Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından 7-8 Kasım tarihlerinde "Geleceğe Köprüler Kurmak: Barış, Teknoloji, Sürdürülebilirlik" ana temasıyla düzenlenen 15. Boğaziçi Zirvesi'ne katılan Fayiz, muhabirin sorularını yanıtladı.
Konuşmasına iki ülke arasındaki ilişkilere değinerek başlayan Fayiz, bu ilişkilerin, sağlam, seçkin ve tarihi olduğunu, Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki ilişkinin de çok sağlam olduğunu belirtti.
Türkiye'nin "NATO üyeliği, Avrupa Birliği ve ABD ile güçlü ilişkileri sayesinde Arap-İsrail çatışmasının sona ermesinde etkili rol oynayabilecek önemli bir bölgesel güç" olduğuna dikkat çeken Fayiz, Türkiye'nin yakın zamanda işgal güçlerine ekonomik yaptırımlar uyguladığına ve bunun da onun üzerinde etkili bir baskı aracı oluşturduğuna dikkat çekti.
Filistin meselesinin çözümü ortak duruş gerektiriyor
Filistin meselesinin çözümü için Türkiye ve Ürdün'ün yapabilecekleri hakkında da konuşan Fayiz, "Arap ve İslam ülkelerinin ortak duruş sergilemesi gerekiyor. Bu sadece Türkiye ve Ürdün'le olacak iş değil. Bütün Arap ve İslam ülkelerinin, özellikle de Donald Trump'ın başkan seçilmesinden sonra çabalarını birleştirmesi gerekiyor." dedi.
"Türkiye, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri, Ürdün ve tüm Arap ülkeleri, Filistin meselesine çözüm bulunmasında ve Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını kullanmasında rol oynayabilir." diyen Fayiz, Filistin meselesinin çözümünün adil ve kapsamlı olması ve 1967 sınırlarında egemen bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanması gerektiğini dile getirdi.
Fayiz, "İsrail, Gazze ve diğer Arap ülkelerine saldırılarını sürdürdüğü ve barış sürecindeki durgunluk devam ettiği sürece barış yüzü görmeyecek." dedi.
AA