Subliminal mesaj veya bilinçaltı mesaj, başka bir objenin içine gömülü olan bir işaret ya da mesajdır ve normal insan algısı limitlerinin altında kalmak, o anda fark edilmemek üzere tasarlanmıştır.
Subliminal mesaj ilk başlarda 1920li yıllarda BBC ilk olarak radyo yayınına başladığında halk arasında tepkilere yol açmış ve şeytanın sesi olarak nitelendirilmiştir.
BBC toplumdaki bu yargıyı değiştirmek için bilinçaltına yönelik mesaj kullanmayı denedi.
Bunun için radyo sesinin arka planda radyonun faydalı bir araç olduğuna yönelik telkinler verildi. Bu sesler ön plandaki seslere nazaran çok kısıktı fakat işitilebiliyordu. Teknik başarılı olmuştu.2. Dünya savaşında bazı ABD askerlerinin uzak mesafedeki uçakların dost mu düşman mı olduklarını anlamları çok güçtü bu yüzden defalarca kendi uçaklarını düşürmüşlerdir.
Buna çözüm olarak hava harekatına ait psikologlar takistoskop adlı cihazı kullanarak bu pilotları eğitime aldı.
Düşman ve dost uçakların görüntüleri film karelerine yerleştirildi. Bu görüntüler giderek küçültülerek saniyenin yüzde biri zamanda pilotların dost ve düşman uçaklarını ayırt edinceye kadar eğitim verildi.
Böylece pilotların hata yapma payının en aza indirgenmesi sağlandı. Cihazın çalışma prensibi çok basitti. Görme ekranında belli zaman aralıklarında belli sözcük veya görüntüyü çok hızlı bir şekilde ortaya çıkarıyordu.
Zihnimiz bu görüntüyü veya sözcükleri tanıyabiliyor ve belleğine yerleştirebiliyordu tabi bunu biz farketmeden yapıyordu. Buradan hareketle insan davranışlarını yönlendirmeyi amaçlayan ve adına subliminal mesaj yani bilinçaltı mesaj bu sayede ortaya çıktı.
Yine eskilerden örnek alacak olursak 1957 yılında Picnic adlı sinema filminde bir deney yapıldı.Projeksiyon makinasının yanına takistopkop cihazını yerleştirerek film süresince her beş saniyede bir flash şeklinde patlayan yazılar ve görüntüler yerleştirildi.Yazılar saniyenin üçbinde biri kadar kısa bir süre yayınlandığı için hiç kimse farketmedi.Ancak bilinç altları ikna olmuş ve farkedilmesi güç olan bu mesajları kaydetmişti.
Bu mesajlar acıkan var mı, kola iç ve mısır isteyen var mı şeklindeydi.Sonuç ise son derece ilginçti.Mısır satışı yüzde elliyedi, kola satışı ise yüzde onsekiz oranında artmıiştı.Bu mesajlarla kişilerin davranışları olumlu veya olumsuz şekilde etkilemek mümkündür Subliminal teknikler reklamcılık ve propaganda alanlarında sıklıkla kullanılmaktadır..
Günümüzde gösterilen film ,çizgi film ve reklamlarla gösterilmekte ve gelecek nesillerimiz olan çocuklarımızı büyük derecede etkilemektedir.Aynı mesajlarla bilinçsizce alışveriş yapmamızda sağlanmaktadır.Subliminal mesajlar insanın bilinçli dikkati tarafından fark edilemezler, ancak bu mesajların insanın bilinçaltını etkiledikleri ileri sürülmektedir.
Dizilerde veya filmlerde karakterlerin içtiği içecek markaları, kıyafetleri subliminal mesaj örneklerindendir. Bu tekniklerin amaçları, etkisi, kullanım sıklığı ve rekabet gibi konularda ahlaka uygunluğu konuları tartışılır .
Marka ve ürünlerin pazarlamasından toplumun ilgi , ihtiyaç ve algısını değiştirmeye kadar bir çok konuda kullanılmaktadır.
Bir kişiyi kurumu ya da ürünü kötü göstermek için o şey ile kötü olan bir nesnenin aynı temada işlenmesi subliminal mesajın en yaygın kullanılma şeklidir. Şu ana kadar yapılan çalışmalar neticesinde en bilinçli ve defansif kişiler bile bu mesajları ilk bakışta %100 olarak çözememektedir. Bu da toplumlarımızı yönlendirmeli reklamlara karşı savunmasız bırakmaktadır. Dünyada 55 ülke bu mesaj tekniğinin kullanılmasını yasaklamıştır.
1964 yılında İngiltere ardından da 1974 yılında ABD devleti bu mesajları yasaklamıştır. Ancak batılı ülkelerin sözde uyguladığı bu yasak sadece kağıt üzerinde kalmaktan formalite olmaktan öteye geçememişlerdir. Bugün avrupa ülkelerinin çekmiş olduğu birçok film ve çizgi filmlerde kendi ideolojilerini yaymak amacıyla arka plana koydukları satanizm sembolleri sıkça görülmektedir. İşin en acı boyutu ise bu film ve çizgi filmlerin aile bireylerimiz tarafından ilgi ile izlenmesidir .
Bu ideoloji o kadar yaygınlaşmıştır ki kendi ülkemizde bile görülmeye başlanmıştır.
Sözde tarihimizi bize anlatmak ve tanıtmak amacıyla çekilip yayımlanmıs olan filmlerde bu semboller apaçık bir şekilde gözler önüne serilmiştir. Ve yine ülkemizden örnek verecek olursak televizyon programları ve müzik kliplerinde de sıkça bu semboller kullanılmaktadır.Bu sembolleri bize aşılamak isteyenlerin başında ünlü isimlerde yer almaktadır.
Batılı ülkelerdeki rap ,cazz vb gibi müzik sanatçıları biranda parlamalarının sebebini bu ideolojiyi yaygınlaştırmaya borçlu olduklarını söylemişlerdir ancak zamanla iç huzursuzluklarının arttığını, gün geçtikçe kendilerini suçlu hissettikleri ve birçoğunun da intihar ettiğini görmekteyiz.
Bazıları ise bu ideolojiyi yaydıkları için pişman olup sonradan bu ideolojiye karşı çıkmışlar ve bu sonuçta ideolojinin yaygınlaştırmasını hedefleyen büyükleri tarafından basın yoluyla karalamalar, iftira atmalar gibi asılsız suçlamalarda bulunmuşlardır. Başarılı olamayınca ise bu sanatçıları yavaş yavaş yok etmeye başlamışlardır.
Yeni dünya düzeni adı ile başlayan bu kampanyalar kullandığımız paralarda giydiğimiz tişörtlerde hatta içtiğimiz içeceklerde bile propagandaları sık sık yapılmaktadır.
Artık uyanma vakti ve birşeyleri sorgulama vakti sizce de gelmedi mi ? Bu zulme bu hayasızlığa en kötüsü de şeytan taraftarlarına boyun eğmeye göz yummaya onların pis çirkin filmlerini çizgi filmlerini televizyonlarını izlemeye sanatçılarını örnek almaya devam mı edeceğiz ? Ben etmeyeceğim ve umarım sizlerde çok geç olmadan bazı şeylerin farkına varıp bu tuzaklardan kurtulmanın yollarını arayıp bulursunuz....
Taha Yıldırım / İzmir (Aliağa) - Yaş: 22
Taha Yıldırım / İzmir (Aliağa) - Yaş: 22
Sizden Gelenler