Düzenlenen yürüyüş sonrası basın açıklamasını Peygamber Sevdalıları adına Ömer Çakır okudu.
Yüzüncüyıl Parkı'nda düzenlenen bası açıklamasını okuyan Çakır, "Hiçbir kural, kaide ve ölçü tanımayan siyonist işgal rejimi sivillere saldırmaya, yerleşim yerlerini tahrip etmeye devam etmektedir. İnsanlığa karşı suç işleyen siyonist rejimin, çocuk, kadın ve sivilleri katletmesine dünya seyirci kalmaktadır. Uluslararası toplum, dünya devletleri ve uluslararası aktörler neredesiniz? Kürsü konuşmalarıyla, kınama mesajlarıyla, uluslararası konferanslarla siyonist vahşet durmamaktadır. siyonist vahşeti durduracak başka yollar ve seçenekler gözden geçirilmelidir. siyonist işgal rejimi, kardeşlerimize yağdırdıkları bombalarla çocuk, kadın ve sivilleri diri diri yakmaktadırlar. Gazze’de insanlar bombaların alevlerinde yanarken, asıl yanan ve yok olan insanlığın vicdanı olmaktadır. Bunca vahşete karşı gücü elinde bulundurup sessiz kalanlara yazıklar olsun. Gazze için yanmayan vicdanlara yazıklar olsun." dedi.
"siyonistler, tüm kırmızı çizgileri aşmaktadır"
siyonist işgalcilerin hiçbir kural tanımadığına değinen Çakır, "Zorla yerinden edilen bir halkın çadırlarından başka bir şeyleri mi kaldı? Gözleri kan bürümüş siyonist barbarlar, çadır kentlere de saldırmaktadır. Çadır kentlerde her gün canlı yayınlarda yağdırılan bombalarla çocuk, kadın ve siviller katledilmektedir. Gazze son teknoloji silahların denendiği test alanına dönüştü. siyonist işgalciler, son model silahlarını Gazze’de kardeşlerimizin üzerine yağdırmakta, kardeşlerimizi kobay olarak görmektedirler. Atılan bombalarla ateş lavları arasında çocuk, kadın ve sivil insanlar diri diri yakılarak katledilmektedirler. Uluslararası kuralları ihlal eden siyonistler, tüm kırmızı çizgileri aşmaktadır. Siyonist işgal zindanlarında on binlerce kardeşimiz en ağır işkencelere maruz kalmaktadırlar. İşkenceler altında onlarca kardeşimiz şehid olmaktadır. siyonist zindanlarında her türlü hak ihlalleri yapılmaktadır." ifadelerini kullandı.
"Bir halk 7 defadan fazla zorla yerinden edildi."
Gazze'de her tür soykırım ve tecridin uyguladığına dikkat çeken Çakır, "Dünya Engelliler Günü'nü kutlayıp, siyonist saldırılarından dolayı engelli duruma gelen masumları görmeyenlere yazıklar olsun. Gazze’de bir yıl içinde siyonist saldırılarında 105 binden fazla kardeşimiz engelli durumuna gelmiştir. Cehennemi andıran bombaların tahribatlarından dolayı 105 binden fazla sivil mutlaka bir uzvunu kaybetmiştir. Dünya nüfusu oranına göre en fazla ampute çocuk Gazze’de bulunmaktadır. Bu çocukları engelli durumuna getiren siyonist vahşete dur demenin vakti çoktan gelip geçmiştir. Gazze’de hastanelere ilaç ve yakıtın girişine engel olunmuştur. Başta çocuklar olmak üzere uzuvlarını saldırılarda kaybedenlerin ameliyatları anestezi olmaksızın yapılmaktadır. Birçok hasta ameliyat esnasında baygınlık geçirirken bazı hastalar ise kan kaybından ve çektiği acılardan dolayı şehit olmaktadır. Gazze’de evler yıkıldı, yerleşim yerleri tahrip edildi. Bir halk 7 defadan fazla zorla yerinden edildi. Zorla yerinden edilen halkın çadırları kullanılamaz hale gelmiştir. Kullanılamaz hale gelen çadır sayısı 110 bin çadır olarak belirlenmiştir. siyonist rejim, 250 bin çadır ve karavanın Gazze’ye girişine engel olmuştur. Bir halk zorlu ve soğuk kış şartlarında ölüme terkedilmektedir. Buna müsaade edilmemeli, gerekli yardımlar ivedilikle ulaştırılmalıdır. Bireysel, toplumsal ve ülke olarak, zorlu kış şartlarında Gazzeli kardeşlerimizi unutmamalıyız. 'Müminler, sakın müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesinler. Kim böyle yaparsa, artık onun Allah ile irtibatı tamamen kopmuş olur. Allah sizi azabından sakındırıyor. Çünkü sonunda dönüş, yalnız Allah’adır.' Ali İmran: 28" dedi.
Çakır, dünyanın özgür halklarından ve mazlumların safında yer alan devlet liderlerinden talepleri şu şekilde sıaladı:
- Gazze'deki soykırımı durdurmak için İslam ülkeleri ve vicdan sahibi devletler, acil harekete geçmeli, İslami, siyasi, askeri ve insani sorumluluklarını yerine getirmelidir.
- Uluslararası toplum ve devletler, tüm baskı araçlarını kullanarak siyonist rejimin katliamlarını durdurmalıdır.
-siyonistlerin yayılmacı ve işgalci politikalarına karşı bölgesel ittifaklar kurulmalı, fiili adımlar atılmalıdır.
-Gazze’ye insani koridor açılmalıdır. Çadır, ilaç, yakıt ve gıdanın ulaştırılması için tüm imkanlar seferber edilmelidir.
- Direnişe askeri, lojistik ve teknolojik destek verilmelidir.
-Seçimle işbaşına gelmiş olan HAMAS, Filistin halkının meşru temsilcidir.
- HAMAS’ın onayından geçmeyen her türlü karar gayri meşru olup, hiçbir geçerliliği yoktur.
-HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartları desteklenmelidir.
- Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların pratikte yerine getirilmesi için siyonist şer ittifakına karşı baskı yapılmalıdır.
-Siyonist işgal rejimine karşılık veren Yemen, Irak, İran ve Lübnan desteklenmelidir.
-Siyonist soykırımcılara destek sağlayan ürünlerin boykot edilmesine devam edilmelidir.
-Üçüncü ülkeler üzerinden siyonist işgal rejimine petrol sevkiyatı başta olmak üzere ticaretin her türlüsünden vazgeçilmelidir.
-Meclise sunulmuş olup uzun süredir bekletilen, Gazze’de soykırım suçunu işleyen Türkiye vatandaşı siyonistlere yönelik çifte vatandaşlık yasası kanunu ivedilikle yasallaşmalıdır.
-siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz.
Gazze'nin kahraman halkına, izzeti kuşanan liderlerine, Şehid Yahya Sinvar’a, Şehid İsmail Heniyye’ye ve daha nice yiğit kahramanlara selam olsun. siyonist işgale direnen mücahitlere selam olsun.
Program yapılan duanın ardından son buldu.