Ağrı Valiliği, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi ve paydaşlarının katkıları ile Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Kültür ve Kongre Merkezinde Dr. Adil Öztekin'in Kur'an tilaveti ile başlayan sempozyumda Ahmed-i Hani'nin hayatını konu alan kısa bir sinevizyon gösterimi gerçekleşti.
Merkezin Selçuklu Konferans Salonunda gerçekleşen sempozyumun açılışı için Ahmed-i Hani Bilim Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Abdulalim Adıgüzel kısa bir konuşma yaptı.
Daha sonra İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Salih Geçit yaptığı konuşmasında sempozyumun amacının İslam dünyasının karşı karşı bulunduğu krizleri tahlil etmek olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Geçit, "Filistin, Lübnan, Gazze gibi bölgelerdeki olaylar insanlık tarihinin Kara lekeleri olarak kalacak ve bu zulüme sebep olan destek veren ya da sessiz kalanlar tarihin acımasız yargısına tabii tutulacaktır. Bu noktada hala çözüm üretme fırsatımız da bulunmaktadır İslam ümmeti ve insanlık bu krizden çıkmanın yollarını bulmak zorundadır. Yüce Allah "Biz yeryüzünde zayıf bırakılmış ve güçsüz düşürenlere lütufta bulunmak istiyoruz. Onları önderler yapmak ve onları mukaddes topraklarda varis kılmak istiyoruz" buyurmaktadır. Bu ayet ile Yüce Rabbimiz adaletin ve merhametin önemine vurgu yapmıştır. Bizler daha azim daha insancıl ve daha İslami bir dünya talep ediyoruz. İşte bu sempozyum İslam dünyasının ve bütün insanlık dünyasının karşı karşıya olduğu krizleri tahlil etmek ve bu krizlerden çıkışlarını aramak amacıyla düzenlenmiştir." dedi.
Daha sonra konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut'un gündeminde ise işgalci siyonistlerin gerçekleştirdiği soykırımdı.
Konuşmasında toplumların kurtuluş ve huzura ulaşmasının yapı taşının ilim ve hikmet olduğunun altını çizen Rektör Karabulut, şunları söyledi:
"Bugün 7 ekimin üzerinden tam 1 yıl ve 1 ay geçti. Bu sempozyumda 1 yıl ve 1 ayda neler yaptık, neler yapmalıydık ve uzun vadede neler yapmalıyız ki artık biz dünyada yapılan zulümlere bir yıl bir ay tahammül etmeyelim diye kendimizi ve toplumumuzu gözden geçirelim. Bu dünyanın çağdaş, medeni bir dünya haline getirebilmemiz için biz bilim insanlarına çok önemli görevler düşüyor. Ahmed-i Hani fikir dünyasına baktığımız zaman biraz önce Salih hocam da son bir beytini okudu. Diyor ki, toplumu kurtuluşunun temel reçetesi toplumun ilim ve hikmet sahibi olmasıdır diyor. Biz toplum olarak ilim ve hikmet sahibi olabiliyorsak işte o zaman ülkemizde de barış olur, dünyada da barış olur ve ülkeler de insanlık da abat olur."
Son olarak Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şehmus Demir bir konuşma yaptı.
Sempozyumun açılış programı çekilen hatıra fotoğrafı ile son buldu.
(İLKHA)