Diyarbakır`ın girişinde bulunan `Ne mutlu Türküm diyene` yazılı tabela, Kürtler`in rahatsız olduğu gerekçe gösterilerek, Valilik kararı ile kaldırılmıştı. Bu duruma en sert tepkiyi ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli göstermişti. Dün, Antalya`nın Demre ve Kaş ilçelerinde halka hitap eden Bahçeli`nin gündeminde yine bu konu vardı. Diyarbakır buluşmasını eleştiren Bahçeli`nin tepkisi de ayrı sertlikteydi;

`MEĞER BARZANİ GELİYORMUŞ`
`Başbakan dahil olmak üzere milletvekilleri ve bakanları karşılıyor. Burada Kürdistan kelimesi kullanılıyor. Bir taraftan da bir gün önce `Ne mutlu Türküm diyene` yazan tabela paslandığı gerekçesiyle kaldırılıyor. Meğerse Barzani geliyormuş da ondan bu yazı kaldırılıyormuş. Ey vali, o tabelanın hesabını sormazsam namussuzum.`

BAHÇELİ`DEN ERDOĞAN`A: BU KİBİR NİYE?
Hükümetin yasaklarla ülke yönetmeye çalıştığını ifade eden Bahçeli, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü:

`Türkiye`de kamplaşma yaygınlaşmış, gerilim stratejisi takip ediliyor. Her kesim birbirine düşürülmek isteniyor. Bu gerilim stratejisinde bir diktatör doğuyor. Bu diktatör de ülkeyi tek başına yönetmeye talip olduğunu söylüyor. Kim ne derse desin hiçbirisine aldırış etmiyor. Son günlerdeki bazı olaylarda içlerinden bir tanesi, ağlayan başbakan yardımcısı, 2 tane acıklı laf söyle gözünden yaş akıyor, memleketin içine battığı durumu görmüyor. AKP`yi övüp övüp geziyor. Recep Tayyip Erdoğan`a bir konuda bir cümle söylüyor, ondan bir azar işitiyor. Sonra Recep Tayyip Erdoğan, `Başbakan benim ne dersem o olur` diyor. Milletten oy alırken böyle konuşmuyorsun, milletin desteğini aldıktan sonra bu kibir nedir? Bu şaşkınlık nedir? Nereye gidiyorsun Recep Tayyip Erdoğan?`

MHP Lideri bir ara, kendisini dinleyenler arasında bulunan yaşlıları kürsüye çağırarak yanına oturttu. Bahçeli, konuşmasının sonunda annesinin kucağındaki 5 aylık Devlet Polat adlı çocuğu kucağına aldı.