HÜSEYİN GİZLİ

1657: Osmanlı bilgini Kâtip Çelebi vefat etti. Kâtip Çelebi yıllar süren devlet memurluğunun yanı sıra araştırmacı kimliği ile de ön plana çıkmış ve tarih, bibliyografya, coğrafya ve kısmen de tıp alanında çalışmalarda bulunmuş bilgin ve aydın bir kişidir.

1864: Hindistan’daki Kalküta şehrinde meydan gelen büyük hortum’da 60 bin kişi öldü.

1939: Ankara Radyosu, Fransızca yayın yapmaya başladı. Daha önce Yunanca, Farsça, Arapça, Bulgarca yayınları yapılıyordu… Oysa Türkiye’de kaç Fransız vardı ki… Ama milyonlarca Kürt vatandaş olmasına rağmen Kürtçe yayın yapılamıyordu.

1908: Bulgaristan, Osmanlı İmparatorluğu’ndan bağımsızlığını ilan etti. Rusya’nın saldırıları ve kışkırtmaları sonucu hâkimiyetini kaybeden Osmanlı karşısında Balkan devletleri birer ikişer bağımsızlıklarını ilan ediyorlardı. 

1908: Avusturya imparatorunun ilhak notasını imzalamasıyla Bosna-Hersek, Osmanlı toprağı olmaktan çıktı. 

1953: Türkiye, BM Güvenlik Konseyi’ne 40 oyla üye seçildi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Birleşmiş Milletler’in, üye ülkeler arasında güvenlik ve barışı korumakla yükümlü, en güçlü organıdır. Birleşmiş Milletler’in diğer organları sadece tavsiye kararı alabilirken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kararları, tüm üye ülkeler açısından bağlayıcılık taşımaktadır. Birleşmiş Milletler’in aslında beş daimi üye olan ve tüm kararları veto etme hakları bulunan ABD, İngiltere, Rusya, Çin ve Fransa’nın dünya halklarına hâkimiyet sağlamak için kurulmuş bir kulüp olduğu herkesçe bilinen bir gerçektir. 

2003: Siyonist işgalciler, 1974’ten beri ilk kez Suriye topraklarına saldırdı. Saldırı, Hayfa’da 4 Ekim’de düzenlenen ve 22 kişinin öldüğü şehadet operasyonunun sorumluluğunu üstlenen İslami Cihad’a ait olduğu iddia edilen bir üsse düzenlendi.

2014: Kobani’de yaşanan şiddetli çatışmalardan sonra IŞİD kente girdi. Kobani’de yaşanan çatışmaların ardından binlerce sivil Türkiye’ye sığındı.  

2015: Kurban Bayramı’nda ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtırken, PKK’liler tarafından hunharca katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının davası, Ankara 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. 100’ün üzerinde avukat davaya müdahil olarak katılırken, duruşmada katillerin yanı sıra azmettiricilerin de cezalandırılması istendi. Ankara 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmayı, şehidlerin yakınlarının yanı sıra birçok ilden gelen yüzlerce kişi, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile Uluslararası Af Örgütü temsilcileri takip etti.