Her geçen gün bir hortum gibi büyüyen batılı zihniyete,
Bir zehir gibi kalpleri saran modernizme,
Maddecilik fikrinin yerleştirildiği zihinlere,
Hayatı keyif ve eğlence olarak gösterenlere,
17’lik yaşım ile
Bir kaç sözüm var
Beni duyan herkese...
Sizler gençleri kendinize hedef belleyen,
Gençliği ahlaki yönden çökeltmeyen çalışan,
Gençliğe batılı modeli gösterip özendiren,
Gençliğin imanını sorularla yok edeceğini zanneden,
Zavallılar!
Şunları unuttunuz galiba:
Zerrelerimize kadar hissettiğimiz bu öfke,
Ardı ardına verdiğimiz şehitlere değil.
İşkencelerden geçen Yusuflara da değil.
Anasız babasız bırakılan çocuklara...
Dul bırakılan kadınlara...
Yerlere serilmiş ırzlara hiç değil.
Bizdeki bu öfke:
Gençliğin imanını kirli ellerle,
Pis oyunlar eşliğinde
Yok etmeye çalışanlaradır.
Habil’den bizlere kadar gelen bir iman tohumu var kalbimizde.
Musab bin Umeyr’in gösterdiği fedakarlık.
Bu iman tohumu öyle bir tohumdur ki,
Ebubekir’in sadıklığı ile,
Ömer’in adaleti ile,
Osman’ın hayası,
Ali’nin ilmi ile
Sulanıp filize duran...
Damarlarımızda dolaşan kan
Genç Huseyn’nin Kerbela’da döktüğü kandır.
Gözümüzdeki şu cesaretlice bakış,
Hamza’nın Uhud’da düşmana karşı verdiği bakıştır.
Dillerimizden dökülen şu inci sözler,
Kur’an-ı azimuşşanın sözleri,
Kalbimizdeki bu sarsılmaz iman ise...
Taşlar altında ‘ehad ehad’ diyen Habeşi Bilal’in imanıdır.
Taze fidanları feda ettikten sonra,
‘Bin tane daha olsa yine feda ederim’ diyen,
Annelerin ve babaların yüreklerindeki buruk sevincin,
Genç gönüllerde yeşeren cesaret tohumu var kalbimizde.
O yüzden,
Bu cesaret,
Bu fedakarlık
Ve bu öfkeyle...
Bu yiğitlik,
Bu ilim ve bu ferasetle...
İman tohumunun fidan verdiği genç gönüllerin diliyle...
Hep bir ağızdan, tek bir yürek,
Parlak bir alın ve gür bir seda ile,
Diyoruz ki sizlere:
‘Çekin pis ellerinizi gençliğimizden!’
Şükran Gündüz / Batman - Yaş: 17