VAN- Van Valilğinden yapılan açıklamada, Son günlerde gerek yazılı ve görsel medyada gerekse sosyal medyada konteynır kentlerde yaşamını sürdüren vatandaşlar ve yaşam koşulları ile ilgili olarak bazı gerçek dışı haberlerin yayımlandığı belirtilerek, Van'da 2011 yılında yaşanan 23 Ekim ve 9 Kasım depremleri nedeniyle geçici barınma koşullarını temin bakımından önce çadır kentler oluşturulduğu, daha sonra ise konteynır kentler kurulduğu ve kentte yaklaşık 30 bin konteynır kullanıldığı, bu konteynırlarda 175 bin 70 kişinin geçici olarak barındığı ifade edildi.

 

"Konteynırlarda 90 aile barınmaktadır"
Afet nedeniyle konteynırları kullanan yaklaşık 30 bin ailenin aşamalı olarak kalıcı konutlara geçtiği belirtilen açıklamada, "Ramazan Bayramı sonu itibariyle verilen tahliye süresi 10 Ağustos'ta dolunca konteynır kentlere verilen elektriğin kesileceği ilgililere bildirilmiş, süre sonunda da elektrikler kesilmiştir. Sözü edilen zaman dilimi itibarıyla Van merkezde konteynerlerde kalan aile sayısı 275'dir. Geriye kalan sayı her gün, gece ve gündüz değişmek kaydıyla bugün itibarıyla; Van Merkezdeki Anadolu Konteynır Kentinde 48 aile, Tahirpaşa Konteynır Kentinde 15 aile, Kayaçelebi Konteynır Kentinde de 4 aile, Erciş İlçemizde ise 23 ailedir" denildi.

 

"Yapılan çalışmada 156 aile Valiliğin önerdiği kira desteğini alabiliyor"
Van Valiliği tarafından Eylül ayı içerisinde konteynır kentlerde yaşamaya devam edenlerin ekonomik durumları inceletildiği belirtilen açıklamanın devamında, "Durumları sosyal yardıma ihtiyaç duyduğu anlaşılan vatandaşlarımıza kira yardımı verilmesi kararlaştırılmıştır. Yapılan çalışmada 156 ailenin Valiliğin önerdiği kira desteğini alabileceği anlaşılmıştır. Bu çerçevede vatandaşlarımız bilgilendirilmiş, şu ana kadar 75 aile kira yardımı desteğinden yararlanmaya başlamıştır.Öte yandan Valiliğimiz, 'Toplum Yararına Çalışma Programı' seçeneğinden konteynır kenti boşaltan vatandaşlarımızı iş bulma konusunda desteklemektedir. Şüphesiz hem konteynır kenti boşaltan ve hem de henüz boşalmamış vatandaşlarımız ayrıca Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfımızın genel desteklerinden (Şartlı Nakit Transferi, sağlık yardımı vb) yararlanmaya devam etmektedir" ifadeleri yer aldı.

 

Konteynır kentlerde yaşayan vatandaşların Valilikten taleplerine de değinilen açıklamada, "Vatandaşlarımızdan bir bölümü belirli oranda nakit talep ederken, daha büyük bölümü 3+1 konut talep ettiklerini beyan etmektedirler. Konut talep edenlerden bazıları geri ödemesiz (bağış) konut isterken, daha büyük bölümünün talebi uygun şartlarda ödemeyi kabul ettikleri yönündedir. Yürümekte olan hukuk düzenimiz itibarıyla, konteynır kentte yaşamaktan kaynaklanan bir üstün hakkın varlığını kabul etmek mümkün değildir. Dolayısıyla buna bağlı olarak ifade edilen konut talebi karşılanabilir değildir. Nitekim bu durum vatandaşlarımızla Valiliğimizin yaptığı toplantılarda ve diğer temaslarda çok açık biçimde belirtilmiştir" denildi.

 

Konteynır kentlerin boşaltılması sinyali mi?
Konteynır kentte yaşayan vatandaşların taleplerinin yerine getirilmesinin hukuken de mümkün olmadığı belirtilen yazılı açıklamada, "Valilik olarak tavrımız nettir. Konteynır kentte yaşamaya devam eden çocuklarımızın, kadınlarımızın ve yaşlılarımızın bir an önce kiralık konutlara taşınmalarını sağlamak yönünde olup, burada bütün vatandaşlarımızın eğitim, sağlık, güvenlik gibi hizmetleri günlük olarak ve özel takip edilmek suretiyle verilmektedir" ifadeleri kullanıldı.

 

Konteynır kentte yaşayan vatandaşların kendilerine teklif edilen kira ve sigortalı iş imkanını kabul etmeleri yönünde ümit var olunduğu ifade edilen açıklamanın sonunda, kara propaganda olarak sosyal medyada yayılan haberlerin gerçekle ilgisi olmadığı vurgulanarak, bu nedenle vatandaşların sosyal medyada yer alan haberlere itiyatla yaklaşmaları tavsiyesinde bulunuldu. (Murat Dalgın-İLKHA)