VAN- Son zamanlarda özellikle Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde yaşanan olayları İlke Haber Ajansı`na değerlendiren Avukat M. Şefik Kocaağa, "Diyarbakır`da yaşanan yasadışı izleme ve dinleme olayları Fırat`ın doğusundaki Ergenekon`un hortladığına işaret ediyor" dedi.

Diyarbakır`daki yasadışı dinleme kimin için yapılıyor?
Kuvvetli suç şüphesi olmadan herhangi bir kurum ya da şahsı dinlemenin hukuken suç olduğunu söyleyen Av. Kocaağa, Diyarbakır`da yaşanan olayın hukuk dışı olduğunu belirterek, "Dinleme kararı olsa bile kuvvetli suç şüphesi olmayan bir kurum, şahıs ve ya siyasi bir parti dinlenemez. Kaldı ki burada bir seminer veriliyor.
 
Polis fevkalade burada yasal çerçevede görüntü ya da ses kaydı alabilir. Bunu yapmak yerine yasa dışı dinleme ve izleme yapması bunların başka mihraklara hizmet ettiklerini ortaya koymaktadır. Başta da ifade ettiğimiz gibi burada bir dinleme kararı olsa da olmasa da sıkıntı var. Dinleme kararı varsa bu kararı veren savcı neye göre bu kararı vermiş sormak lazım. Yasal çerçevede yapılan bir seminer için dinleme ya da izleme kararı vermek suçtur. Ve kanuni hiçbir dayanağı yoktur" sözlerine yer verdi.

"Fırat`ın doğusu dünya güçlerinin çekiştiği bir noktadır"
Özelikle Fırat`ın doğusunun dünya güçlerinin çekiştiği bir nokta olduğuna da dikkat çeken Av. Kocaağa, Bölgede farklı yasadışı örgütlerin varlığının herkesçe kabul edildiğini belirterek, "Burada kimin eli kimin cebinde belli değil. İşin şaşırtıcı olan tarafı da bu yapıların kendilerini polis olarak tanıtmaları ve polislerin bu şahıslara sahip çıkmasıdır.
 
Burada en önemli görev Hükümete düşüyor. Hükümet bu şahıslarla eğer alakaları yoksa bunu açıklamalıdır. Yok, eğer bunlar emniyet içerisinde ise deşifre edilmelidir. Yoksa burada yaşanan olaylardan birinci derecede hükümet sorumlu olur" şeklinde konuşarak bu karanlık yapıların ortaya çıkarılmasının önemine değindi.

"Amaç çözüm sürecini baltalamak ve İslami yapıları farklı çevrelerle karşı karşıya getirmek"
Bölgede yaşanan Roboski ve benzeri olaylarla bu karanlık yapıların kendilerini hissettirdiğine işaret eden Av. Kocaağa, bu karanlık yapıların son günlerde özellikle bölgede bir takım hesapları gerçekleştirmeye çalıştıklarını vurgulayarak, "Son dönemlerde bölgede yaşanan olayların geneline baktığımızda Fırat`ın doğusundaki Ergenekon`un varlığını açıkça görebiliyoruz.
 
Bu, hem bölgede devam eden barış ortamını zedelemek hem de İslami yapıları farklı çevrelerle karşı karşıya getirme planlarıdır. Onun için bölgede yaşanan olaylara bakmamız bile bu yapıların varlığını ortaya koyuyor" diye konuştu.

"Derin yapılar deşifre edilsin"
Av. Kocaağa, bu tür karanlık yapılarla etkin olarak mücadele edilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyerek, "Devlet, güvenlik güçleri içerisindeki derin yapılarla aktif olarak mücadele etmelidir. Bölgedeki kanaat önderleri STK ve Siyasi partiler ise bu yönde hükümete baskı yapmalı ve bu derin yapılar deşifre edilmelidir" ifadelerini kullandı.
(Murat Dalgın-İLKHA)