C- Sahura kalkmak: Sahuru gecenin sonuna doğru yani tehir ederek yemek sünnettir. Sahurun önemiyle ilgili birçok hadisi şerif vardır. Bunlardan bazıları şöyledir:
"Bir tas suyla da olsa sahura kalkınız, zira sahurda bereket (vücutta oruca karşı bir kuvvet ve büyük ecir) vardır." (Muttefakun aleyh)
"Bizim orucumuzla kitap ehlinin orucu arasındaki fark, bizim sahur yemeğine kalkmamızdır." (Buhari, Müslim, Ebu Davut)
"Gündüz tutacağınız oruca karşı sahurla, gece kalkacağınız teheccüd namazına karşı kaylule uykusuyla kendinizi destekleyip güçlendiriniz." (İbn-i Mace, Hâkim)
Bu hadisi şerifler, sahurun önemini, vücuda olan maddi ve manevi faydalarını bildirmektedirler. O halde daha güçlü ve daha zinde bir vücutla oruç tutabilmek için sahura kalkmakla bu sünneti ihya edebiliriz.
D- İftar: Akşam vakti girer girmez oruçlu kişinin iftarını açması sünnettir. Bununla ilgili birçok hadisi şerif vardır. İşte bunlardan bazıları:
"Allah (c.c), buyurdu ki: ‘Bana kullarımın en sevgilisi, iftarını açmakta acele eden kişidir." (Kudsi hadis)
"İnsanlar iftarını acele açtıkları müddetçe hayırdan ayrılmazlar. İnsanlar iftarda acele ettikçe din hâkim olmaya devam eder. Çünkü Yahudiler ve Hıristiyanlar onu tehir ediyorlardı." (Ebu Davut)
Bu hadisi şerifler, iftar vaktinin girmesiyle oruçlu kişinin iftarını açmakta acele davranmasının sünnet olduğunu gösteriyor. Tıpkı vaktin girmesiyle namazın vaktin evvelinde kılınması gibi! Bu hususla ilgili Hz. Enes`ten gelen bir hadisi şerifte şöyle buyrulmaktadır: "Allah Resulü (sav), iftar vakti girince namaz kılmadan önce birkaç hurmayla veya birkaç yudum suyla iftarını açıp namazını kıldıktan sonra yemeğini yerdi." (Ebu Davut, Tirmizi)
E-İftar esnasında dua etmek: Sabır ve tahammülün azaldığı bir anda duaya zaman ayırmak çok önemlidir ve erdemli kişilerin işidir. İşte bu vakitlerden biri de iftar saatidir. Bununla ilgili Allah Resulü (sav) den varit olmuş birçok dua vardır. İşte bunlardan bazıları:
İbn-i Ömer (ra) diyor ki: Allah Resulü (sav), iftarını açtığı zaman şöyle derdi: "İnşaallah veya elhamdülillah susuzluk gitti, damarlar ıslandı ve ecir hâsıl oldu." (Ebu Davut, Nesei)
Bir başka hadisi şerifte şöyle buyrulmaktadır: "Bismillah! Allah’ım! Senin için oruç tuttum, senin rızkınla iftarımı açtım, artık günahlarımı bağışla." (Ebu Davut, Taberani)
F-Oruçlu birine iftar ikramında bulunmak: Zeyd Bin Halid`den rivayet edilen bir hadisi şerifte şöyle buyrulmaktadır: "Kim bir oruçlunun iftarını açtırırsa, o oruçlunun ecrinden bir şey eksik olmaksızın ona da aynı derecede ecir vardır." (Tirmizi, Ahmed)
Bu hadisi şerif, birçok hakikati birden akla getiriyor. Sadece oruçlu birinin iftarını açtırmakla büyük bir manevi mükâfatın yanı sıra aç insanların halini anlamayı, Ramazan’da cömertliğin ve sahavetin de önemini hatırlatmaktadır. Her işin kıymeti kendi zamanında daha iyi anlaşıldığı gibi, aç insanların halini anlamak da oruçluyken daha iyi anlaşılır. İşte o yüzden Peygamberimiz (sav), Ramazan ayı gelince insanları hayır hasenat yapmaya, cömertliğe teşvik ettiği gibi kendisi de bizzat buna güzel örnek olmuştur. Validemiz Hz. Aişe buyuruyor ki: “Ramazan ayı gelince Allah Resulü (sav), her zamankinden çok daha cömert olur ve çok daha sadaka verirdi.” (Müslim)
Doğruhaber