HABER MERKEZİ

Cumhuriyetin kurulduğu ilk dönemlerde İslami her tür örf ve gelenek hedef haline getirilmiş, Müslümanlar yaşam tarzlarından, sarıklarından ve çarşaflarından dolayı asılarak cezalandırılmıştır. Kemalistler yüz yıldır bu düşmanlığını olduğu gibi devam ettirmekte, Müslüman halkın değerleri ile barışık yaşamayı bir türlü öğrenememektedirler veya öğrenmek istememektedirler. Düşmanlık ettikleri kişiler kendi toprağına göz diken ve toprağını işgal etmeye gelen Fransızlar, İngilizler veya Yunanlılar değil, işgallere karşı canlarını ortaya koyarak düşmanı geri püskürten Nene Hatunlar, Sütçü İmamlar ve onlar gibi olan Müslüman halktı. Dolaysıyla 100 yıl önce İslam ve Müslüman düşmanlığı ile neşvü nema bulmuş kemalizm bugün de aynı tavır ve düşmanlık içinde hareket etmeye devem etmektedir.

Kemalistlerin meşhur laik atakları ve beraberinde gelen İslam/şeriat nefretinin son vukuatı Erzurum Valiliği’nin yöresel kıyafetler giymiş kadınların fotoğrafını paylaşması ile nüksetti. Erzurum Valiliği X hesabında İl Tarım ve Orman Müdürü Alparslan Kenger’in kırsal mahallelerde bulunan ve çiftçilik yapan kadınları ziyareti esnasında çekilen görüntüler paylaştı. Paylaşılan resimlerde kadınların Erzurum yöresinde meşhur olan, yüzyıllardır kadınlar tarafında giyilen ve Ehram (ihram) adını verdikleri yünden dokunmuş uzun dış elbiseleri giydikleri görünüyordu. Çoğu kişi bu elbisenin ne olduğunu merak etti ama aslında kışın sert geçtiği bu bölgeyi bilenler Ehram’ın ne olduğunu iyi bilirler. Bilmeyenler de kısa bir araştırma yapsa hemen yeterli bilgiye ulaşır. Ehram, baştan ayaklara kadar inen ve gözler açıkta kalacak şekilde el yardımıyla yüzün kapatıldığı kadın boy örtüsüdür. Bu giysi, kışın soğuğundan insanı koruyan özel ve doğal malzemelerden üretilir. Bu giysi özellikle Erzurum, Ağrı, Van, Elazığ, Bayburt gibi kışın sert geçtiği bölgelerde kullanılır.

Herkesçe gayet doğal ve normal olan bu kıyafet laik Kemalist kesim için normal değildi. Çünkü bu kıyafet onların “muasır medeniyet” diye tanımladığı batılı giyim tarzının zıttı bir kıyafetti. Bu nedenle giysiyi giymiş kadınlara ve paylaşım yapan kuruma edilmedik hakaret bırakmadılar.

Fikir özgürlüğü, seçme hürriyeti, yaşam özgürlüğü, giyinme özgürlüğü vb her tür özgürlüğü ağzından düşürmeyen kemalist kesim kendisi gibi düşünmeyen ve kendisi gibi yaşamayanların seçimini özgürlük olarak değil kendi ideolojilerine bir “isyan” olarak gördüklerinden takındıkları tavır 100 yıl önceki tavrın dışa vurumu oluyor. Nitekim Valilik hesabından paylaşılan resimlerin altına yapılan yorumlar aslında onların kinini ve öfkesini yeterince yansıtmaktadır. Bugün bile kendileri gibi düşünmeyen ve kendileri gibi yaşamayan “asileri” 100 yıl önce olduğu gibi şehrin meydanlarında darağaçlarında asmayı hayal edebilecek kadar kinliler. Hem de kendi insanlarına, bu topraklar için can vermiş, kan vermiş insanlara ve onların torunlarına.

İşte tam da bu nedenden dolayı Kemalistler bu ülke için bir beka sorunudur. Çünkü onların düşmanlığı, kini ve öfkesi asıl düşmanlara değil kendi insanlarınadır, İslam'adır.