Merkez Yıldırım ilçesi Barış Manço Kültür Merkezinde sahabe Said bin Zeyd'i konu alan bir program yapıldı.

Sunuculuğunu Umut Işık'ın yaptığı program, Hüseyin Yüksel'in Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Yoğun katılımın olduğu programa; HÜDA PAR Bursa İl Başkanı Zeki Aras, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.

Said bin Zeyd'in hayatını anlatan sinevizyon gösteriminden sonra Özlem Ajans ses sanatçıları asr-ı saadet dönemine ithafen ilahiler seslendirdi.

Programa konuşmacı olarak İlahiyatçı Süleyman Kızılçınar katıldı.

Kızılçınar, ashabı iyi şekilde örnek alarak onların hayatlarını öğrenip kendi hayatımızla kıyaslayarak şekillendirmenin, içinde bulunduğumuz bu zorlu dönemde doğru yolu bulmamız için tek çare olduğunu söyledi.

"Ashabı örnek alarak, onları tanıyıp hayatımızla kıyaslayarak şekillendirmekten başka çaremiz yok"

İslam ümmeti olarak zor bir süreçten geçtiğini belirten Kızılçınar, "Doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle bütün İslam coğrafyası bugün acılardan geçmekte, çeşitli imtihanlara müptela olmaktadır. Bizim, sahabe hayatlarını iyi öğrenmemiz gerekiyor. Sahabelerin hayatlarını iyi tetkik etmemiz gerekiyor. İyi araştırmak ve okumak gerekiyor. Bizi dönüştürecek olan, bizi doğruya götürecek olan tek şey budur. Başka çaremiz yok. İçinde bulunduğumuz var olan sıkıntılardan ve buhrandan kurtulmak istiyorsak ashabı iyi şekilde örnek almaktan, onları tanıyıp tanıtmaktan, hayatımızı onların hayatıyla kıyaslamaktan ve onları örnek alarak hayatımızı şekillendirmekten başka çaremiz yok." dedi.

"Hiçbir şey onları, Peygamber'i ve İslam'ı sevmekten alıkoymadı"

Allah-u Teala'nın, Peygamber Aleyhisselam'ın bizim için en güzel örnek olduğunu ifade ettiğini söyleyen Kızılçınar, "Bundan dolayı bizim, bu sahabelerin hayatını iyi okumamız gerekiyor. Bu sebeple şu an şurada, şu program vesilesiyle bulunmamız çok önemli bir meseledir. Peygamber Sevdalılarının her yıl, ashabı anlatmak için ayları, programları vesile etmiş olması çok önemli bir meseledir. Çünkü bizim bunlara ihtiyacımız var. Bugün biz onlardan uzaklaştık, diye Hazret-i Said bin Zeydi, Hazret-i Ümmü Gülsüm'ü tanımıyoruz diye şahitleri tanımıyoruz diye bugün bu duruma geldik. Onun için bizim, bu sahabeleri anlamamız gerekiyor. Çok acılar yaşandı, ama hiçbir şey onları, Peygamber'i sevmekten, İslam'ı sevmekten alıkoymadı. Onlar için hayat, ölümden sonra başlıyordu. Asıl hayat, ölümden sonra başlıyor. Bunun idrakindeydiler." diye belirtti.

"Gazze'dekiler ahireti dünyaya tercih eden insanlardır"

Bugün Gazze'deki kardeşlerimizin imanı en güzel şekliyle bize gösterdiğini vurgulayan Kızılçınar, "İnsanın aklı hayali duruyor o çocuklardan o ifadeleri duyduğu zaman. Küçücük çocuk, bugün bizim dahi kavrayamadığımız meseleleri kavramış. Küçücük çocuk, bugün bizim dahi idrakine ulaşamadığımız meseleleri çok iyi bir şekilde tespit etmiş. Orada kiminle, nasıl, ne için mücadele ettiğini çok iyi biliyor. Bu kadar bedel ödediler. Annelerini, babalarını, çocuklarını, eşlerini, her şeylerini, mallarını, mülklerini feda ettiler. Ama hiçbir şekilde onların böyle ezildiğini, onların ye'se düştüğünü, pişman olduklarını, öyle bir şey hissetmiyorsunuz. Tam tersine, bedel ödedikçe bileniyorlar ve bedel ödedikçe Allah'ın izniyle israilin sonunu getirecek ve o israilli siyonistlerin rüyalarına girecek şekilde dimdik ayakta duruyorlar. Niye? Çünkü bunlar, ahireti dünyaya tercih eden insanlardır." ifade etti.

"Sahabeleri iyice öğrenelim"

Sahabe hayatlarından örnekler veren Kızılçınar, sözlerini şöyle sürdürdü:

Sahabeleri iyice öğrenelim. İyice hayatlarını okuyalım. Çocuklarımıza, kardeşlerimize onlara anlatalım. Çocuklarımızı onların terbiyesiyle yetiştirelim. Hazret-i Said bin Zeyd kimdir? Hazret-i Ümmü Gülsüm kimdir? İyice onlara bunları anlatalım. Günlük olarak onları bu terbiyeyle yetiştirelim. Allah'ın izniyle gelecek nesil, bugünkü nesilden daha hayırlı olacaktır." diye konuştu.

Program Enes Yazgılı'nın yaptığı dua ile sona erdi.


İLKHA