Ankara Filistin Dayanışma Platformu öncülüğünde Ankara'daki insani yardım teşkilatları, Kuzey Gazze'de insani koridor açılması ve insani yardımların ulaştırılması için Önder Ankara toplantı salonunda basın toplantısı gerçekleştirdi.
Moderatörlüğünü İsmail Mansur Özdemir'in yaptığı basın toplantısı öncesi Ankara Filistin Dayanışma Platformu Dönem Sözcüsü ve MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Ali Dalaz, Anfidap hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Filistinli Gazeteci Dr. Zahir Elbek Gazze'deki son durum hakkında konuştu.
Daha sonra siyonist işgalcilerin katlettiği Ayşenur Ezgi Eygi'nin olay esnasında yanında olan Avustrulyalı aktivist Helen Maria O’Sullivan, o esnada yaşadıklarını ve işgal askerlerinin bizzat gözeterek yaptığı katliama yönelik şehadetini ifade etti. Ayrıca Filistin'de sistematik olarak uygulanan şiddeti ve bu şiddete karşı Filistin halkının onurlu mücadelesini somut örneklerle anlattı.
İnsani yardım kuruluşlarının yöneticilerinin da hazır bulunduğu toplantıda basın açıklamasını Ankara Filistin Dayanışma Platformu adına Ümmet Hareketinden Ramazan Tunç gerçekleştirdi.
"Filistin’deki kardeşlerimiz, insanlık dışı saldırılarla karşı karşıya kalmaya devam ediyor"
"Gazze’ye insanî yardımların ulaştırılmasının önündeki engeller kalkmalıdır!" diyen Tunç, "Bizler, Ankara Filistin Dayanışma Platformu ve ülkemizin değerli insanî yardım kuruluşları olarak bugün burada, Gazze’de yaşanan derin insani krize dikkat çekmek ve acil insani yardımların Gazze’ye ulaştırılması için tüm insanlığa seslenmek üzere toplanmış bulunmaktayız. Filistin’deki kardeşlerimizin yaşadığı trajedi karşısında uluslararası kamuoyunu acil olarak harekete geçmeye davet ediyoruz. Bu dayanışma çağrısı, yalnızca Gazze halkının yaşam hakkını savunmak için değil, insanlık onurunu koruma ve savaş mağdurlarına sahip çıkma adına yapılan bir çağrıdır. Son dönemde yaşanan gelişmeler nüfusun tamamının Gazze'nin kuzeyinden tahliye edilip kapalı bir askeri bölgeye dönüştürmeyi hedefleyen Generaller Planı'nın yürürlükte olduğunu göstermektedir. Filistin’deki kardeşlerimiz, insanlık dışı saldırılarla karşı karşıya kalmaya devam ederken, özellikle Gazze’nin kuzeyinde yaşanan trajedi artık dayanılmaz bir noktaya ulaşmıştır. israil işgal güçleri, Cebeliye kampındaki yerinden edilmiş sivilleri kontrol noktalarına zorla sevk ederken, farklı bir rota izlemeye çalışan siviller ise insansız hava araçları ve topçu atışları ile hedef alınmaktadır. Ancak talimatlara uyan masum siviller bile saldırıların acımasızlığına maruz kalmakta, ateş ve ölümden kurtulmayı başaramamaktadır." dedi.
"Gazze’nin kuzeyinde yaşananlar tam anlamıyla bir katliamdır"
Açıklamasının devamında Tunç, şunları aktardı: "Gazze’nin kuzeyinde yaşananlar tam anlamıyla bir katliamdır. Sokak ortasında kalan şehitler, müdahale edilemeyen yaralılar ve sağlık sisteminin tamamen çökmüş olması, trajedinin boyutlarını gözler önüne sermektedir. Kemal Udvan Hastanesi’nde kefen dahi kalmadığı ve bölge halkına şehitlerin cesetlerini saracak bez getirmeleri çağrısında bulunulduğu gerçeği, yaşananların ne kadar vahim olduğunu ortaya koymaktadır. Uluslararası sistemin ikiyüzlülüğü ve çöküşünün bir göstergesi olan bu süreçte, halklar soykırıma karşı sert tepki göstermekte ve bu duruma artık tahammül edememektedir. Savaş koşullarında bile insanî ve tıbbi yardımın engellenemez olduğu ilkesine rağmen, israil ablukayı bir silah olarak kullanarak Gazze halkının temel haklarını ve yaşamlarını tehdit etmektedir. Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2712 sayılı kararı, savaş bölgelerinde insanî yardımın engelsiz bir şekilde sağlanmasını zorunlu kılmaktadır. Bu kararın ihlali, yalnızca Gazze halkını değil, aynı zamanda uluslararası hukukun ve insan haklarının temel ilkelerini de hiçe saymaktadır. Dolayısıyla, uluslararası toplumun derhal harekete geçerek bu kararı uygulaması ve Gazze’ye acil yardımların ulaştırılmasını sağlaması gerekmektedir."
"Gazze halkı yalnız değildir ve asla yalnız bırakılmayacaktır"
Açıklamanın sonunda Tunç, "Şu anda Refah sınır kapısı terör devleti tarafından kapatılmış durumdadır ve devletlerin bu konuda acil olarak devreye girmesi gerekmektedir. Ablukanın kırılması ve bölgeye insani yardımların ulaştırılması bir an önce sağlanmalıdır. Ankara Filistin Dayanışma Platformu ve insani yardım kuruluşları olarak tekrar vurguluyoruz;
Uluslararası kuruluşların Gazze'de yaşanan katliam karşısında sergilediği İsrail istisnacılığı dünya sistemine olan inancı bitirmiştir. Bu durum dünya genelinde çok daha büyük bir kaosun habercisidir. Uluslararası toplum, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli ve BMGK (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi) 2712 sayılı kararı çerçevesinde insani yardımları Gazze’ye ulaştırmak için sunduğumuz bu acil öneri doğrultusunda harekete geçmelidir. Aksi takdirde, bu durum hepimizi etkileyecek ve gelecek kuşaklar bizi aciz ve korkak olarak anacaktır. Gazze halkı yalnız değildir ve asla yalnız bırakılmayacaktır!" ifadelerine yer verdi. (İLKHA)