Kasım yaptığı televizyon konuşmasında, "Müzakere kağıdını aldık, dikkatle okuduk, notlarımızı aldık. Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri'nin de bu konuda notları var, bunlar bizim notlarımızla uyumlu. ABD Danışmanına (Amos Hochstein) bu notlar sunuldu ve ayrıntılı olarak üzerinde tartışıldı." dedi.
Hizbullah'ın "müzakereler sakin bir şekilde yürütülene kadar anlaşma önerisinin içeriği veya yorumlar hakkında konuşmama kararı aldığını" belirten Kasım, "(Müzakerelerin başarısı) İsrail'in (anlaşma teklifine ilişkin notlarımıza) tepkisine ve Netanyahu'nun ciddiyetine bağlı." ifadesini kullandı.
Hizbullah'ın müzakere ilkelerine dikkati çeken Kasım, "İki konuda müzakerede bulunduk. Birincisi, saldırıyı tamamen ve kapsamlı bir şekilde durdurmak, ikincisi ise Lübnan'ın egemenliğini korumak." diye konuştu.
"Sahadaki durum, askıya alınmayacak"
Müzakerelerin sonucu beklenirken sahadaki durumun askıya alınmayacağına işaret eden Kasım, "İşgalciler sahada alamadıklarını anlaşmayla almayı bekliyordu, bu mümkün değil." dedi.
Hizbullah'ın "uzun bir savaşa hazır olduğunu" vurgulayan Kasım, işgal ordusunun Lübnan'ın güneyine yönelik saldırıları sırasında "acı kayıplar" vereceği tehdidinde bulundu.
Kasım, "Direniş, ordular gibi çalışmaz ve onun görevi düşmanın ilerleyişini engellemek değildir. Aksine görevi, nereye ilerlerse ona direnmektir. Direniş uzun bir savaş yürütebilecek kapasiteye sahiptir. Bedeli ne olursa olsun sahada kalıp savaşacağız, düşman için de bedeli ağır olacak." ifadelerini kullandı.
Hizbullah Genel Sekreteri Kasım, "İsrail, Beyrut'un merkezinde (Hizbullah'ın medya sorumlusu ve sözcüsü Muhammed) Afif'e suikast düzenledikten sonra Tel Aviv merkezinin bombalanmasını beklemeliydi." diye konuştu.