Hasan Yılmaz / Doğruhaber / Rehberlik
Eğitimli olmak, ilim deryasına dalıp bir damla da olsa nasiplenmektir. Öyle bir deryadır ki paylaşıldıkça bitmek tükenmek bilmeyen, denize okyanusa dönüşebilen, hiç eksilmeyen bir özelliğe sahiptir. Paçaları sıvayıp kendisine geleni en güzel şekilde karşılayan en sert kayaları yumuşatıp orada bitkiler bitiren edebin ahlakın olgunluğun mektebidir. Kendi mektebinde babamız Âdem (AS) ilmi öğretip meleklere secde ettiren en ideal fikirlerin değer verdiğinden fazlasını verip bizi halifeleştiren ilimden başkası değildir.
Her mektebin kuralları olduğu gibi ilim irfan mektebinin temel kuralı, peygamberlerin mirası olan koşulsuzluktur. Nedir bu koşulsuzluk hatırlayalım: “Sizden bir ücret talep etmiyorum.
Karşılığı Allah katındadır” diyebilmektir. Peygamberler mirasından hareketle peygamberleri örnek alan bu ümmetin yetimleri şükürler olsun daha fazla okumaya başladı. Ekranlarda hukukçularımızı, doktorlarımızı en önemlisi bacılarımızın mütevazılığı ve ilimleri bizleri gururlandırıyor. Bu örneklerin ziyadeleşip toplumun geneline sirayet etmesi için eğitim kaçınılmazdır.
Eğitimin temel ayaklarından biri de sınavlardır. Sınav olur da psikolojisi olmaz mı?
Sınav psikolojisi yaşayan öğrencileri önemseyip güzel sözler sarf etmek zorundayız. Empati kuralım, on kişi anlaşıp bize “Rengin solmuş, hasta mısın?’’ dese rahatsız olup çaktırmadan aynaya bakarız. Çocuklarımızın bu psikolojilerinden yola çıkarak onların eğitimine destek verip eğitimle birlikte edebi öğretimizde “sadaka vermiş sayılırız” bir kuş misali olan çocuklarımızı ne fazla sıkmalı ne de serbest bırakmalıyız. Ölçüye dikkat etmeliyiz.
Kritik dönemi yaşayan gençlerimize gelince temel problemlerini irdelediğimizde ön plana çıkan sorunlar:
—Mesleki liselere giden öğrencilerin alt yapı yetersizliği ve zaman problemi
—Çok çalışıyorum denemelerime yansımıyor.
—Bazı derslerin zorluk derecesi
Eğitimle ilgili sıkıntıların çözümünü eğitimde aramak gerekir. Öğrencilerin sorunları nasıl olursa olsun bir çözümü vardır. İyi bir sonuç almanın örneklerine baktığımızda Adam Smith’in çalışması güzel bir örnektir. Adam Smith, bir iğne fabrikasında üretim konusunda bir araştırma yapmıştır. Çalışılan yöntem ile üretilen iğne sayısını kontrol etmiştir. Bir iğnenin her şeyiyle uğraşan işçilere çalışma yöntemlerinin yanlış olduğunu söylemiş herkesin işin bir bölümüyle ilgilenip uzmanlaşmalarını sağlamış böylece iğne sayısı on kat artmıştır.
Ülkemizde sınavlarda derece yapan öğrencilerin programlarını incelediğimizde ders ders çalıştıklarını görürüz. Psikolojide ardışıklık ilkesi bu yöntemi doğrulamaktadır. Art arda gelen konuların birbirini tamamladığını söyleyebiliriz. Gündüzleri ders ders çalışıp sınav öncesinde konularımızı erken bitirmeliyiz. Konuların erken bitirilmesi ciddi anlamda yıkıcı kaygıyı azaltacaktır. Akşamları çözümlü denemeler çözerek puanlarımızı artırabiliriz. Anlamadığımız soruların çözümünü okuduğumuzda hem soruyu anlamış olacağız hem de bir soru üzerinde birkaç soru tiplemesini öğreneceğiz. İstikrara dikkat etmeliyiz. Peygamberimizin buyurduğu gibi iki günü bir olan zarardadır. İstikrar sayesinde zeki olmasak da çalışkan olup zekileşebiliriz.
Bir düşünürün söylemiyle konumuzu özetleyelim: Daha iyi olmaya çalışmayan iyi olarak da kalamaz.
Haftaya başarı kavramını
irdeleyeceğiz inşAllah.
Selam ve dua ile…