SNHR'nin yayımladığı rapora göre, işgal rejiminin tanklar, buldozerler ve kazı ekipmanları eşliğinde Kuneytra'nın Cebbata el-Haşab kasabasının batısında yer alan Suriye topraklarına 200 metre kadar girerek tarım arazilerini kazmaya, hendekler açmaya ve toprak barikatlar inşa etmeye başladı.
Bu adımlar, 2022'de İşgal rejimi tarafından Suriye topraklarında inşa edilen "Sufa 53" yolunun doğusunda, ateşkes hattının doğusunda gerçekleştirildi. İşgal rejimi, her kilometrede 5 ila 7 metre derinliğinde çukurlar kazıp ve toprak barikatlarla güçlendirilmiş bir gözlem noktası kurdu.
İşgal güçleri 11 Ekim 2024'te bir kez daha saldırılarını yenileyerek Kuneytra'nın Kudna kasabası yakınlarında tarım arazilerini tahrip etti ve Suriye sınırında "güvenlik çiti" inşa ettiklerini ilan etti.
Raporda, İşgal rejiminin bu adımlarının 1974'te BM'nin denetimindeki ateşkes hattının doğusunda konumlanmayı amaçladığı ve böylece 31 Mayıs 1974'te Suriye ve siyonist rejim arasında imzalanan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiği belirtildi. Bu anlaşma, BM Güvenlik Konseyi'nin 22 Ekim 1973'te aldığı 338 sayılı karara dayanarak oluşturulmuştu ve ateşkes hattının doğusundaki toprakların Suriye'ye, batısındakilerin ise işgal rejimine ait olduğunu belirtiyordu.
Suriye İnsan Hakları Ağı, bu işgalin ilk olmadığını, 2022 yılında da işgal rejiminin ateşkes hattını aşarak Suriye topraklarına girdiklerini ve "Sufa 53" adını verdikleri yolu inşa ettiklerini hatırlattı. Bu yol, bazı bölgelerde Suriye topraklarına iki kilometre kadar girmektedir.
Sonuç olarak raporda, işgal rejiminin Suriye topraklarında gerçekleştirdiği son eylemlerin, 1974 ateşkes hattının doğusundaki "Sufa 53" yolunun ve gözlem noktalarının inşasının uluslararası hukuku ihlal ettiği ve güç kullanarak toprak ilhakının yasaklandığı belirtildi.
Suriye rejiminin bu süreçteki pasif tutumunun işgal rejimini daha fazla Suriye toprağı ele geçirme yönünde cesaretlendirebileceği, uluslararası toplumun ilgisizliğinden de faydalanabileceği ifade edildi.
Raporda, Birleşmiş Milletlerin bu ihlallere karşı derhal harekete geçmesi, saldırıları detaylandıran kapsamlı raporlar sunması ve işgal rejiminin saldırılarını durdurmak için uluslararası kararların uygulanması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, uluslararası topluma, işgal rejimini daha fazla Suriye toprağını ilhak etmesini engellemek amacıyla diplomatik çabalarını yoğunlaştırması çağrısında bulunuldu.
Son olarak, bölgesel güçler ve uluslararası topluma, BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı uyarınca Suriye'de kapsayıcı ve siyasi bir çözüm için çalışmaları gerektiği yönünde çağrıda bulunuldu. (İLKHA)