Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK), Gazze'de acil ateşkes, esirlerin bırakılması ve açlıktan ölümlerin engellenmesi talep edilen karar tasarısı, ABD tarafından 4. kez veto edildi. 15 üyeli BMGK'da, 10 seçilmiş üye olan Cezayir, Ekvador, Guyana, Malta, Mozambik, Güney Kore, Sierra Leone, Slovenya ve İsviçre tarafından sunulan karar tasarısı oylamaya sunuldu. ABD, karar tasarısını veto etti. Diğer 14 üye, tasarı için "evet" oyu kullandı. Oylama öncesinde konuşan Guyana'nın BM Daimi Temsilcisi Carolyn Rodrigues-Birkett, karar tasarısının BMGK üyeleri arasında haftalarca süren müzakereler sonucu ortaya çıktığına dikkati çekti. Rodrigues-Birkett, karar tasarısının Gazze'deki korkunç insani durum nedeniyle hazırlandığını ifade etti.
KARAR TASARISI, AÇLIĞIN ENGELLENMESİNİ İSTİYORDU
BMGK'nın uluslararası barış ve güvenliğin korunmasında birincil sorumluluğu olduğu hatırlatılan karar tasarısında, Gazze'de "Tüm tarafların acil, koşulsuz ve kalıcı bir ateşkese uyması ve ayrıca tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması bir kez daha talep edilir." ifadeleri yer alıyordu. Karar tasarısında, tarafların, gözaltında tuttukları kişilere ilişkin uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine uymaları talep ediliyordu. Gazze Şeridi'ndeki sivil nüfusun hayatta kalması için temel hizmetlere ve insani yardıma derhal erişim sağlanması istenilen karar tasarısında, "Filistinlilerin aç bırakılmasına yönelik her türlü girişim reddedilirken, insani yardımın Gazze Şeridi’ne tam, hızlı, güvenli ve engelsiz bir şekilde ulaştırılması ve özellikle kuşatma altındaki Gazze'nin kuzeyinde dahil tüm Filistinli sivillere, acil insani yardım ulaştırılması talep edilir." vurgusu yapılıyordu.
Karar tasarısında insani yardım ulaştırma sürecinin BM koordinasyonunda gerçekleştirilmesi gerektiğinin altı çizilirken, BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) Gazze'deki insani yardımların bel kemiği olduğuna dikkati çekiliyor, Ajans'ın Genel Kurul tarafından verilen yetkisini yerine getirebilmesi için tüm taraflardan gerekli desteği sağlamaları talep ediliyordu. "Tüm taraflara sivillerin korunması, özellikle kadınlar ve çocuklar ile çatışma dışında kalan kişilerin korunması ve sivil alt yapının korunması dahil olmak üzere uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuka tam uyma çağrısı yapılır." denilen karar tasarısında, aynı zamanda taraflara BMGK'nın 2735 (2024) sayılı kararının tüm hükümlerini tam, koşulsuz ve gecikmeksizin uygulamaları isteniliyordu. Karar tasarısında, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'ten karar tasarısının kabul edilmesi ve karara dönüştükten sonra uygulanmasının ardından yazılı değerlendirme ve rapor hazırlanması bekleniyordu.
ABD DAHA ÖNCE 3 GAZZE TASARISINI VETO ETTİ
ABD, daha önce de Gazze'de acil ateşkes talep edilen 3 BMGK karar tasarısını da veto etmişti. Ekim 2023, Aralık 2023 ve Şubat 2024'te sunulan Gazze tasarılarını veto eden ABD, diğer karar tasarılarında ise "çekimser" oy kullanmıştı.
FİLİSTİN: ATEŞKES HAYAT KURTARACAKTI
Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilci Yardımcısı Majed Bamya, BMGK'de ABD'nin Gazze'de ateşkes talep edilen karar tasarısını veto etmesinin ardından konuştu. Toplu bir şekilde bir toplumun açlığa maruz bırakılması, zorla yerinden edilmesi ve topraklarının ilhak edilmesinin hiçbir meşruiyeti bulunmadığının altını çizen Bamya, "israil, Gazze'de tam olarak bunları yapıyor. Bunlar israil'in savaş hedefleri." ifadesini kullandı. Bamya, işgalcilerin bu hedeflerini ateşkes olmadığı için sürdürmeye devam ettiğine dikkati çekerek, işgalcilerin saldırılarıyla esirleri serbest bırakmayı değil, Filistin topraklarını ele geçirmeyi hedeflediğini söyledi.
"Bu odada kimse bunun aksini iddia edemez, ateşkes sağlanması hayat kurtaracaktır." diyen Bamya, bu kadar ölüm ve yıkımın ardından koşulsuz ateşkes istemeyenlerin amacının ne olduğunun sorgulanması gerektiğini belirtti. Bamya, "Her şey çözülene kadar öldürmelerin devam mı etmesini istiyorlar?" diye konuştu.
"İSRAİL İÇİN FARKLI BİR BM ŞARTI MI VAR?"
Bamya, BM'nin tüm değerlerini göz ardı etmenin ne anlam taşıdığını, bunun işgalcilerin eylemlerinin sonuçlarına katlanmak zorunda kalmamasıyla sonuçlandığını belirterek, Filistinlilerin ölümünü ve çektikleri acıları izlemeye alışmamak gerektiğini dile getirdi. Filistinli oldukları için bu vahşetin "daha az şok edici" olmaması gerektiğinin altını çizen Bamya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Belki bazıları için yanlış uyruk, din ya da deri rengine sahibiz. Ancak biz de insanız ve insan gibi muamele görmeliyiz. israil için farklı bir BM Şartı mı var? Farklı bir uluslararası hukuk sistemi mi var? Onların öldürme ve bizim de sadece ölme hakkımız mı var?" Bamya, BM Şartı'nın barış ihlali ve saldırılara karşı tedbir alınmasını öngören 7. bölümüne de değinerek, "BM Güvenlik Konseyi'nin BM Şartı'nın 7. bölümünün aktive edilmesi için İsrail daha ne yapmalı?" diye sordu.
"FİLİSTİNLİ HAYATLARI KURTARMAYA DEĞMEZ Mİ?"
BMGK'nin açık ve inkar edilemez bir şekilde işgalcilerin tüm bir milleti yok etme çabasıyla karşı karşıya olduğunu ifade eden Bamya, "Filistinli hayatlar kurtarmaya değmez mi yoksa israil'in öldürme izni mi var? Hangisi?" sorularını yöneltti. Bamya, diplomatik girişimlerin başarılı olması halinde bu noktaya gelinmeyeceğini belirterek, israil'in tüm niyetini belli etmesine rağmen BMGK'de (ABD vasıtasıyla) veto hakkına sahip olduğunu, bunun kabul edilemez olduğunu dile getirdi. ABD'nin esirler serbest bırakılmadan koşulsuz ateşkesi desteklemeyeceğine atıfta bulunan Bamya, "Peki şimdi esirler serbest bırakılıyor mu? Bu savaş esirleri de öldürüyor, tüm bir milleti de yok ediyor. Ne zaman yeterli olacak? Ne zaman artık ateşkes zamanı diyeceğiz?" ifadesini kullandı.
"Bu veto, israil'e planlarını aynen uygulamaya devam edebileceği mesajını veriyor." diyen Bamya, bunun verilebilecek en kötü mesaj olduğunu söyledi. Bamya, "14 aydır süren soykırım durdurulmalı mı, durdurulmamalı mı? Bunu tartışıyoruz. Bu süreci durduracak bir karar tasarısını veto etmenin hiçbir açıklaması olamaz." dedi. Tüm ülkelere "yaşam, özgürlük ve barış için" dayanışma göstermeleri çağrısında bulunan Bamya, "Biz hiçbir zaman hiçbir sivile zarar gelmesini desteklemedik." diye konuştu.
BMGK ÜYELERİ, ABD'NİN VETO ETMESİNE TEPKİ GÖSTERDİ
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) bazı üyeleri, ABD'nin 4. kez Gazze'de acil ateşkes, esirlerin serbest bırakılması ve açlıktan ölümlerin engellenmesi talep edilen karar tasarısını veto etmesine tepki gösterdi. BMGK'de ABD'nin Gazze tasarısını veto etmesinin ardından üye ülkeler açıklamalarda bulundu. Çin'in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong, bugünün oylama sonucundan büyük hayal kırıklığı duyduğunu dile getirdi. BMGK'nin seçilmiş 10 üyesinin (E10) büyük samimiyet ve yapıcılıkla karar tasarısını hazırladığını söyleyen Fu, "ABD'nin vetosu Gazze halkının yaşamaya ilişkin ümitlerine darbe vurarak, onları daha fazla karanlığa ve ümitsizliğe itmiştir." dedi.
"FİLİSTİN HALKININ CANININ HİÇBİR KIYMETİ YOK MU?"
Fu, her bir olayın tarihe not düşüleceğini ve tarih tarafından yargılanacağını belirterek, "İnsanlar sormadan edemiyor, Filistin halkının canının hiçbir kıymeti yok mu? 44 bin kişinin ölümü ABD'den hiç mi sempati toplamıyor? Uykularından uyanmaları için daha kaç kişinin ölmesi gerek?" sorularını yöneltti. ABD'ye BMGK daimi üyeliğinin sorumluluklarını ciddiye alma çağrısında bulunan Fu, Washington'un sürekli veto kullanmasının BMGK ve uluslararası hukukun da otoritesini zedelediğini ifade etti.
"İSRAİL'E 'SOYKIRIMA DEVAM ET' MESAJI VERDİ"
Cezayir'in BM Daimi Temsilcisi Amar Bendjama, bugünün mesajının "işgalci güç israil için çok açık olduğunu" belirterek, ABD vetosunun işgalcilere "Soykırımınıza devam edebilirsiniz, Filistin halkını toplu cezalandırmanız toplu bir şekilde cezasız kalacaktır." mesajını verdiğini dile getirdi. ABD vetosunun Filistin halkına da çok net bir mesaj gönderdiğini söyleyen Bendjama, "Dünyadaki çoğunluk sizin kaderinizle dayanışma içindeyken, bazıları sizin acılarınızı umursamıyor." ifadesini kullandı.
"ABD, TÜM SORUMLULUĞU ÜSTLENMİŞ OLDUĞUNU GÖSTERDİ"
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia da ABD'nin, Filistinlilerin ve israillilerin hayatlarını kurtarmaya yönelik bir girişimi veto etmesinin şok edici ancak şaşırtıcı olmadığını söyledi. Aylardır ABD'nin Gazze'deki durumun Konsey nezdinde ele alınmasına engel olduğunu belirten Nebenzia, "Bu süreçte ABD, çatışmanın bir tarafını destekleyerek, kendi siyasi hedeflerini Filistinlilerin hayatı pahasına ilerletmiştir." diye konuştu. Nebenzia, ABD'li meslektaşlarına hitaben, "Bugün on binlerce masum sivilin ölümü, yerlerinden edilmesi, esirlerin çektiği acılar ve yasa dışı olarak alıkonulan Filistinlilerin durumu konusunda tam sorumluluğu üstlendiğinizi kesin olarak göstermiş oldunuz." dedi.
HAMAS’tan ABD’ye tepki: TASARIYI VETO ETMEK SOYKIRIMI TEŞVİK ETMEKTİR
HAMAS, ABD'nin 4. kez Gazze'de acil ateşkes, esirlerin serbest bırakılması ve açlıktan ölümlerin engellenmesi talep edilen karar tasarısını veto etmesini, "soykırıma devam edilmesi için teşvik eden agresif bir tutum" şeklinde değerlendirdi.
HAMAS, ABD'nin Gazze tasarısını veto etmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Bu veto kararının, "Washington'un Filistin halkını hedef alan saldırılara; çocukların ve kadınların öldürülmesine, Gazze Şeridi'nde sivil yaşamın yok edilmesine doğrudan ortak olmasının yanı sıra soykırım ve etnik temizlik suçlarında İsrail gibi doğrudan sorumlu olduğunu" bir kez daha teyit ettiği belirtildi. ABD'nin veto kararının "uluslararası toplumun iradesini geçersiz kılan, soykırım ve etnik temizlik faaliyetlerinin devam etmesi için teşvik eden agresif bir tutum" şeklinde değerlendirildi.
Açıklamada, "Acilen ateşkesi, israil güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesini, Filistin halkının Gazze Şeridi'nin kuzeyi başta olmak üzere ABD teşvikiyle aylardır yürütülen saldırılarla israil'in yarattığı insani felaketin yansımalarından kurtarılmasını talep eden kararın BMGK'da ABD tarafından veto edilmesini şiddetle kınıyoruz." ifadelerine yer verildi.
HAMAS, seçilmiş Washington yönetimine, dediği gibi gerçekten savaşları sonlandırmak, bölgede güvenlik ve istikrar için çaba harcıyorsa bu agresif politikayı sonlandırması çağrısında bulundu. Uluslararası toplumdan da ABD'nin uluslararası iradeye yönelik bu aşırılığına son vermesini isteyen HAMAS, bunun bölgede ve bölge dışında savaş, ölüm, yıkım ve kaostan başka bir şey getirmeyeceğine dikkati çekti.