Çocukların büyüme evresinde hayatlarını önemli ölçüde etkileyen konuşma bozuklukların olduğuna dikkat çeken Dil ve konuşma terapisti Baran Serkan Demir, terapi yöntemlerinin çeşitliliğiyle, her bireyin ihtiyaçlarına uygun çözümler sunulması gerektiğinin altını çizdi.
"Konuşma problemleri birçok sebebe bağlı olarak artmaktadır"
Konuşma bozukluklarının tek bir nedene bağlı olarak gerçekleşmediğini ifade eden terapist Baran Serkan Demir, "Dil ve konuşma terapistleri, bireylerin dil, konuşma, ses ve yutma bozukluklarını değerlendiren, tanımlayan ve tedavisinde rol oynayan sağlık çalışanlarıdır. Dil ve konuşma terapistlerinin çalışma alanları oldukça geniştir. Bu bağlamda artikülasyon, yani konuşma sesi bozuklukları, halk arasındaki ismiyle harfleri söyleyememe veya pelteklik olarak geçmektedir. Bunun yanında konuşma gecikmesi, bireyin iletişim, dil ve konuşma becerilerinin yaşıtlarının gerisinde olmasıdır. Kekemelik, hızlı bozuk konuşma, otizm ve down sendromlu bireylerin iletişim, dil ve konuşma becerilerini geliştirme ile zihinsel engelli bireylerin dil ve konuşma becerilerini geliştirme, ses, yutma ve konuşma bozukluklarının rol oynamaktadır. Dil ve konuşma terapisinde erken müdahale, bireyin dil ve konuşma becerisini geliştirmesi ile beraber erken tanımlama ve tedavinin birey için önemli bir rol oynamaktadır." dedi.
"Gelişen dil ve konuşma becerisi ile beraber zihin de gelişmektedir." diyen Demir, "Direkt bir şekilde etki ettiği söylenmezse bile, birbirlerini destekler bir şekilde devam etmektedir. Gelişen zihinsel beceri, yani biliş, dünyayı algılama, kendisiyle beraber sosyo-kültürel açıdan ve akademik açıdan da bireyin gelişmesine yardımcı olmaktadır. Maalesef günümüzde dil ve konuşma terapisi problemleri artmaktadır. Tek bir nedene bağlı olarak sınıflandırmak biraz yanlış olabilir, çünkü dil ve konuşma bozuklukları kendi arasında birçok alt alana ayrılmaktadır. Konuşma problemleri birçok sebebe bağlı olarak artmaktadır. Konuşma bozuklukları maalesef tek bir nedene bağlı olarak gerçekleşmez; birçok faktör bu durumu ortaya çıkarmaktadır. Genetik faktörler ve yeterince dil tabanlı erişime ve etkileşime maruz kalmayan bireylerin, ayrıca yeterince işitsel ve görsel referansa maruz kalmamaları yani karşılıklı olarak sohbet etme ve sürdürme ile oyun oynama eksiklikleri bu durumu etkileyebilir. Dil ve konuşma bozukluğu yaşayan çocukların ailelerine önerilerimiz arasında, çocukla etkileşim içinde olmak ve ekran süresini azaltmak bulunmaktadır. Bununla beraber, profesyonel bir dil ve konuşma terapisti uzmanına başvurmaları da önemlidir. Konuşma bozukluklarına tek bir sebep göstermek yanlış olabilir. Birçok nedene bağlı olarak dil ve konuşma problemleri karşımıza çıkmaktadır." ifadelerini kullandı.
"Ekran süresini azaltmak ve birey ile karşılıklı etkileşim sağlamak, ailelerin çocukları için daha fazla zaman ayırması son derece önemlidir"
Etkin ve profesyonel bir terapi için mutlaka uzmanından bilgi alınması gerektiğini vurgulayan Demir, "Ekran süresinin fazla olması ve bireyin ebeveyn ve akranlarıyla yeterince iletişime geçememesi, dil ve konuşma bozukluklarının oluşmasına maalesef destekleyici bir nitelik taşımaktadır. Bu nedenle, ekran süresini azaltmak ve birey ile karşılıklı etkileşim sağlamak, ailelerin çocukları için daha fazla zaman ayırması son derece önemlidir. Etkin profesyonel bir terapi için mutlaka dil ve konuşma terapistlerine başvurmaları gerekmektedir. Her bir bozukluğa göre farklı bir terapi metodu karşımıza çıkmaktadır ve her dil ve konuşma bozukluğu için terapi yöntemleri farklılık gösterebilir. Önemle vurgulamamız gereken bir nokta, etkin ve profesyonel bir terapi için mutlaka uzmanından bilgi almaları ve başvurmaları gerektiğidir. Bununla beraber, evde karşılıklı etkileşimi destekleyen ve sıra alma, taklit ve tekrar becerilerini geliştirebilecek oyunlar oynamak, dolaylı yoldan dil ve konuşma becerilerini geliştirmeye yardımcı olabilir." diye konuştu.
Artikülasyon bozukluğu, bireyin yaşına uygun konuşma seslerini yanlış üretmesi veya hiç üretememesi sonucu ortaya çıktığını belirten Demir, "Yani, artikülasyon bozukluğu daha anlaşılır bir şekilde ifade etmek gerekirse, bazı harfleri söyleyememe durumudur. Burada hangi harfin hangi yaş aralığında çıkarılması gerektiği konusunda aileyi bilgilendirmek ve çocuğun yaşına uygun süre tanıyarak gerekli müdahaleyi yapmak, dil ve konuşma terapistleriyle beraber gerçekleştirilebilir." dedi. (İLKHA)