"Kasım Ayı Sahabe Ayı" kapsamında "Yolumuzu Aydınlatan Yıldızlar" temasıyla Türkiye'nin birçok il ve ilçesinde programlar gerçekleştiren Peygamber Sevdalıları, sahabe hayatlarını topluma anlatmaya devam ediyor.
Güngören Genç Osman Kültür Merkezi'nde yoğun katılımla gerçekleşen program, Ebuzer Kinay'ın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Sahabelerden Said Bin Zeyd'in hayatının anlatıldığı programda konuşan İlahiyatçı Yusuf Tutak, Said Bin Zeyd'in hanif din üzerine olan ve son peygamberi görebilmek arzusu ile diyar diyar hakikat arayışında olan babası Zeyd Bin Amr'ın duası olduğunu söyledi.
Said Bin Zeyd'in babası Zeyd Bin Amr ve Annesi Fatıma Binti Mace'nin hanif din üzerine bir hayat yaşayarak o zor dönemde dahi çocuklarına tevhid dinini öğrettiklerini hatırlatan Tutak, günümüz annelerinin de çocuklarını tevhid bilinci vermek gibi bir görevlerinin olduğunu, Kur'an-ı Kerim ve kitap okuyarak çocuklarını eğitmeleri gerektiğini ifade etti.
Said Bin Zeyd'in ilk iman eden sahabeler arasında olduğunu, iman edenlerin sayısı artınca Medine'ye gerçekleştirilen hicrette de yer aldığını hatırlatan Tutak, burada Peygamber Efendimiz tarafından devletin temellerinin atılmasında istihbarat çalışmaların başına güvenilir olan Said Bin Zeyd ile Talha Bin Ubeydullah'ın getirildiğini aktardı.
İstihbari görev icabı Medine dışında oldukları süreçte Allah'ın emri ile Bedir Savaşı'nın gerçekleştiğini ve söz konusu 2 sahabenin savaşta yer almadığını belirten Tutak, Peygamber Efendimizin savaşta bulunamadıkları için üzülen Said Bin Zeyd ve Talha Bin Ubeydullah'ı teskin ederek savaşa katılanlarla aynı sevabı aldıklarını vurgulayıp kendilerine de diğer sahabelere verildiği gibi ganimetten pay verildiğini ifade etti.
Tutak, "Resulullah Aleyhisselam, Hayber Savaşı'nda 200 kişilik bir ekip hazırlıyor ve bunlar gece gündüz demeden tepeleri kazacaklar. Bunlardan birisi yine Sadi Bin Zeyd'di. Durmamış… Hendek Savaşı'ndan sonra Beni Kureyza Kabilesinin üzerine gideceklerle yine ön safta… o hep önde, hep ilk sıradaydı." dedi.
Hudeybiye dönüşünde ganimetlerin yüklü olduğu develeri korumakla görevli olan bir sahabenin şehid edilmesi üzerine Peygamber Efendimizin orduyu hazırlayıp düşmanın üzerine yürüyeceğini duyan Said Bin Zeyd'in hemen zırhını giyerek Peygamber Efendimizin kapsında hazır beklediğini, bu tutumun Peygamberimizin hoşuna gittiğini ve birkaç kişilik ekiple düşmanı takip etmesi için Said Bin Zeyd'e görev verdiğini söyleyen Tutak, yalnızca bir kişi şehit olduğu için ordu hazırlayan bir peygamberin ümmetinin Gazze'de her gün yüzlerce kişi katledilirken suskun kalmasının anlaşılır bir durum olmadığını ifade etti.
Şiir ve ilahi dinletisinin yanı sıra sinevizyon gösteriminin de gerçekleştiği program, Molla Abdülbari Çelik'in yaptığı dua ile son buldu.