Hastalık, her zaman olumsuzluğu, negatifliği, sorunları ve kötü etkiyi temsil edici bilinir. Aynı zaman da insan için çok büyük bir engel olarak tanınmıştır. Hastalık, olumsuzlukları beraberinde getirmiştir insan için. Fakat bir de madalyonun diğer yüzüne bakmak lazım.
 

Üstad`ın yirmi beşinci Lem`a`da geçen sözüyle bunu anlatmak daha sağlıklı olacaktır. Üstad: ‘Senin hastalığın sana dert değil belki bir nev`i dermandır` diyor. Bu minvalde; kişi kendi dermanını derdi içinde aramalıdır. Derman bulmak isteyenlerin bunu denemesi lazımdır.
 

Bunu şu şekilde açalım: İnsan iki kısımdan oluşmuştur. Biri göz önünde bulunan nazari kısmı, diğeride kendi gözünün önünde bulunan alemi kısmıdır. İnsanın, insan olabilmesi bu iki yönünün farkında olmasıyla sağlanır.
Nazari (zahiri,maddi) kısmı bazı ağrılarla,yaralarla ve hasarlarla tahrip edilir. Ancak vücud dizaynı bunu en güzel şekilde tekrardan eski halinden daha da sağlıklı bir hale getirebilir. Yaratıcısı tarafından tabi ki de…
Ama bunun tam aksine alemi kısım, tahrip olunca bunu birey kendi başına, kendi çabasıyla tekrardan sağlıklı bir hale büründürür.
 

Günlük hayatta yaşanılanlar, yapılan diyaloglar ve sözleşiler, ortama uyum sağlama hareketleri vs. bu gibi etkenler kişinin aleminde gedikler açmak için yeterli sebeplerden birkaçıdır. Birey de bu gibi nedenlerle alemi bir kişilik sorunu yaşar. Bir zelzele tutuşur alemi. Bu zelzelenin tahribatı ve yıkımı şidettine göre değişir. Ve alemin her noktası da bu zelzeleden nasibini alır.
 

Binaenaleyh kendimizin, alemimize acilen acil yardımların ulaştırılması için, yaralarımızı sarmamaz için yardıma koşmalıyız. Yoksa bu yıkımın harabeleri zamanla gafleti doğurur. Ve ne yaptığımızı bilemiyeceğimiz bir hale bürünürüz. Kendimizi tamir edeceğimize bir harabeye dönüştürürüz.
 

Nasıl ki bir depremden sonra oraya yardım kuruluşları topyekün bir seferberlik ilan ederler aynen bunun gibi bizim de bu tür bir alemi kişilik zelzelesine tutulduğumuzda yardım kurumlarından ihtiyaçlarımıza cevap vermeleri elzem bir hale döner.
İşte bizim bu yardım kuruluşlarımız; namaz, zikir, dua ve tevekkülümüz olacaktır. Bu dörtlü ittifakla yeniden ihya olabiliriz.
Aynen bunun gibi bir hastalıkla da harabeye dönebiliriz. Fakat kurum ve kuruluşlara başvurarak bunu kendimize dert değil belki bir nev`i derman edebiliriz.
 

Ve belki de böyle bir afet olmasa bu kurumların kuruluşlarından bêhaber olacaktık. Binaenaleyh:
 

Hastalık, yeniden doğmaktır.
Hastalık, yeniden toparlanmaktır, şifayı bulmaktır.
Hastalık,muhasebeye çekilmektir,kendinle baş başa kalmandır. Ve Hastalık, hisse sahibi olmaktır…

 

Müzekker / Kahta - Yaş: 18