MEHMET BOZDAŞ - Dünyanın dikkati Lübnan ve İran'a olası saldırılara yoğunlaşmışken, siyonist işgal rejimi sözde ordusu, Gazze'nin kuzeyinde soykırım savaşının ilk dönemlerindeki kadar şiddetli ve yıkıcı saldırılara başladı.
Siyonistlerin "Generallerin Planı: Teslim ol ya da açlıktan öl" adını verdikleri yeni saldırılara göre, Gazze'nin kuzeyi tamamen boşaltılarak ilhak edilecek, geride kalanlarsa "savaşçı" sayılarak katledilecek.
Filistin İslami Direniş Hareketi HAMAS, siyonistlerin yeni saldırıları karşısında Arap ve İslam dünyası ile özgür ve onurlu tüm insanları, işgalci siyonist rejimin saldırılarını durdurmaya çağırdı.
HAMAS'tan yapılan yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Direniş cephelerine selam olsun"
"Lübnan'daki mülteci kamplarında, diasporada, Gazze Şeridi'nde, işgal altındaki Batı Şeria'da, Kudüs'te, Lübnan, Yemen ve Irak'taki direniş cephelerinde kanlarını feda eden, kutsal mekânları, bilhassa Kudüs ve kutsal Mescid-i Aksa'yı savunmak için gökyüzüne yükselen kahraman şehitlerimizin ruhları şad olsun.
Gazze Şeridi'ndeki sabırlı, direnişçi, metanetli ve inançlı kardeşlerimize selam olsun. Acı ve zulme rağmen, Filistin halkının kırılmaz ve teslim olmayan onurunu temsil eden efsanevi bir tablo çizmeye devam ediyorlar.
Gazze'nin direnişçilerine, Batı Şeria'nın onurlu evlatlarına, halkımızın ve direnişimizin destek cephelerinde olan herkese selam olsun.
"İşgalci terör ordusu sivillere karşı katliam yapıyor"
Faşist işgal hükümetinin Gazze'nin kuzeyine başlattığı ve bugün on birinci gününe giren vahşi askeri saldırı devam ediyor. Yüzlerce askeri araç ve binlerce asker, büyük bir ateş gücüyle Gazze şehrinden kuzey bölgesini ayırarak, kuzeydeki yüz binlerce sivilin bulunduğu bölgeyi kuşatmaya alıyor. 10 gün içinde 342'den fazla şehit verildi, bunların çoğu kadın ve çocuk.
Bugün, özellikle Cebaliye mülteci kampında yaşananlar, tam anlamıyla bir soykırımdır. İşgalci terör ordusu sivillere karşı katliamlar yapmakta, evleri başlarına yıkmakta, yolları, sivil yerleşim alanlarını, fırınları, hastaneleri ve su kuyularını bombalamaktadır.
Cebaliye'nin sokaklarında onlarca ceset hâlâ enkaz altında kalmış durumda. Kurtarma ekipleri bu cesetleri çıkaramıyor ya da yaralılara ve mahsur kalan insanlara ulaşamıyor. Bölgedeki insanlar, kuşatmanın sıkılaştırılması ve temel yaşam ihtiyaçlarının bölgeye girişinin engellenmesiyle insani bir felaketle karşı karşıya kalmış durumdalar.
"Generaller Planı"
Kuzey Gazze'de artan suçlar ve katliamlar, işgal hükümetinin "Generaller Planı" adı verilen yeni bir soykırım aşamasına geçtiğine dair haberler ve raporlar eşliğinde gerçekleşiyor. Bu plan, kuzey Gazze'yi kuşatmayı ve bölgedeki yüz binlerce Filistinliyi aç ve susuz bırakmayı amaçlıyor. İçeride kalan herkesin savaşçı kabul edileceği ve bu kişilerin hedef alınarak öldürülebileceği belirtiliyor. Bölgenin "askeri kapalı bölge" ilan edilmesiyle birlikte bu uygulamaların yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Sıkı abluka, sistematik bombardıman, yerleşim bölgelerinin tahribatı, toprak bariyerlerin oluşturulması, kuzey bölgesinin ateş ve askeri araçlarla Gazze şehrinden ayrılması, kuzey Gazze'deki halkımızın karşılaştığı insani felaket koşulları, şunu net bir şekilde göstermektedir: Tarihin gördüğü en aşağılık, vahşi ve Nazi askeri planlarından biriyle karşı karşıyayız. Bu plan, insanlık onurundan ve askeri şereften yoksun faşist generaller tarafından tasarlanmış, tüm uluslararası hukuk, insan hakları ve insanlık onuruna karşı açık bir ihlal teşkil etmektedir.
"Bu katliamlar bir savaş değil, tam anlamıyla suçtur"
Biz, İslami Direniş Hareketi (HAMAS) olarak, halkımızı kurtarmak ve bu katliamı durdurmak için elimizden geleni yapıyoruz. Halkımızın direnişini desteklemeye yönelik çabalarımızı sürdürüyor, dost uluslararası taraflarla, Arap ve İslam dünyası düzeyinde temaslarımızı devam ettiriyoruz. Bu bağlamda şunları vurguluyoruz:
1. Sözde "Generaller Planı", işgalci terörist hükümetin uygulamaya koyduğu bir soykırım planıdır. Bu plan, işgalci Nazi ordusunun bir yıl boyunca Gazze'de halkımıza yönelik gerçekleştirdiği barbarca katliamların bir sonucudur. Çoğu kadın, çocuk ve yaşlı olmak üzere 42 bin 289 insanımızı katletmiş, tüm baskı ve terör yöntemlerine başvurarak halkımızı teslim almaya çalışmış, ancak hiçbir hedefini gerçekleştirememiştir.
2. Bu katliamlar bir savaş değil, tam anlamıyla suçtur. Bu saldırılar, halkımıza yönelik bir saldırı olmanın ötesinde, uluslararası hukuku açık bir ihlal ve insani hukuka karşı bir suçtur. Dünya bugün bu suçları durdurmaya ve işgalci Nazi hükümetinin liderlerini uluslararası mahkemelere çıkarmaya davet edilmelidir.
"ABD hükümeti, Gazze'de işlenen soykırım ve suçlardan sorumludur"
3. Uluslararası toplumun bu suça sessiz kalması, binlerce insanın öldürülmesi, açlık ve sefalet altında ezilmesi karşısında büyük bir değerler krizi yaşadığını göstermektedir. Bu sessizlik, uluslararası toplumun başarısızlığını ortaya koymaktadır ve uzun vadede bu sistemin varlığını tehdit etmektedir.
4. ABD hükümeti, Gazze'de işlenen soykırım ve suçlardan tamamen sorumludur. ABD'nin günlük olarak soykırımın durdurulmasını talep etmesine rağmen, bu talepler fiili bir baskıya dönüşmemekte ve Netanyahu'nun faşist hükümetine baskı yapılmamaktadır. Bu durum, ABD'nin bu katliamlardaki ortaklığını daha da açık hale getirmektedir.
5. Arap ve İslam ülkelerine, Arap Birliği'ne ve İslam İş birliği Teşkilatı'na acil harekete geçme ve Gazze'deki katliamı durdurmak için siyasi ve insani sorumluluklarını üstlenme çağrısında bulunuyoruz.
"Ümmet harekete geçmeli"
6. Arap ve İslam dünyasındaki kardeşlerimizi, özgür insanları ve tüm onurlu insanları, işgalci siyonist rejimin saldırılarını durdurmak için tüm baskı araçlarını kullanmaya çağırıyoruz. Bu bağlamda, kanaat önderleri ve âlimlerin, siyonist işgal karşısında ümmetin rolünü ve direnişini harekete geçirme sorumluluğunu üstlenmeleri gerekmektedir.
7. Bu barbarca "Generaller Planı", başarısızlığa mahkûmdur. Halkımızın ve direnişimizin kararlılığı sayesinde, işgalcilerin tüm planları geçmişte olduğu gibi yine başarısız olacaktır.
Son olarak, Gazze halkımıza direnişlerinden ve kahramanca sabırlarından dolayı minnet ve övgülerimizi sunuyoruz. Yakında, Allah'ın izniyle, işgalcinin kibrini kıracağız ve Generaller Planı'nı başarısızlığa uğratacağız.
Şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifa ve Allah'ın izniyle zafer halkımıza ve direnişimize olacaktır."