ERBİL - Kürt aydınlardan Mümtaz Hayderi, Türkiye ile imzalanması planlanan petrol boru hattı ve Kürt doğalgazı anlaşmasının, gelecekte kurulacak bir Kürt devletinin ilk adımı olabileceğini öne sürdü. Hayderi, Irak Kürdistan`ı petrolünün daha önce Kürtlerin devlet olmasına engel olduğunu; bugün ise kendilerini devletleşmeye yakınlaştırdığını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: "Osmanlı devletinin yıkılmasından sonra İngilizler ve Fransızlar Sykes Picot Anlaşması ile Kürdistan’ın bir parçasını Irak`a bağladı. Sebebi ise Kerkük`te bulunan petrolün kontrol altına alınmasıydı. Bugüne kadar devlet kuramayışımızın sebebi burada büyük bir petrol kaynağının olması ve güçlü devletlerin gözünün burada olmasıydı. Ancak şimdi görüyoruz ki bugün Erbil’den Türkiye`ye petrol akışı olursa ekonomik özgürlüğümüzü elde etmiş oluruz.”
BAĞDAT`IN AMBORGOSUNA KARŞI PETROL BORU HATTI SİGORTA
Ünlü Kürt yazar ve siyasi gözlemci Mesut Abdulhalık ise imzalanması beklenen anlaşmanın ertelenmesinin bölgede olumsuz bir havaya sebep olacağını belirtti. Abdulhalık, "Kürdistan Demokrat Partisi`nin (KDP) stratejisi, petrol satmaktan ve göndermekten ziyade bölge için ekonomik özgürlüğün kazanılmasıdır. Bağdat`ın gelecekte herhangi bir ambargo koymasından endişelenen KDP, korunmak için petrol boru hattını bir sigorta olarak görüyor. KDP, devlet kurma ve ekonomik özgürlüğü birbirinden ayırt etmeyen bir düşünceye sahiptir. Ancak ABD ve Bağdat yönetiminden gelen baskılarla anlaşmanın ertelendiğine, bunun da bölge geleceği için hiç hayra alamet olmadığına inanıyorum. Umarım Türkiye bizi yarı yolda bırakmaz. Bize 1975`teki Cezayir Anlaşması hatırlatmaz.” şeklinde konuştu. 1975`te İran ve Irak arasında imzalanan Cezayir Anlaşması, Mustafa Barzani`nin başlattığı devrimi sona erdirmiş, Kürt hareketi İran ve Irak`ta kontrol altına alınmıştı.
BÖLGE HALKI "ADALETLİ DAĞILIM" İSTİYOR
Türkiye ile Irak Bölgesel Kürt Yönetimi arasında imzalanması beklenen petrol boru hattı ve Kürt doğalgazı anlaşması bölge halkında büyük heyecana sebep olurken vatandaşlar daha müreffeh bir hayata kavuşacaklarına inanıyor. Bazıları ise petrol ve doğalgaz gelirinin adaletli bir şekilde halka dağıtılması konusundaki endişelerini gizlemiyor. Erbil`de yaşayan Kürt vatandaşı Kawe Muhemed, petrolün bölge halkı için bir rahmet olduğunu; ama yetkililerden adaletli olmalarını istediğini ifade etti. Petrol ve doğalgazın gücünün bölgenin uluslararası konumunu güçlendireceğini, hatta devlet kurmak için önemli bir adım olacağını aktaran Kawan Resul adlı esnafın endişesi de aynı. Resul, bu gelirin nasıl dağıtılacağı, dağıtımın ne kadar adaletli olacağı ve halkın bundan ne kadar faydalanacağı konusunda kaygılı.
Cihan