Gazze Dayanışma Platformu ve Peygamber Sevdalıları ortaklığıyla gerçekleştirilen programa, Özgür Der ile Özgür Kudüs Platformu gibi kuruluşlar da destek verdi. Katılımcılar Gazze'de saldırılar düzenleyen işgalci israili destekleyen ABD'yi, Sarıyer'deki İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto etti.

İkindi namazının ardından İstinye Mahmut Çavuş Camisi'nin önünde toplanan grup üyeleri, ABD ve İsrail aleyhine çeşitli sloganlar attı. Ellerinde Türkiye ve Filistin bayrakları taşıyan katılımcılar, ABD'nin Sarıyer'deki İstanbul Başkonsolosluğu önüne kadar yürüdü.

Grubun yürüyüşü sırasında polis ekipleri de geniş güvenlik önlemi aldı. Konsolosluk önüne gelen grup üyeleri, burada Kur'an-ı Kerim okudu.

“BİZLER, ABD'NİN KİRLİ GEÇMİŞİNİ İYİ BİLİYORUZ”

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, tam 13 aydır "siyonist çetenin" sadece çocukları, kadınları değil bütün bir insanlığı katlettiğine şahit olduklarını söyledi. Kaya, "Bu süreç başından itibaren ABD denilen küresel fesat merkezinin desteğiyle devam ediyor. Bizler, ABD'nin kirli geçmişini iyi biliyoruz. Geldikleri kıtanın yerli halkı olan Kızılderilileri soykırıma uğrattılar. Milyonlarca siyahi kardeşimizi köleleştirip, her türlü zulmü reva gördüler. Daha yakın zamanda Irak ve Afganistan'da bunların işledikleri suçları hep beraber gördük." ifadelerini kullandı.

"ORADA ÖLEN İNSANLIKTIR, İSLAM ÜMMETİDİR"

Bir yılı aşkındır canlı yayınlarda insanların dünyanın gözü önünde katledildiğini söyleyen Gazeteci-Yazar Zülküf Yel, "İnsanlık tarihine baktığımızda belki de canlı yayında yapılan katliamlar bakımından belki de ilkidir. 50 binden fazla insan öldü. 10 binlerce insan enkaz altında kaldı. Hala binlerce insan kayıp. Birileri hala bir şey olmamış gibi davranıyor. Orada ölen insanlığın ta kendisidir. Orada ölen İslam ümmetidir. Orada ölen, toza toprağa bulanan onurumuzdur." şeklinde konuştu.

Gazze'de onurlu direnişin meleklerin desteğiyle devam ettiğini belirten Yel, bir yandan Kerbela yaşanırken bir yandan da Bedir ve Hayberlerin yaşandığını hatırlattı. Gazze'de İslam ümmeti adına siyonizme karşı bir mücadele verildiğini aktaran Yel, yaşanan soykırımın ciddi boyutlara ulaştığını, insanların evlerinden alınarak infaz edildiğini söyledi.

"ETRAFTA LİDER OLARAK GEÇİNENLER!
DAHA NE BEKLİYORSUNUZ?"

Yaşanan vahşete rağmen İslam ümmetinin sanki hiçbir şey olmamış gibi ölüm uykusuna yattığını vurgulayan Yel, "Orada topyekûn bir savaş devam ederken bize ne oluyor ki hiçbir şey olmamış gibi davranıyoruz. Özellikle Gazze'nin kuzeyinde, Cibaliye'de öyle bir vahşet var ki gayrimüslim gazeteciler bile orayı tarif ederken kıyamete benzetiyorlar. Ey ben insanım, Müslümanın diyenler! Ey etrafta lider olarak geçinenler! Ayağa kalkmanız, icraata geçmeniz için daha ne bekliyorsunuz? 50 bin insan, binlerce çocuğun ölmesi daha vicdanınızı ayağa kaldırmadı mı? Vicdanınız hala sızlamıyor mu? Daha ne kadar bedel istiyorsunuz?" diye sordu.

"İCRA MAKAMINDA OLANLAR AYAĞA KALKIP
HALKIN İSTEDİĞİ ŞEKİLDE İCRAAT YAPARLAR"

Artık slogan zamanının geçtiğini, İslam ülkelerinin başındaki liderlerden söz değil, beddua değil icraat beklediklerini vurgulayan Yel, "Geçenlerde bir yöneticimiz kalkıp 'Allah israili kahretsin' diyor. Onu benim nenem de yapar. Onu aciz insanlar yapar. Biz halk olarak şikâyet ederiz ama icra makamında olanlar ayağa kalkıp halkın istediği şekilde icraat yaparlar.” ifadelerini kullandı.

SİYONİZMİN SAFINDA SAVAŞANLAR VATANDAŞLIKTAN ATILSIN!

Siyonist işgalciler ile yapılan ticareti Mekkeli müşriklerin 'bizim onurumuz ve şerefimiz develerimizin sırtındadır' diyerek ticaretlerini savunanlara benzeten Gazeteci-Yazar Zülküf Yel, yapılan ticareti sert bir dille kınadı.

Siyonizmin safında savaşan çifte vatandaşların yargılanması için HÜDA PAR tarafından meclise sunulan yasa tasarısına da değinen Yel, Türkiye'de siyonist istemediklerini, yasa tasarısının meclisten geçmesi için herkesin üzerine düşeni yaparak parti farkı gözetmeksizin temsilcilerini harekete geçirerek güçlü bir irade ortaya koymaları gerektiğini ifade etti. (İLKHA - AA)