Hazırladıkları suç duyurusu dilekçesi ile birlikte Şam Adliyesi'ne giden hukukçular, savcılığa sundukları dilekçe sonrasında adliye önünde yaptıkları açıklama ile Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne çağrı bulundu.
İnsan hakları alanında çalışan avukatlar olarak 2017 yılında birçok savaş mağdurunun yaşadığı zulümlerle alakalı bir çalışma başlattıklarını kaydeden Avukat Gülden Sönmez, "Sednaya Hapishanesi'nde veya 235 numaralı askeri istihbaratın sorgu merkezlerinde kalan, işkenceden hayatını kaybetmiş veya bir şekilde çıkmış olan, varil ve misket bombalarıyla hayatını kaybeden, yaralananlar dahil olmak üzere bazı mağdurlar bize yetki verdi. Bu yetkiye dayanarak, her birinin ifadelerine detaylıca çalışarak 7 Mart 2019 yılında Lahey'den bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne bir başvuru yapmıştık. Bu başvuruda bin 183 Suriyeli savaş mağdurunun dosyası vardı. Bu dosya içerisine hem Suriye insan hakları kuruluşları hem de müvekkillerin bize sunduğu delilleri ekledik. Bu dosyalar hala açık. Suriye Roma Anlaşması'na taraf olmadığı için bu yargılamanın yapılamayacağı söylenmişti. Oysa bugün Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısı Kerim Han, rahatlıkla bu suçlara karşı soruşturma, yargılama başlatabilir ve tutuklama kararı da verilebilir. Şimdi tüm uluslararası topluluğun talebi üzerine bu soruşturmanın aktif bir şekilde yürütülmesi, Beşar Esad ve bizim suç duyurusunda bulunduğumuz üst düzey 17 askeri ve siyasi yetkili dahil olmak üzere suçluların yargılanmasının zamanı geldi." dedi.