İZMİR - İKÇÜ konferans salonunda gerçekleştirilen etkinliğe tüm İKÇÜ ailesi yoğun ilgi gösterdi. İKÇÜ Şiir Topluluğu Danışmanı İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Yrd.Doç.Dr.Ünal Şenel, hazırladıkları programın Mevlânâ'nın felsefesini yaşatmak ve genç nesillerin kendileriyle birlikte toplumla da barışık yaşamaları bakımından faydalı olmasını dilediğini belirtti.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Galip Akhan, Hz.Mevlânâ'nın hoşgörü denildiğinde ilk akla gelen değerlerden birisi olduğunu hatırlatarak Mevlânâ'yı anma adına düzenlenen etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür etti.
"O'nun hayatı ve şiirleri ile verdiği mesaj çok iyi özümsenmeli"
Rektör Prof.Dr.Akhan, "Dünyaya sevgiyi, medeniyeti yayan ve ilmi öğreten, adaleti gösteren örnek bir ecdadın torunlarıyız. Ecdadımızdaki o büyük değerlerden biri de Hz. Mevlânâ'dır. O yüz yıllardır insanlığa ışık saçan ve insanlığa yol gösteren büyük bir âlimdir. Onun değerini dünya bildi ve tanıdı. UNESCO, 800 yıllık gönüller sultanı olan Mevlana'yı anmak için 2007 Yılını hoşgörü ve sevgi yılı ilan etti. Bizler de bu büyük zatı anıyoruz ve bu âlim, şair ve mütefekkiri sadece sözde anmıyor, geliştirdiği kültürü yaşatıyoruz. O'nun hayatı ve şiirleri ile verdiği mesajların bilhassa gençler başta olmak üzere insanlarımıza anlatılmasının ve aktarılmasının faydalı olacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
"Paylaşmak O'nun felsefesinin başlıca unsuru"
"Mevlânâ ve Tasavvuf" konulu söyleşide konuşan Prof.Dr. Orhan Terzioğlu ise paylaşma duygusunun Mevlânâ'nın birçok eserinde karşılaşılan bir duygu olduğunu söyledi.
Huzurlu bir insan olarak yaşamak adına paylaşmanın önemine vurgu yapan Prof. Dr. Terzioğlu, "Mevlânâ'nın bir çok eserinde paylaşmak var, paylaşmayan insan huzursuzdur. Bunun altında başka bir felsefe var: Benim değil. Benim gibi gözükse bile onda senin de hakkın var. Sen de buyur" diye konuştu.
"800 yıl önceden bugüne sesleniyor"
Tasavvufta paylaşma duygusunun öneminin yanında bir diğer erdem olan güven hissinin de ön plana çıktığını aktaran Prof.Dr.Terzioğlu, "Ne kadar güçlü olursak olalım, ne kadar zengin olursak olalım güven duygumuz yoksa her zaman hüsrandayız. Kendimizle barışırsak kendimizle var oluruz. Aksi halde önce kendimizle çatışırız. İnsanlık adına bu önemli duygulara eserlerinde can veren Hz.Mevlânâ, 1995 yılında tüm dünya tarafından kabul gören duygusal zekâ çalışmalarında ortaya çıkan sonuçların bir çoğunu öngörüyor. Mevlânâ "Ben hayâl üzerine yaşarım, hayâl üzerine yürürüm" diyor. Hayâlen düşündüğünü matematiksel kurallarla ortaya koyuyor. Daha hiç konuşulmaz iken küresel bir anlayışı sevgi, varlık saygısı, hoşgörü potasında eriterek, günümüze taşıyan Mevlânâ'nın felsefesinde; günümüz ruhsal araştırmacılarının en çok ilgilendiği konuların izlerine de rastlamak mümkündür. Metafizik ve felsefenin binlerce yıldır söylemeye çalıştığı 'ikinin bir edilmesi' olgusunu ve buradaki saklı 'bütünlüğü' yüreği ile hissetmiş olan Mevlânâ, 'Gel, ne olursan ol, gel' diyerek 800 yıl öncesinden tüm dünyaya seslenmiştir" şeklinde konuştu.
Programın sonunda Orhan Terzioğlu'na ait "Mevlânâ ve Tasavvuf" konulu resim sergisi gezildi. (İlyas Yıldız - İLKHA)
740. Vuslat Yıldönümünde Hz. Mevlânâ İzmir'de anıldı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Şiir Topluluğu "740. Vuslat Yıldönümünde Hz. Mevlânâ'yı Anma" programı düzenledi.
22.12.2013 09:51:02 / Güncel