Medya organlarının Ramazan ayı promosyonları Kur’anlar ve dua kitaplarıdır. Belediyeler Ramazan çadırları kurarlar; ama müthiş bir şekilde reklam yaparak.

Reklam satışı artırma amaçlı bir iştir ve ticari anlamda bir değer ifade eder; ama ibadette reklam işin ruhunu öldürür ve ahlaki hastalık kategorisinde değerlendirilir.

“Görsünler” diye yapılan davranışa “Riya” denir mesela ve islami kaynaklarda “Gizli şirk” diye tanımlanır.

İşte Zaman gazetesinden Nedim Hazar da bu konuya vurgu yapıyor: 

“Ramazan çadırları mesela... İyi midir yoksa kötü mü asla emin olamadım hiçbir zaman. Şüphesiz genel hatlarıyla bakıldığı zaman hayırlı bir hizmet. Bir sürü şeye harcayabilecekleri zamanı ve parayı insanlara yemek için harcamak -herhalde- hayırlı olsa gerek!

Ama bu durumun gittikçe profesyonel bir kraliyet-teb’a ilişkisine evrilmesi beni çok rahatsız etmiştir. Bu tür işlerde olabildiğince mütevazı ve sessiz olunması gerekirken, kutsal dönemi bir tür tanıtım/propaganda, ‘başkanımız çok yaşa’ konseptine dönüştürmek, içinde bulunduğumuz ayın ruhunu kanatıp durmaktadır.”

Medyada böyle bir açıklama ilginç gerçekten. İftarları tanıtım ve yardım toplama amaçlı olarak çok iyi kullanan bir grubun gazetesinde çıkıyor bu yazı, dikkatinizi çekerim. İğne ve çuvaldız meselesini hatırlatma gereği duymuyorum.

Bu arada CHP’nin de Ramazan ayında 45 bin ilahi cd’si dağıtacağı haberi düşüyor medyaya.

Ramazan’da ilahi cd’si dağıtan CHP.

Reklam amaçlı da olsa komik duruyor, öyle değil mi?

Doğruhaber