Derginin bu ayki editör yazısında, "Allah-u Teâlâ`nın bu kadar üzerinde durulmasını istediği Davet-Tebliğ sorumluluğumuzu hatırlatma babından bu ayın konusu olarak Davet ve Tebliği aldık. Müslümanların, davalarını daha çok insana ulaştırmak, dolayısı başta Allah-u Teala`ya sonra insanlığa karşı mesuliyetimizi yerine getirmiş olmak için, bin bir türlü güçlüğün göze alındığı dönemlerin geride bırakıldığı şu zamanlarda, rehavete karşı bir ikaz olsun diye… Bu rahat zamanların bir nimet olduğu ve dolayısı ile şükredilmesi gerektiği ve eğer hakkıyla şükrü görmediği zaman her an nimetin çekip gidebileceğini hatırlatalım diye… Başta kendimize, sonra size, sonra bu sözü duyacak herkese, bu sözün ulaşacağı herkese bir inzardır bu…" sözlerine yer verildi.
İnzar 111. sayısından kısa kısa
İnzar Dergisi`nin 111. sayısında özetle, Mehmet Şenlik Hoca,bir Peygamber mesleği olarak daveti ele alırken, Abdurrahim Güneş ise Nebevi Hareket Metodunun yeniden ele alınması gerektiğini kaleme alıp özellikle Peygamber kıssalarının davetçiler için örnek alınamaz bir hale sokan `Mekke dönemi` ve `Medine dönemi` kavramlarını eleştirmiş. Faruk Hamza ise tefsir konusu yaptığı Maide Suresinin 67. Ayetini, bu bağlamda ele almış. Abdulkadir Turan `Davette bulunmamayı sanat edinmek` başlığıyla, Peygamber varisliğinin hakikatine ışık tutan izahatlarda bulunmuş. Son olarak değineceğimiz bir yazı da Mehmet Beşir Varol`un üçüncüsünü kaleme aldığı `Tekfirde İhtiyat ve Selametli Duruş` başlıklı seri yazılarının, tekrar beraber okunmasında fayda olacağı editörce tavsiye edilmiş.
Hamdullah Sevim - İLKHA