibadetle geçirilmesi gerekir." dedi.
Müslümanların Medine`de İslam devletinin kurulması ile birlikte yüce Allah`ın yeni bir ümmet, yeni bir medeniyet, yeni bir tarih yeryüzünde inşa ettiğini vurgulayan Kılıç, "Dolayısıyla İslam toplumu kendi kurduğu kültür ve medeniyet esası üzerinde beşeriyeti kumanda etmesi gerekir. Fakat ne acıdır ki İslam ülkelerinin çoğu kendi halklarının inanç ve ibadetlerini hiçe sayarak bugün batının güneş yılını esas alan miladi takvimi kullanmaktalar." ifadelerini kullandı.
"Batı sevdası ümmetin iliklerine kadar işlemiş"
Kılınç, " Batı sevdası iliklerine kadar işlenmiş olan ümmetin Batılılaşmış idarecileri birçok İslami farizayı Müslüman toplumun hayatından çıkardığı gibi yılbaşı gecelerini kutlama geleneğini de maalesef batılılar gibi kutlamaya başlamış ve bunu kendi halklarına da empoze etmeye çalışmaktalar. Bununla da başta halklarına ve daha sonra da İslam kültür ve medeniyetine ihanet etmiş bulunmaktalar."dedi.
"Yılbaşı İslami bir değil hatta İslam`a aykırı bir gelenektir"
Yılbaşının İslami bir gelenek olmadığını belirten Molla Nizamettin Yaçin, Yılbaşının İslam`a aykırı bir gelenek olduğunu ifade etti.
İslam için kabul edilen yılbaşının Allah`ın Resulü`nün (s.a.v) hicret yıldönümü olduğuna dikkat çeken Yaçin, Miladi yılbaşının her ne kadar Hz. İsa`nın doğduğu günleri esas alınarak yapılsa bile o gün yapılan çirkinliklerin, oyunların ve o gece yapılan tüm eğlencelerin bir Peygambere hakaret niteliği taşıdığını kaydetti.
"Kutlamaların tamamı Hz. İsa`ya bir hakarettir"
Hz. İsa`nın ve diğer tüm peygamberlerin çirkin işleri ortadan kaldırmak için gönderildiğini söyleyen Yaçin, "Hal böyle iken Hıristiyan âlemine mensubiyetini iddia ederek yapılan kutlamaların tamamı Hz. İsa`ya bir hakarettir. Çünkü gerçekten Hz. İsa`nın getirmiş olduğu mesajı insanlara iletip de o şekilde onu kutlamış olsalardı bizde onu kutlardık." şeklinde konuştu.
"Müslümanlar Muhammed`e (s.a.v) sahip çıktıkları gibi Hz. İsa`ya (a.s) da sahip çıkmalı"
Tümüyle Hz. İsa`nın (a.s) ilahi mesajlarını saptırmak ve İslam`ı Hıristiyanlığa dönüştürmek için sinsi ve karanlık güçlerin sürekli çalıştığına dikkat çeken Yaçin, Müslümanların Hz. Muhammed`e (s.a.v) sahip çıktıkları gibi Hz. İsa`ya (a.s) da sahip çıkmaları gerektiğini söyledi.
"Kumarın devlet eliyle yapılması büyük bir faciadır"
Yılbaşı dolaysıyla yapılan Milli Piyango çekilişlerine de değinen Yaçin, bu durumun Devlet eliyle yapılmasını büyük bir facia olduğunu söyledi.
Yaçin, Müslümanların gaflete dalıp `Belki bir şeyler kazanırım` düşüncesiyle kumara el atmamalarını, böyle girişimlerde bulunmaması gerektiğini belirterek, bunu helal sayıp el atanların da dinden çıkacağının altını çizdi.
(Zeki Aras-İLKHA)