Filistinli Müslümanların siyonist rejimin işgaline karşı 7 Ekim 2023'te başlattığı Aksa Tufanı'nın yıldönümünde, Peygamber Sevdalıları Vakfı Ergani'de yürüyüş etkinliği düzenledi.
Hacı Hasan Ergün Camii'nden başlayan yürüyüş, Yenişehir Saat Kulesi'nde son buldu. Sık sık tekbirlerin getirildiği yürüyüşte; "Kahrolsun israil", "HAMAS'a selam, direnişe devam" sloganları atıldı.
Yürüyüşün sonunda Peygamber Sevdalıları Vakfı Ergani Temsilcisi Abdurrezzak Polat tarafından basın açıklaması okundu.
"Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir." (Şu'arâ Suresi 227. Ayet) ayetiyle açıklamasına başlayan Polat, "İzzeti kuşananlara selam olsun! Zalimlerin karşısında dik duranlara selam olsun! Mazlumların safında yer alanlara selam olsun! Gazze'de yaşanan soykırıma seyirci kalmayanlara selam olsun! Selahaddin-i Eyyubi ve Abdülhamid Han'ın torunlarına selam olsun!" diyerek direnen mücahidlere ve onlara destek olan tüm mü'minlere selam gönderdi.
"Gazze imtihanımız kesintisiz bir şekilde devam ediyor." diyen Polat, "365 gün, yani tam bir yıldır devam eden zulüm ve soykırım sürecinde, fiilen kardeşlerimizin yanında olmak şurda dursun, onlara bir lokma ekmek, içecek su ulaştırmayı bile hakkıyla beceremedik. Birlik olup siyonistlerin başına balyoz olamadık. İdarecilerimizi, imkân ve potansiyelimizi harekete geçiremedik. Yapılan soykırım ve katliamı ekranlarda izleyip engel olamadık. siyonistleri korkutup caydıracak bir duruş ve güç ortaya koyamadık. Bu durum, ümmet olarak acizliğimizi, dağınıklığımızı gösterse de sabır ve ısrarla yapılan her amel gibi, Gazze için, Aksa için, sürecin başından beri, her hafta yaptığımız bu eylemlerin, yapılan diğer etkinlikler ile birlikte siyonistleri ve destekçilerini rahatsız ettiğini de unutmayalım." diyerek Müslümanların içinde bulunduğu acziyeti dile getirdi.
Polat, "siyonist işgal rejimi 75 yıldır işgal etmiş olduğu Filistin topraklarında, işgali gün be gün genişletmektedir. Kudüs ve Mescid-i Aksa başta olmak üzere, birçok mübarek belde işgalin postalları altında özgürlüğüne kavuşacağı günü beklemektedir. Filistinli kardeşlerimiz, işgalin olduğu günden bu yana, her türlü hak ihlallerine maruz kalmış, siyonistler tarafından katledilmiş, arazilerine el konulmuş, evleri ve yaşam alanları gasp edilmiştir. 1948'den bu yana 200 binden fazla Filistinli, siyonist işgal rejimi tarafından katledilmiştir. 1 milyondan fazla kardeşimiz, siyonist zindanlarında esir edilmiş, 10 milyondan fazla Filistinli, başka ülkelerde mülteci durumuna düşmüş. Sadece 7 Ekim'den bu yana Gazze'de en az 20 bini çocuk, 15 bini kadın olmak üzere, 45 bine yakın kardeşimiz şehid olmuştur." dedi.
"HAMAS, siyonistlerin bölgesel işgal planlarını yerle bir etmiştir"
Yaşanan bunca mezalime karşı 7 Ekim 2023'te HAMAS tarafından gerçekleştirilen Aksa Tufanı Operasyonu'nun bir milat olduğunu kaydeden Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mescid-i Aksa ve Kudüs başta olmak üzere, Filistin'in her bir karış toprağının özgürlüğüne kavuşması ve 75 yıllık işgalin sona ermesi için bu operasyon gerçekleştirildi. Aksa Tufanı Operasyonu, 100 yıldır görülmeyen işgalin görünür olmasını sağlamıştır. Uluslararası aktörlerin ve devletlerin gerçek yüzünü ortaya çıkarmıştır. Aksa Tufanı Operasyonu, küfrün tek bir millet olduğunu göstermiştir. HAMAS, siyonist işgal rejiminin Fırat ile Nil arasındaki işgal planına karşı sınır hattı mücadelesi vermiştir. HAMAS, siyonistlerin bölgesel işgal planlarını yerle bir etmiştir.
Tam bir yıl oldu. İslam aleminin sessizliği siyonistlere cesaret vermiş, yayılmacı politikalarını Lübnan'a saldırarak göstermiştir. İslam ülkelerinin sessizlik ve ihtilaflarından istifade eden siyonist işgal rejimi, soykırım ve işgal politikalarını Gazze dışına taşımıştır. Lübnan'a yönelik sistematik saldırılar, işgalin Gazze ile sınırlı kalmadığını göstermektedir. Lübnan'a yapılan bu saldırı, Lübnan ile de sınırlı kalmayacaktır. siyonistlerin işgalci politikalarına karşı önlem alınmazsa, bunun bütün orta doğuya yayılması kaçınılmaz bir sonuçtur. Dün Gazze, bugün Lübnan, başka bir gün Türkiye, Suriye, Irak, İran ve diğer bölge ülkeleri işgale maruz kalacaktır. Tüm bölge ülkeleri aynı tehlike altındadır. Türkiye, İran, Irak, Ürdün, Mısır ve Lübnan bu tehlikeye karşı güç birliği yapmak zorundadır."
"Soykırım suçuna ortak olan Batılı devletlerden medet ummak oyalanmaktan başka bir şey değildir"
siyonist işgal rejimi, Arzı Mev'ud inancıyla Fırat ile Nil arasındaki verimli hilal bölgesine gözünü diktiğini aktaran Polat, Türkiye başta olmak üzere bölge ülkelerinin, zulmün sona ermesi için Batı'nın kapısını çalmaktan vazgeçmeleri gerektiğini ve Türkiye ile bölge ülkelerinin bir araya gelip güçlerini birleştirmelerinden başka çarelerinin kalmadığını söyledi.
"Vaat edilmiş topraklar' hezeyanıyla hareket eden siyonist işgal rejimi, tamamen siyonist bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer, Türkiye'dir." diyen Polat, "İşgal rejiminin yayılmacı ve işgalci politikalarının varacağı nokta, yaşadığımız bu beldeler olacaktır. Daha bir iki gün önce Hatay ilimize sınırı olan Suriye'nin Lazkiye şehri işgal rejimi tarafından bombalandı. Türkiye buna karşı önlem almak zorundadır. siyonist işgalin yayılmacı adımlarına karşı batıdan medet ummak, çölde su aramaktan başka bir şey değildir. Batılı devletler ve uluslararası kurumlar siyonist varlığa hizmet etmektedir. Batılı devletler, siyonistlerin soykırımına ve yayılmacı politikalarına askeri, lojistik ve istihbarat desteği vermektedirler. Batı devletleri siyonistlere yapmış oldukları destek ile soykırım suçuna ortak olmaktadırlar. Soykırım suçuna ortak olan Batılı devletlerden medet ummak oyalanmaktan başka bir şey değildir." dedi.
"siyonist destekçilerine, içimizdeki uzantılarına geçit vermeyeceğiz"
7 Ekim 2023'te Aksa Tufanı ile başlayan Gazze direnişinin; siyonist israilin, ABD ve Avrupa ülkelerinin yenilmezlik algısını kırdığını belirten Polat, gelişmiş teknolojilerine rağmen bu devletlerin Gazze'nin kumlarına battığını söyledi.
"Zulüm ve baskı tamamen ortadan kalkıncaya ve hâkimiyet sadece Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer haksızlıklara son verirlerse, artık zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur." (Bakara: 193) ayetini okuyan Polat, basın açıklamasına şöyle devam etti:
"O halde bizler de haykırıyoruz: Haklı davamızdan asla vazgeçmeyeceğiz! siyonist destekçilerine, içimizdeki uzantılarına geçit vermeyeceğiz! İnsanlık için muzır kanser hükmünde olan siyonizm urunu söküp atmak için mücadeleden geri durmayacağız! siyonist vahşeti, soykırımını ve işbirlikçilerini ifşa edip, tüm dünya nezdinde mahkûm edeceğiz! siyonizme destek verenleri boykot etmeye devam edeceğiz! Aksa ve Kudüs davasına destek için atılacak her adım, yapılacak her faaliyet, söylenecek her sözün değerli olduğu bilinciyle cehd ve gayretimizi arttıracağız, saflarımızı sıklaştıracağız.
siyonizmin ve onların büyük destekçisi küresel emperyalizmin, sadece Gazze'de cephe açmadığını iyi biliyoruz. Filistin'de bedenlerimizi parçalayanların, diğer coğrafyalarda gençliğin zihnini işgale giriştiğini de görmekteyiz. Ne Gazze'nin ne Kudüs'ün ne de Mescid-i Aksa'nın işgaline ve özellikle siyonizmin kültürel soykırımına, asla izin vermeyeceğiz. Bu minvalde yapılan tüm meşru ve haklı eylemleri destekleyeceğiz."
"Türkiye ve bölge ülkeleri güç birliği yaparak 'Kudüs İttifakı' kurulmalıdır"
Türkiye başta olmak üzere dünya ülkelere seslenen Polat, dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden taleplerini şöyle sıraladı:
"-siyonist işgali durduracak somut adımlar atılmalıdır. Türkiye başta olmak üzere, vicdan sahibi ülkeler bu gücü oluşturmalı, yaşanan zulme karşı sessiz kalınmamalıdır. Türkiye ve bölge ülkeleri güç birliği yaparak 'Kudüs İttifakı' kurulmalıdır.
-siyonist işgal rejimine destek sağlayan ürünler devlet desteği ile boykot edilmelidir.
-Üçüncü ülkeler üzerinden siyonist işgal rejimine petrol sevkiyatı başta olmak üzere ticaretin her türlüsünden vazgeçilmelidir.
-Filistin devletinin tanınması ve Gazze'de soykırımın durdurulması için çaba sarf eden devletlerin ve uluslararası alanda bu yönde başlatılan tüm girişimlere destek verilmelidir.
-HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartlarına destek verilmelidir.
-Lübnan halkına yapılan saldırı ve katliamları durduracak somut adımlar atılmalıdır.
-İran'ın siyonist rejime yönelik gerçekleştirmiş olduğu füzeli operasyonu desteklenmelidir.
-HÜDA PAR'ın Meclis'e sunmuş olduğu, Gazze'de soykırım suçunu işleyen Türkiye vatandaşı siyonistlere yönelik, çifte vatandaşlık yasası kanunu ivedilikle yasallaşmalıdır.
-Direnişe askeri, lojistik, teknolojik destek verilmelidir.
-siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz.
Gazze'nin kahraman halkına, izzeti ve onuru kuşanan cesur liderlerine, Siyonist işgale direnen, ölümü öldüren mücahitlere selam olsun.
Allah'ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun."
Ellerinde pankart ve dövizler bulunan yüzlerce kişinin iştirak ettiği basın açıklaması, Lütfi Biçer Hoca'nın yaptığı dua ile son buldu. (İLKHA)