GAZİANTEP- Hasan Kalyoncu Üniversitesi ve Güneydoğum Derneği işbirliğiyle düzenlenen ''Doğu-Güneydoğu için Doğru Sürdürülebilir Kalkınma Modeli Arayışı'' konulu panelde konuşan Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu, Gaziantep ekonomisinin son yıllarda önemli bir mesafe kat ettiğini belirterek, Kentin başarısını yüzyıllar öncesine bakarak değerlendirmek gerektiğini söyledi.


Konukoğlu, en eski yerleşim birimlerinden birisi olan Gaziantep'in 6 bin yıldır medeniyetlere ev sahipliği yaptığını, tarihi İpek Yolun üzerinde yer aldığını ve ilkçağdan beri burada ticaret yapıldığını anlattı. Konukoğlu, ''Bu şehir üretmeye binlerce yıl önce başlamış'' dedi.


Bu yıl 6,5 milyar dolar civarında ihracat gerçekleştireceklerinin altını çizen Konukoğlu, 240 bin kayıtlı çalışanları olduğunu belirterek, Türkiye'de makine halısının yüzde 94'ünün, poliprobilen ipliğin yüzde 86'sının, dokusuz kumaşın yüzde 80'ininin, ayrıca makarnasından ununa kadar gıda sektöründe birçok ürünün Gaziantep'te üretilip ihraç edildiğini söyledi.


Doğu ve Güneydoğu bölgesinde yatırım yapılırken her şehrin temel dinamiklerinin dikkate alınması gerektiğini belirten Konukoğlu; Tarım olan yerlerde tarım, sanayisi ve maden olan yerlerde maden sanayiinin geliştirilmesi gerektiğini belirterek ''Bunları geliştirdiğimiz takdirde topyekun kalkınmayı sağlarız'' dedi.


Güneydoğulu yatırımcı önce kendi şehrine yatırım yapmalı

Bugün Türkiye'nin en önemli konularından birisinin barış süreci olduğunu bildiren Konukoğlu, çözüm sürecine herkesin elbirliğiyle katkı yapmak zorunda olduğunu vurguladı.


Gaziantep'in çok yoğun göç almasına rağmen insanların en ufak bir farklılığı birbirine hissettirmediğini, birlik beraberlik konusunda örnek olduğunu belirten Konukoğlu, ''Ayrılıkta azap birlikte rahmet var. Buna hepimiz inandığımıza göre o zaman neyi paylaşamadığımızı iyi tartışmalıyız'' ifadelerine yer verdi.


Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin varlıklı insanlarına büyük sorumluluk düştüğünü belirten Konukoğlu, Bölge insanının İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşamak yerine kendi şehirlerine gidip yatırım yapması ve istihdam sağlaması gerektiğini belirterek, ''Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin şu anda en büyük problemi, yatırımcı çekememek. Bu problemi çözmenin tek yolu, bölgeye yatırım yapacak İstanbul'a göçmüş olan Güneydoğulu insanları buraya getirmektir. Onun için de önce güven ortamını sağlamalıyız. O zaman elbirliği ile bu sürece destek olmalıyız.''ifadelerini kullandı.


Bölge, doğru kalkınma modeli ile avantajlı konuma gelebilir


Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz ise sürdürülebilir kalkınmanın önemini vurgulayarak, yatırım yaparken ve sanayileşirken gelecek kuşakların ihtiyaçlarının da göz önünde bulundurulması, çevre ile sosyo-ekonomik ilişkileri doğru kullanmak gerektiğini belirtti.


Yılmaz, sürdürülebilir kalkınma için üniversite, sanayi ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket etmesi gerektiğine işaret ederek, "Doğu ve Güneydoğu özel bir bölge. Kalkınma için sanki biraz geride kalmış gibi gözüküyor, batı bölgelerine göre dezavantajlı gibi. Ama, doğru bir sürdürülebilir kalkınma modelini burada oluşturursak avantajlı konuma gelebilir. Dezavantajdan bir fırsat çıkarma şansımız olabilir. Gaziantep bölge için çok önemli lokomotif bir il. Sanayisi ile bu bölgeyi, belki ülkeyi sürükleyebilecek bir il olduğunu düşünüyorum.'' görüşlerine yer verdi. (Şefik Mert-İLKHA )