DİYARBAKIR - Engelliler günü münasebetiyle Diyarbakır Engelliler Platformu bir açıklama yaparak, savaşlara son verilmediği müddetçe patlayan her mayının, atılan her bombanın engelliler kervanına yenilerini katmaya devam edeceği belirtildi.

Engelliler günü tarihiyle ilgili kısa bir bilgi verilen açıklamada, "1992 yılında Birleşmiş Milletlerin aldığı bir kararla, 3 Aralık "Dünya Engelliler Günü" olarak kabul edildi. Bu kararın ardından BM İnsan Hakları Komisyonu 5 Mart 1993 tarihli ve 1993/29 sayılı bildirisi ile üye ülkelerce 3 Aralık gününün "Engellilerin topluma kazandırılması ve insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanması" amacıyla tanınmasını istedi. Ve o günden beri, 3 Aralık "Engelliler Günü" olarak bilinmektedir" şeklinde ifade edildi.

1990'lardan bu yana bölgede yaşanan çatışmalı sürecin yarattığı göç olaylarının kentleri köylere dönüştürdüğünü, ayrıca çarpık yapılaşma, sağlıksız barınma koşulları, işsizlik, eğitimsizlik, istihdam alanlarının yetersizliği, yetersiz beslenmenin yanında temel ihtiyaçların dahi karşılanamamasını beraberinde getiren göç almış kentlere yeni bir konseptle saldırılmak istendiği belirtildi.

Yapılan açıklamada, engelliler kanunu ile verilen hakların yetersiz olduğu tatbiki hakkında çıkarılan yönetmeliklerle kanunun uygulanamaz hale getirildiği, evde bakım ücreti adı altında sosyal devlet olma kriterlerini yerine getirmede çaba varsa da diğer taraftan verilen aylıklar engelliyi dört duvar arasına hapsettiği ifade edildi.

Diyarbakır Engelliler Platformu, Kent Konseyi Engelliler Meclisi tarafından yapılan açıklamada ise, engellilerle ilgili talepler şöyle sıralandı:

1-Her kademede TBMM'de, yerel yönetimlerde belediye Meclislerinde vb. en az yüzde 10 engelli kotası uygulanmasını,

2-Birleşmiş Miletler ihtiyarı protokolünün iç hukuka yansıtılmasını

3-2022 aylığının çalışan engellilere de verilmesini

4-Yasada tanınan hakların bir an önce uygulanmasını

5-Engelli Memur Seçme Sınavı (EMSS) yönetmeliğinin değiştirilerek ilköğretim mezunlarının da sınava alınmasını,

6-Her alanda engellilere pozitif ayrımcılığın uygulanmasını

7-Cezaevlerinde engelli olup yaşamlarını sürdürmekte güçlük çekenlerin serbest bırakılmasını

8-Her engelli grubuna yönelik her kademede eğitim kurumlarının açılmasını

9-Engelli olma durumunun asgari yüzde 40 ile sınırlandırılmamasını, Türkiye'nin de taraf olduğu İLO sözleşmesi hükümlerine uyulmasını

10-Ana dili Kürtçe olan çocukların tespit ve tanılama esnasında kendi ana dilinde soru sorulmasını

11-Kentimizde özellikle resmi kurumlara genelde kentin tüm yaşam alanlarında engellilerin geçişine kolaylık sağlayacak rampalar yapılmasını
12-Trafik ışıklarında sesli sinyalizasyon sisteminin yaygınlaştırılmasını

13-Kaldırımlarda yüzey belirleyici takip tuğlaları ve rampasız yer bırakılmamasını,
Son olarak, Toplu taşıma araçlarında engellilerinşoförlerin keyfi muamelelerine ve insanlık dışı hakaretlerine maruz bırakılmamasını, Talep ettikleri belirtildi. (Ömer Yasin Ergin - İLKHA)