TBMM’de basın toplantısı düzenleyen HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, siyonist işgal çetesinin Gazze ve Lübnan’da devam eden soykırım saldırıları, işgal rejimi ile devam eden ticaret, ABD’nin ateşkes ve müzakere oyunu ile ilgili değerlendirme ve uyarılarda bulundu.

Dinç, ayrıca siyonist rejimin spor dalında faaliyet gösteren takımlarının uluslararası müsabakalardan men edilmesi gerektiğini ve Türkiye'nin Avrupa kupalarında mücadele eden takımlarının işgalci siyonistlerin takımları ile sahaya çıkmaması çağrısında bulundu.

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, son olarak artış gösteren intihar vakalarına dair veriler paylaşarak uyarılarda bulundu.

Gazze'de soykırımın devam ettiğini hatırlatarak sözlerine başlayan Dinç, "Bir yıldan fazladır Gazze'de soykırımlarına devam eden işgal güçleri, son zamanlarda Lübnan'a da bu katliamlarını sıçratmış durumdadır. Yasaklı silahlar kullanılmakta ve adeta her iki ülke de kan gölüne çevrilmektedir. Sadece yasaklı silahlar değil bir de açlık silahı da kullanılmakta. Bugün Gazze’nin kuzeyi maalesef abluka altına alınmış. Oradaki insanlar açlık ve yoklukla karşı karşıya. Bu abluka politikalarını daha da sıkılaştırarak oraya suyun, gıdanın, ilacın girmesine engel oluyorlar. Kış aylarına yaklaşıyoruz. Bu soğukta oraya yakıtın da girmesini engellemekteler. Halkı göçe zorlayarak Gazze'nin kuzeyini insansızlaştırmak istiyorlar. 400 bin insanın olduğu Gazze'nin kuzeyinde tüm insanlar toplu ölümle karşı karşıya. Bu konuda çağrımızı yineliyoruz ve diyoruz ki hem Lübnan'a hem de Gazze'ye insani bir koridorun acil bir şekilde açılması gerekiyor." diye belirtti.

“İşgal güçleriyle her türlü ticaret kesinlikle kesilmelidir”

siyonist rejim ile her türlü ticaretin durdurulması gerektiğini vurgulayan Dinç, ABD’nin ateşkes oyununa da dikkati çekerek, "Özellikle işgal güçleriyle ticaret yapan tedarik zincirlerine darbe vurulmalı. İşgal güçleriyle her türlü ticaret kesinlikle kesilmelidir. Bu konuda her seferinde siyonizmin yayılmacı politikasından bahseden Türkiye, işgal güçlerinin tedarikçilerinden olan Azerbaycan üzerinden devam eden ticareti sonlandıracak adımlar atmalı. ABD bir yıldır sürekli yaptığı ateşkes oyunuyla adeta işgal güçlerine zaman kazandırmaya çalışıyor. Ateşkes oyunu içerisinde bir yandan müzakerede yer alırken bir yandan da işgal güçlerine silah tedarikinde bulunmaya devam ediyor. Bu konuda ABD'nin bu oyununa hiçbir İslam ülkesi aldanmamalı ve bundan dolayı Gazze'yi gündemden düşürmemeli. Her platformda Gazze'yi gündem etmeli ve İslam ülkelerinin harekete geçirecek baskılar yapılmalı." dedi.

siyonist işgal rejiminin saldırıları sonucu şehid edilen Lübnan Hizbullah'ı Yürütme Konseyi Başkanı Haşim Safiyuddin'e rahmet dileyen Dinç, tüm Lübnan halkına başsağlığı temennisinde bulundu.

Dinç, ayrıca Lübnan Hizbullah'ının şehid edilen Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın yerine seçilen Şeyh Naim Kasım’ı da tebrik etti.

“Maccabi Playtika Tel Aviv basketbol takımı sıradan bir spor takımı değildir, soykırımcılar için bağış çağrısında bulunuyorlar”

"siyonizm sadece Filistin’i işgal etmemiş. siyonizm aslında tüm dünyayı işgal etmiş durumda." diyerek sözlerine devam eden Dinç, Türkiye'nin bir basketbol takımının işgal güçlerinin basketbol takımı ile yapacağı müsabakanın can güvenliği gerekçe gösterilerek Litvanya'da taraftarsız bir sahada oynanmak zorunda bırakılmasına tepki gösterdi.

Dinç, "Gerekçe olarak siyonistlerin takımının ülkemizde can güvencesi yokmuş. 'Bunlar sporcudurlar, bunların kadın, çocuk ve sivil katliamları ile ne alakası var?' denilebilir ama çok alakası var. Bizzat bu Maccabi Playtika Tel Aviv takımı kendi internet sitesinde soykırıma açık bir destek sunuyor. Soykırımcılar için bağış çağrısında bulunuyorlar. Soykırımcıların çığırtkanlığını yapıyorlar. Bunlar sıradan bir spor takımı değildirler." ifadelerini kullandı.

"Takımımızın kaybetmesine mal olsa da hiçbir şekilde bunları meşrulaştırmamak adına sahaya inmemesi gerekir"

siyonist çetenin tüm takımlarının uluslararası müsabakalardan men edilmesi aksi takdirde Türkiye basketbol takımının bunlarla aynı sayaya çıkmaması gerektiğini belirten Dinç, "Kaldı ki Ukrayna-Rusya savaşı sebebiyle Rusya takımı uluslararası müsabakalardan çıkartıldı. Ancak işgal güçleri soykırımlarına devam etmelerine rağmen uluslararası müsabakalarda oynamaya devam ediyorlar. Rusya'nın tüm takımları  turnuvalardan çıkartıldığı gibi aynı şekilde soykırımcıların da tüm spor dallarında oynayan takımlarının da bir an önce tüm uluslararası müsabakalardan men edilmesi gerekiyor. Hiçbir takımın da bu işgal destekçisi takımlar ile sahaya çıkmaması gerekiyor. siyonist rejimin takımları ile aynı sahada yer almak bir nevi siyonistleri meşrulaştırmaktır. Bizim basketbol takımımız da söz konusu işgal rejiminin takımıyla sahaya inmemesi gerekiyor. Herkes bu konuda sorumluluk almalı. Takımımızın kaybetmesine mal olsa da hiçbir şekilde bunları meşrulaştırmamak adına sahaya inilmemesi gerektiğini belirtiyoruz." dedi.

"Manevi boşluk yaşayan gençlerimiz, çözümü intiharda arayabiliyorlar"

Gençlerin intihar vakalarına yönelik değerlendirmelerde bulunan Dinç, "Gençlerin intihar ile ilgili istatistiklere bakıldığı zaman 2000’li yıllarda oran yüz binde 2.8'di. Ancak 2022 TÜİK verilerine göre bu oran yüz binde 4.88 olmuş durumda. Dünya genelinde ise 40 saniyede bir genç intihar ediyor. Gerçekten ciddi bir rakam… Gençlerimiz ellerimizden kayıp gidiyor. Bunun sebeplerine bakıldığı zaman ekonomik, psikolojik gibi birçok sebebi var ama en önemlisi manevi boşluktur. Manevi boşluk yaşayan gençlerimiz, çözümü intiharda arayabiliyorlar. Avrupa'da yapılan bir araştırmaya göre manevi destek alan gençlerde yüzde 30 oranında intihar vakaları azalıyor. Uyuşturucu madde kullanımı ve alkol tüketimi ile birlikte intihar vakaları yüzde 50 artış gösteriyor. Bu veriler üzerinden bu meselelerin konuşulması gerekiyor. Bunlara çözüm bulunması lazım.

İntihar vakaları ve sebepleri ortadayken gençlere manevi bakımdan bir yatırım yapılmıyor. Gençlere manevi destek sunacak programlar, sosyal aktiviteler yeteri kadar sunulmuyor. Bunların yerine festivallere milyonlarca lira aktarılıyor. Bu aktiviteler gençlerin maneviyatlarını güçlendirmek yerine gençleri tahrip ediyor. Bu konuda diyoruz ki kültür ve sanat önemli ancak bu gençlerin manevi olarak güçlendirecek ve onlara sosyal aktiviteler sunacak çerçevede yapılmalı. Kendi medeniyetimize ve değerlerimize dönmeliyiz." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)