Eltayeb, Sudan'daki durum ve "HDK'nin Cezira ve Darfur eyaletlerinde sivillere karşı işlediği suçlara" ilişkin elçilikte düzenlenen basın toplantısında bilgiler verdi.

Büyükelçi Eltayeb, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketine (TUSAŞ) düzenlenen terör saldırısını nedeniyle hayatını kaybedenler için başsağlığı diledi.

Eltayeb, geçen haftadan bu yana Cezira'nın doğusunda ciddi bir katliam yaşandığına işaret ederek, teröristlerin ortak yanının dil, ırk, çocuk, kadın ve sivil ayırt etmeden herkesi öldürmesi olduğunu kaydetti.

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan'ın savaşın başında çıkardığı af kararına atıfta bulunan Eltayeb, HDK'nin Cezira Eyaleti Komutanının, Sudan ordusuna teslim olduğunu söyledi.

Eltayeb, Sudan ordusunun silah bırakanları şefkatle karşıladığını ve onlara kucak açtığını belirterek, "HDK silah bırakan komutandan intikam almak için bölgedeki kadın, çocuk ve yaşlı herkesi öldürdü" ifadelerini kullandı.

Bazı sivillerin rehine olarak alındığını ve serbest kalmaları için karşılığında para istendiğini aktaran Eltayeb, özellikle bunun Sudan Silahlı Kuvvetlerinin bulunmadığı ve sivillerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde olduğunu ifade etti.

Eltayeb, es-Sireyha bölgesinde yaklaşık 140 kişinin öldürüldüğünü ve 47 kadının cinsel istismara uğradığını, daha sonra el-Hilaliyye bölgesine geçerek 200 kişiyi öldürdüklerini, vatandaşlara zehirli gıda ve su verildiğini anlattı.

HDK'nin katliamlara ve insan hakları ihlallerine devam ettiğini vurgulayan Eltayeb, HDK'nin intikam amacıyla 120 köye saldırdığını ve yaklaşık 2 bin kişiyi öldürdüğünü söyledi.

"Dünya seyirci kalıyor"

Eltayeb, Darfur bölgesinde de yaklaşık 20 köye saldırdıklarını ve sivilleri "hunharca" öldürdüklerini söyleyerek, "Bu olaylar gerçekten ciddi ama dünya kamuoyunda hiçbir kıpırdama yok veya gündeme getirilmiyor. Hiçbir şey olmamış gibi dünya seyirci kalıyor. Haklı olarak bir soru sormak istiyoruz: Dünyanın vicdanı ve uluslararası kamuoyu nerede? Sudan'a neden bu kadar seyirci kaldılar? Silah sağlayanlara neden kınama yapılmıyor, destek verenler neden uluslararası düzeyde cezalandırılmıyor?" diye konuştu.

Eltayeb, ilahi adalete güvendiklerini kaydederek, "Sonunda kamuoyu bizimle taraf tutsun ya da tutmasın, inşallah bu adalet de yerini bulacak. Biz bağımsız ve tarafsız medyaya güveniyoruz, bu gerçekleri yansıtacağına da inanıyoruz. Çünkü kalem gücü, silah gücünden az değildir." dedi.

Batı medyası ve kamuoyunun son zamanlarda Gazze'yle ilgili duyarlılığının arttığına işaret eden Eltayeb, Filistin meselesinin uluslararası bir hale geldiğine ve bunun da dünya kamuoyunun değişiklik yapmaya başladığını gösterdiğine dikkati çekti.

HDK'nin Cuneyne şehrinde sivilleri öldürdüklerini ve canlı canlı gömdüklerini anlatan Eltayeb, "Biz bu milislerin terör örgütü olarak tanınması için çalışıyoruz." bilgisini verdi.

Eltayeb, HDK'nin fidye, insan kaçırma, cinsel istismar gibi birçok insan hakları ihlalinde bulunduğunu belirterek, "Sudan'daki milislerin yaptıkları bu çirkin işler aklımıza Tatarlar ve Nazi zamanında yaşanan soykırımları akla getiriyor. Bu milisler, gerçekten bizim silahlı kuvvetlerimizi hedef almamaktadır, sadece vatandaşlarımızı hedef almaktadır." diye konuştu.

Bu savaş başladığından bu yana yaklaşık 1,5 senedir bilançonun çok ağır olduğunu aktaran Eltayeb, başkentin altyapısı ve kamu kuruluşlarıyla yok edildiğini, yaklaşık 11 milyon kişinin yerinden edildiğini ve üniversiteler, kütüphaneler, laboratuvarlar ve müzeler gibi yerlerin de talan edildiğini anlattı.

 


CAFER SELÇUK