Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı'nda konuştu.

Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyle:

Aziz İstanbul'umuzda siz değerli öğretmenlerimizle bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyorum. Öncelikle yarın kutlayacak olduğumuz Öğretmen Günü'nü şahsım ve milletim adına şimdiden kutluyorum. Şehit Şenay Aybüke Yalçın'ı ve diğer kahraman şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Bugün emekliliğini yaşayan öğretmenlerimize sağlıklı, uzun ömürler niyaz ediyorum. Tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyorum. Bugün aynı zamanda bir başka sevincimizi yaşıyoruz. 20 bin öğretmen adayımızın atama anlarına hep birlikte şahitlik edeceğiz.

"MAZİYE GÜÇLÜ BAĞLAR KURMA SÜRECİDİR"

Öğretmenlik mesleğine adım atan her bir kardeşimizi de buraya yürekten tebrik ediyor, bu ulvi kararın hayırlı olmasını temenni ediyorum. Kıymetli öğretmenlerimiz; Eğitim yalnızca bilgiye değil, hikmeti, adaleti kuşatan bir yoldur. Bu yolun mimarisi hiç şüphesiz öğretmendir. Öğretmen sadece bilginin değil, hikmetin de taşıyıcısıdır. 1. Dünya savaşında, Kudüs'tei birçok şehirde ölenlerimizi yeni nesillerimiz bilmiyorsa, bilip de anlayamıyorlarsa, bugünü de anlayamıyorlar demektir. Eğitim evlatlarımıza kimlik kazandıran, maziyle güçlü bağlar kurma sürecidir. Eğitim, ecdadımızdan bize miras kalan değerleri kuşatma yolculuğudur.

Öğretmenlerimiz bilgiyi hikmetle yoğurup kalpleri terbiye eden birer gönül işçisi, milletimizin değerlerini yarınlara taşıyan birer köprü konumundadır.

"İDEOLOJİK AKTÖRLER YİNE DEVREDE"

Kıymetli kardeşlerim, biz eğitim - öğretim yoluyla yalnızca meslek sahibi insanlar değil, irfanı hür nesiller yetiştirme gayretindeyiz. Elbette akademik başarı önemlidir, diploma değerlidir ama bunlar sağlam bir şahsiyet üzerinde vuku bulunca anlam kazanacaklardır. Attığımız adımlarla, eğitim - öğretim sistemini hem bilimsel değerlere oturtturduk hem de milletimizin kültürüyle harmanladık. Tüm bunları söylerken elbette şu gerçeğin farkındayız; Ön yargıları kırmak, atomu parçalamak kadar zordur. Eğitim - öğretim alanlarında köşe başlarını tutmuş ideolojik aktörlerin yine devrede olduğunu görüyoruz.

EĞİTİM ÖĞRETİM SİYASET ÜSTÜDÜR

Biz eğitim - öğretim meselesini siyaset üstü tutmaya gayret gösteriyoruz. Bundan 22 yıl önce Türkiye'yi yönetmeyi devraldığımızda eğitimi önceliğimize koyduk. Türk ekonomisi büyüdükçe, Türkiye'nin imkan ve kaynakları geliştikçe bunu her zaman ilk önce öğretmenlerimize ve eğitime yatırdık. 467 bin derslik sayısı 735 bine çıkardık. Son 20 yılda 80 yılda yapılandan daha fazla derslik inşaa ettik. Hükümetlerimiz döneminde 800 bin öğretmen ataması yaptık. Eğitime ayrılan bütçe yüksek öğretim de dahil 1 trilyon 600 milyar liraya ulaştı. Sadece alt yapıda, sadece öğretmen atamasında değil evlatlarımızın okullaşma oranında da sağlam katkılarda bulunduk.

"ÖĞRETMENLERİMİZİ İHMAL ETMEDİK"

Bundan 22 sene Türkiye'yi yönetme sorumluluğunu devraldığımızda eğitimi ilk sıralara koyduk. Eğitime ayrılan bütçe 2002'de yalnızca 7,5 milyar lira seviyesindeydi. Bugün bu rakam yükseköğrenim dahil 1 trilyon 620 milyar liraya ulaştı. Türk ekonomisi büyüdükçe milletimizin refahı arttıkça bunu en önce öğretmenlerimize ve eğitime yansıtmak temel düsturumuz oldu. Görevi devraldığımızda 367 bin derslik sayısı bugün resmi ve özel olmak üzere 735 bine çıktı. Son 20 yılda 80 yılda yapılandan daha fazla derslik inşa ettik. Öğretmenlerimizi de elbette ihmal etmedik. 800 bin öğretmen ataması yaptık.

"FAŞİZMİN HER TÜRLÜSÜNÜ YAŞADIK"

Kız çocuklarımız ile okulları arasına konan engelleri başta başörtü olmak üzere birer birer kaldırdık. Birileri yakın tarihi değiştirmeye çalışıyor. Yalan yanlış konuşuyorlar. Faşizmin her türlüsünü yaşadık. 28 Şubat sürecinde ilticayla mücadele kılıfı altında 6 milyon insanımız fişlendi. Milli eğitimde 33 bin öğretmen disiplin soruşturmasına maruz kaldı. Bunlar ceberut laik uygulamaların ayyuka çıktığı 1940'larda değil 27 yıl önce bu şehirde yaşandı.

"AİLE HER ÇOCUĞUN İLK ÖĞRETMENİDİR"

2025 itibarıyla 300 bin öğretmenimiz uzman ve başöğretmen unvanını elde edecek. Görevleri sırasında eğitim çalışanlarına yönelik suçlara karşı caydırıcı yaptırımlar getirdik. Hapis cezasının ertelenmesi uygulamasını kaldırarak, kasten yaralama suçunu tutuklama sebebi saydık. Öğretmenlerimize yapılan her saldırıyı, milletimizin geleceğine yapılan saldırı olarak görüyoruz. Eğitimde çıtayı her geçen gün daha da yukarı taşımaya kararlıyız. Bir çocuğun öğrenme aşkını ve geleceğe dair umutlarını besleyen el güçlü el ailesinin desteği ve rehberliğidir. Aile her çocuğun ilk öğretmenidir. Onun yüreğine dokunan, zihnini şekillendiren, karakterini yoğunan ilk mekteptir. Bir öğretmenin öğrencisini muhabbetle kucaklayan emeği ne kadar değerli ise velilerin desteği de aynı derecede kıymetlidir, vazgeçilmezdir.


Hüseyin Aydemir