Haber Merkezi

Soykırımcı rejimin ordu radyosunun haberinde, "Kara Ekim" olarak nitelendirilen bu ayın başından bu yana savaş kapsamında ve çatışmalarda "80 israilli sivil ve asker öldü" ifadesi kullanıldı. Haberde, bu ay öldürülenlerden 64'ünün asker ya da polis, 16'sının da sözde sivil olduğu ifade edildi. 33 asker ve subayın Lübnan'ın güneyinde, 19'unun ise Gazze'de öldürüldüğü kaydedildi. Siyonist rejimin sözde ana muhalefet partisi lideri Yair Lapid de önceki gün yaptığı açıklamada, ordunun gerçek kayıp sayılarını gizlediğini söylemişti. Lapid, siyonist rejimin Gazze, Batı Şeria ve Lübnan'a yönelik soykırım savaşında yaklaşık 12 bin işgal askerinin ya yaralandığı ya da öldürüldüğünü belirtmişti. "Alternatif gerçekleri ne kadar kabul edeceğimizin bir sınırı var" diyen Lapid "Bu verilerle ilgili herhangi bir şüpheniz varsa Tel HaShomer, Ichilov, Rambam hastanelerine gitmelisiniz." ifadelerini kullanmıştı. (İLKHA)

İŞGAL ÇETESİ ATEŞKES İSTEDİ

İşgalci barbarların HAMAS'ın elindeki 11 ila 14 arasındaki esiri serbest bırakması karşılığında saldırı altındaki Gazze Şeridi'nde 1 aylık geçici ateşkes önerisinde bulunduğu iddia edildi.

Ankara

Yediot Aharonot gazetesinde yer alan habere göre, işgal rejiminin sözde dış istihbarat teşkilatı MOSSAD Direktörü David Barnea, esir takası ve Gazze'de ateşkes müzakerelerinin yeniden başlatılması için gittiği Katar'ın başkenti Doha'da taraflara mutabakat önerisinde bulundu. Barnea'nın önerisi, Hamas'ın 11 ila 14 arasında işgalci esiri serbest bırakması buna karşılık Gazze'de 1 aylık geçici ateşkesi içeriyor. Ayrıca işgal rejimi hapishanelerindeki bazı Filistinli esirlerinden de serbest bırakılmasını öneriyor. Basında yer alan Barnea'nın önerisinin detaylarının doğru olup olmadığına ilişkin işgal rejiminden henüz açıklama yapılmadı.

HAMAS daha önce yaptığı açıklamada, esir takası için kalıcı ateşkes ve işgal ordusunun Gazze'deki işgal ettiği bölgelerden çekilmesini şart koşmuştu. MOSSAD Direktörü, Doha'da 27-28 Ekim'de esir takası müzakerelerine yeniden başlaması için yapılan görüşmelere katılmıştı. HAMAS'ın elinde 101 işgalci esirin bulunduğu belirtiliyor.  AA

HAMAS: Gazze halkının acılarını sona erdirecek ANLAŞMAYA AÇIĞIZ

Filistin'deki İslami direniş hareketi HAMAS, arabulucuların ateşkes ve esir takası için yeni önerileri tartışma talebine yanıt verdiğini söyledi.

Gazze

Hareket, yaptığı açıklamada, bu konuda bazı toplantılar düzenlediğini ve aynı bağlamda yapılacak başka toplantıların da olduğunu söyledi. Açıklamaya göre HAMAS, Gazze'deki halkının acılarını sona erdirecek, yangını kalıcı olarak durduracak ve işgalin tüm Gazze Şeridi'nden geri çekilecek, kuşatmayı kaldıracak, halka yardım, destek ve barınak sağlayacak, yeniden inşa ve mahkûmlar için ciddi bir anlaşmayı tamamlayacak her türlü anlaşma veya fikre açık olduğunu vurguladı. HAMAS, Arap ve İslam ümmetinin liderlerini, Filistin halkının fedakârlıklarıyla orantılı tarihi bir karar açıklamaya, ABD’nin baskı ve dayatmalarının önüne geçmeye, kuzey Gazze Şeridi'ndeki kuşatmayı ve saldırganlığı acilen durdurmaya çağırdı.

Ülke liderlerini, Gazze'nin kuzeyindeki yüz binlerce insanın hayatını kurtarmak ve on binlerce yerinden edilmiş ve yaralının yaralarını sarmak için gıda, tıbbi ve yakıt yardımı getirmek için çalışmaya çağıran HAMAS, aynı zamanda işgali destekleyenlere işgalin saldırganlığını, suçluluğunu ve insan yaşamının tüm bileşenlerini yok etmesini durdurmaları için etkili baskı yapılması çağrısında da bulundu. Normalleşen ülkelere işgalle ilişkilerini derhal kesmeleri çağrısında bulunan HAMAS, şunları söyledi: "Bazı Arap ülkelerimiz işgalle ilişkilerini normalleştirme konusunda ısrar ederken, birçok yabancı ülkenin bu konuda inisiyatif alması düşünülemez." diye belirtti.

HAMAS, işgal kuvvetlerinin Gazze'nin kuzeyinden 600'den fazla kişiyi insanlık dışı koşullarda, çıplak ve kamyonlara yığılmış halde esir aldığına ve akıbetlerinin şu ana kadar bilinmediğine dikkat çekti. Hareket, açıklamasında, siyonist parlamentosu Knesset'in 1948'de işgal altındaki Filistin topraklarında UNRWA'nın çalışmalarını yasaklama kararına değinerek, bunun "Filistin halkına, topraklarına, haklarına ve ulusal davalarına karşı yürütülen siyonist savaşın bir devamı ve tüm uluslararası sözleşmelerin ve yasaların açık bir ihlali" olduğunu belirtti. (İLKHA)