Özellikle büyükşehirlerde yaşayan çocukların apartman dairelerinde yaşamaları, yeşil alanların yetersizliği nedeniyle enerjilerini atamamaları sebebiyle ekran bağımlısı bireyle olmalarına neden olabiliyor. Ekran bağımlılığı ise çocuklarda ciddi psikolojik sorunlara yol açabiliyor.
Günümüzde toplumsal bir sorun haline gelen ekran bağımlılığına karşı alınması gereken önlemlerle ilgili İLKHA muhabirine konuşan Uzman Psikolog Servet Aşan, "Ekran bağımlılığı maalesef günümüz dünyasının olumsuz sonuçlarından sadece biridir. Çocukların enerjilerini yeterince atabilecekleri yeşil alanların yok edilmesi, mahalle kültürünün kaybolması gibi alanların tahrip edilmesiyle çocuklar enerjilerini atabilecek mekân arayışına sürükler. Bu arayış maalesef dört duvar arasında keşif sürecini tamamladıkları bir ortamda enerjilerini atma çabası içerisine girerler. Dolayısıyla buradaki tek çıkar yol artık yetişkinlerle vakit geçirmek oluyor. Yetişkinlerin de günümüz dünyasının ağır koşullarıyla, fiziksel ve mental yorgunluk ile eve dönmeleri, çocuklarla sabırsız bir iletişim kurmalarına sebep oluyor. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte çocukların ekrana yönelmesi bir sebep olarak değil sonuç olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle çocuklar artık ekranda geçirdikleri vakitlerde maalesef ki psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar. Dikkat eksikliği, uyku problemleri yaşaması, duygusal faktörlerin ortaya çıkması, iniş-çıkışların olması, sosyalleşme becerilerinin zayıflamasına ve buna benzer birçok problemle karşılaşmalarına sebep oluyor." dedi.
"Çocukların sağlıklı bir psikolojiyle yetişmeleri için ebeveyn ilgisi önemli"
Ekran bağımlılığına karşı ebeveynlerin ciddi sorumluluk almaları gerektiğini hatırlatan Aşan, "Ekran sürelerinin sınırlandırılması, çocuklarla daha kaliteli zaman geçirme konusunda arayışların olması çok önemlidir. Aynı zamanda yetişkinlerin unutmaması gereken diğer bir konu da çocukların gerçekten iletişim kurmak için onları beklediği gerçeğidir. Bu yönden bakıldığında çocukların sağlıklı bir psikoloji ile yetişmeleri için ebeveynlere ve diğer yetişkin üyelere her zaman ihtiyaç duyar." diye konuştu.
"İş stresinin eve taşınması aile içi ilişkileri bozar"
Aşan, "Ebeveynlerin kendi hayatlarında da dikkat etmesi gereken birçok husus var. Bu hususlardan en önemlisi iş ve aile ilişkilerinin farklı şeyler olduğunu hatırlamalarıdır. İş yerinde yaşadığı stresi çocuklarına, eşine ve evin diğer bireylerine yansıtması iletişim problemleri ve ilişkileri bozar. Bu da stresin seviyesini gittikçe arttırır. Dolayısıyla stres olduğu, kaygı duyduğu her neyse bunu tespit etmesi ve bunlara yönelik önlemler geliştirmesi çok önemlidir. Aynı zamanda kaliteli uyku, dengeli beslenme ve egzersiz yapmak çok önemlidir. Bu stres ve kaygı yönetiminde ciddi gelişim sağlamalarına sebep olur. Ayrıca çocukların ihtiyaç duyduğu ilgiyi göstermek yine stresi düşürür." şeklinde konuştu.
"Sağlıklı bir toplum için kolektif bir şekilde çalışılmalıyız"
Sağlıklı bir toplumun oluşması adına yapılması gerekenlere de değinen Aşan, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Sevgi ve saygı iletişim becerilerinde gerçekten sabır çok önemlidir. Sadece çocuklara değil yetişkinlere de hoşgörü ile yaklaşmak ve yaşadığı zorluk ne olursa olsun mutlaka geçici olduğunu unutmamak gerekir. Sağlıklı toplumun oluşabilmesi için gerçekten de hepimizin kollektif bir şekilde çalışmamız gerekir. Eğer bunu yapmazsak, sadece işyerinde değil sosyal hayatımızda bile birtakım sorumluluklarımız olduğunu hatırlamazsak yaşadığımız stres ve kaygı yaşamımızın her alanında karşımıza çıkar. Dolayısıyla bu sadece bireysel sorumluluk değil toplumsal bir sorumluluktur. Bu sorumluluğun içerisindeki en önemli dinamik iyi olmak, sabırlı olmaktır." (İLKHA)