Siirt’te düzenlenen programda, İslam’ın ilk döneminde Peygamber Efendimiz’in (S.A.V.) yakın dostlarından biri olan Said Bin Zeyd ile Ümmü Gülsüm’ün hayatı, özellikle fedakarlık yönleriyle ele alındı.
Siirt Üniversitesi Merkez Kampüsü Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinlik, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Ardından sahabelerin fedakarlık ve örnek yaşamlarını konu alan bir sinevizyon gösterimi sunuldu. Katılımcılar, görseller eşliğinde, İslam tarihinin manevi atmosferini hissederek geçmişe bir yolculuk yaptı.
"Gerçek kahramanlar sahabelerdir"
Programın açılış konuşmasını yapan Peygamber Sevdalıları Siirt Başkanı Sabahattin Keleş, "Hadis-i şerifte buyrulduğu gibi, 'Sahabelerim yıldızlar gibidir; hangisine uyarsanız doğru yolu bulursunuz.' Bugün ümmetin yolunu şaşırdığı, insanlığın kendini kaybettiği bir dönemdeyiz. Sahte kahramanların, sahte değerlerin peşinden koşuluyor. Biz ise bu programda, sahabeleri anlatarak gerçek kahramanların kim olduğunu, gerçek iman kahramanlarının sahabeler olduğunu göstermeye çalışıyoruz. İnsanlara, asıl örnek alınması gerekenlerin bu mübarek şahsiyetler olduğunu hatırlatmaya çalışıyoruz." dedi.
"Said Bin Zeyd ve Ümmü Gülsüm fedakarlığın ve sadakatin örneği"
Programın konuşmacısı İlahiyatçı-Yazar Özkan Yaman, Said Bin Zeyd ve Ümmü Gülsüm’ün hayatlarını, İslam’a olan sadakatlerini ve ahlaki olgunluklarını vurgulayarak, "Allah Teâlâ, bu sahabeleri ümmete ve Peygamberimize (S.A.V.) nasip etti ki, bu durum kâfirleri öfkelendirsin. Kur'an-ı Kerim’de bu durum şöyle ifade edilir: 'Muhammed Allah’ın Resulüdür. Onunla birlikte olanlar, kâfirlere karşı şiddetli, kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları rükûda, secdede görürsün. Allah’ın lütfunu ve rızasını ararlar.' Bu ayet, sahabelerin kâfirlere karşı dimdik duran ve müminler için örnek şahsiyetler olduklarını ortaya koymaktadır." dedi.
"Bugün sahabe ahlakına her şeyden daha fazla ihtiyacımız var"
"Bugün her şeyden daha fazla sahabe ahlakına ihtiyacımız var." diyen Yaman, "Sahabe ahlakı dediğimizde; adalet, dürüstlük, cesaret, cömertlik ve sadakat gibi güzel hasletlerden bahsediyoruz. Sahabe efendilerimiz, hem İslam davasına olan bağlılıkları hem de hayatlarındaki her adımıyla insanlığa örnek oldular. Selahaddin Eyyubi (Rahimahullah) bir gün şöyle demiş: 'Kudüs’ü bir daha bizden geri alabilirler mi?' sorusuna şu cevabı verir: 'Asla, biz adam olduğumuz sürece geri alamazlar. Ama eğer biz adam olmazsak, o zaman gelirler.' Bugün Kudüs’ün ve Filistin’in düştüğü durum, bizim insanlık ve adamlık vasfımızı kaybettiğimizi gösteriyor." ifadelerini kullandı.
"Mursi, Gazze ve Filistin'in yanındıydı"
Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin mücadelesine de atıfta bulunan Yaman, "Yalnızca 366 gün iktidarda kaldı. Hapse atıldığında kendisine 'Artık kaybettiniz' dediler. Ancak o, 'Hayır! Bizim çocuklarımız bir gün şunu söyleyecek: Bizim babamız adamdı! Bizim dedelerimiz adamdı! Bizim büyüklerimiz zulme boyun eğmedi, doğruluktan sapmadı!' dedi. Bugün Mursi’ye baktığımızda hepimiz 'O adamdı!' diyoruz. Çünkü o, Gazze’ye ve Filistin’e binlerce tır dolusu yardım gönderdi, savunmaları için tünel makineleri sağladı, mazlumların yanında durdu. İşte adamlık budur." şeklinde konuştu.
"Kur'an-ı Kerim'de adamlık ve yiğitlik vasfı çok güzel bir şekilde tarif edilmiştir"
Kur'an-ı Kerim'de adamlık ve yiğitlik vasfının çok güzel bir şekilde tarif edildiğini belirten Yaman, "Nur Suresi'nin 37. ayetinde şöyle buyruluyor: 'Öyle yiğitler vardır ki, hiçbir ticaret ve alışveriş onları Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoymaz.' Bu ayette dikkat çeken bir nokta var: 'Onlar Allah’ı anar, namaz kılar ve zekât verir' demiyor. Çünkü sadece ibadet etmek yeterli değil; bu yiğitler, dünya meşgalesinin onları ibadetten uzaklaştırmasına izin vermiyorlar. İşte sahabeler, bu ahlakın zirvesini temsil ediyordu." dedi.
"Sahabelerin ahlakı, cesareti ve fedakârlıkları günümüzde de yaşıyor"
Sahabe efendilerimizin kendi çağlarında yaşayan insanlar olmadığına dikkat çeken Yaman, "Onların ahlakı, cesareti ve fedakârlıkları günümüzde de yaşıyor. Eğer bugün Ebu Dücane aramızda olsaydı, Filistin’de bir Yahya Sinvar olurdu. Eğer Zübeyir bin Avvam gelseydi, İsmail Haniye gibi bir lider olurdu. Saat bin Muaz’lar bugün yaşasaydı, Selahaddin Eyyubi’nin izinden giderlerdi. Eğer Ebu Ubeyde bin Cerrah şu an aramızda olsaydı, Filistin’deki Ebu Ubeyde gibi bir kahraman olurdu. Çünkü onlar, bulundukları çağda sadece birer asker, lider veya dava insanı değillerdi; her biri, ümmetin yolunu aydınlatan bir yıldızdı." şeklinde sözlerini tamamladı.
Programa, Siirt’teki farklı yaş gruplarından geniş katılım sağlanırken, özellikle gençlerin ilgisi dikkat çekti.
Üniversite öğrencileri, sahabelerin örnek yaşamlarından ilham alarak manevi değerlerini güçlendirme fırsatı bulduklarını ifade etti. (İLKHA)