Avukat Cebrail Bozkurt, kamuoyunu yakından ilgilendiren kanun maddeleri hakkında verdiği röportajda, 9. Yargı Paketi'nin içinde yer alan yeni düzenlemelerin neler olduğunu anlattı.

Medeni Kanun'da boşanmalarla ilgili birtakım değişikliklerin yargı paketinde yer aldığına dikkat çeken Avukat Bozkurt, "Meclis'e sunulan bu kanun teklifi ile birlikte Avukatlık Kanunu'nun 16'ncı maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik öngörülmektedir. Daha önce kamu görevlisi avukatların stajına ilişkin düzenleme yönetmeliğe bırakılmış ise de Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı gereğince bu hususa ilişkin düzenleme kanun teklifi ile kanunda düzenlenmiştir. Bu kanun teklifi ile birlikte Medeni Kanun'un 27'nci Maddesinin 2'nci fıkrası ile 166'ncı Maddesinin 4'üncü fıkrası Anayasa Mahkemesi tarafından ad ve soyadın mahkeme kararıyla değiştirildiğine dair ilanın kapsam ve usulünün belirli olmaması ve ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle boşanma davası açabilmek için geçmesi gereken sürenin uzun olması nedeniyle ilgili hükümleri Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Yeni düzenleme ile birlikte 'Hükmü veren mahkeme, kararın verildiği tarih, dosyanın esas ve karar numarası ile adının değiştirilmesine karar verilen kişinin nüfusa kayıtlı olduğu yer, doğum tarihi, anne ve baba adı, önceki adı ve soyadı, mahkeme kararıyla verilen yeni adı ve soyadı yer alır.' denilmek suretiyle ilanın kapsamı belirlenmiştir. Yine ortak hayatın yeniden kurulması için kanunla belirtilen 3 yıllık süre 1 yıla indirilmek suretiyle kısaltılmıştır." dedi.

"TCK'ya yeni bir madde eklenmek suretiyle yeni bir suç ihdas edilmiştir"

Avukat Bozkurt, bu kanun teklifi ile birlikte TCK'ya yeni bir madde eklenmek suretiyle yeni bir suç ihdas edildiğini vurguladı.

Bozkurt, "TCK 339. Maddesinde sonra gelmek süetiyle TCK 339A 'Devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme başlığı ile bu suç tipi düzenlenmiştir. Bu madde ile casusluk eylemleriyle daha etkin mücadele edilebilmesi amacıyla devletin güvenliği ile iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işlenmesi yaptırıma bağlanmaktadır. Bu bölümde düzenlenen suçları oluşturmamak kaydıyla, devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler hakkında 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası verilir. Fail hakkında hem bu suçtan hem de işlediği ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur.

(2) Fiil, savaş sırasında işlenmiş veya devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakmış ise faile 8 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilir.

(3) Suçun, milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birimler ile proje, tesis ve hizmetleri yerine getiren kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza bir kat artırılır.

(4) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır." ifadelerine yer verdi.

Bozkurt, müdafilikle ilgili olarak da "Bu kanun teklifi CMK 226. Maddesinin 4. Fıkrasında da değişiklik öngörmektedir. Daha önceki halinde mahkemenin yazılı bildirimlerin müdafiye tebliğ yeterli görülürken bu değişiklik ile birlikte mahkeme tarafından yapılacak yazılı bildirimlerinde müdafi ile birlikte sanığa da tebliğ edilmesi gerektiğini belirtmektedir." şeklinde konuştu. (İLKHA)