MUŞ - Muş Alparslan Üniversitesi İlim ve Fikir Topluluğu, eski İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu`nda Hz. Hüseyin ve Kerbela adlı konferans düzenledi.
Konferansa HÜDA PAR Muş yönetim kurulu üye ve gönüllüleri, STK temsilcileri ve öğrenciler katıldı. Konferans Kur`an-ı Kerim tilavetiyle başladı. İlim ve Fikir Topluluğu adına selamlanma konuşması yapan Mahmut Tekpınar, her zaman hakkın sesini haykıracaklarını ve hiçbir zaman zulmün karşısında baş eğmeyeceklerine vurgu yaptı. Tekpınar`ın konuşmasının ardından kürsüye çıkan Araştırmacı Yazar Sait Şahin, Kerbela`da yaşananları ve Kerbela olaylarından Müslümanların alması gereken derslere değindi.
``Hz. Yahya ve Hz. Hüseyn`in kaderleri aynıdır``
Hz. Hüseynin Kerbela`da yaşadıklarına değinen Şahin, Hz. Yahya ve Hz. Hüseyin`in kaderlerinin aynı olduğunu ve ikisinin hayatlarında benzerlikler bulunduğunu ifade etti. Şahin konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Hz. Yahya ve Hz Hüseyin`in isimlerini Allah bildirmiştir ve bu iki şahsiyet Allah katında yüceltilmiştir. Gerektiği yerde Allah için başlarını vermişlerdir. Mevlana diyor ki: `Ey kişi bu dünyada başının kesilmesinden korkma, şayet bu dünyada başını keserlerse ahrette sana nurdan baş verilecektir.` Kerbela baş vermekle izzetin ve şerefin kazanıldığı yerdir. Yaşadığımız dünyada hala zulümler ve acılar devam etmektedir. Bugün ümmet coğrafyası Kerbela`dır; Arakan, Somali, Filistin, Çeçenistan, Mısır, Suriye birer Kerbela`dır. Bizler acıları yaşamaya devam ediyoruz. Habil ile Kabil meselesi ne ise, Hz. Hüseyin ve Yezit meselesi odur.``
İdareciler düzelirse toplum düzelecektir
Ömer b. Sad`ın Hz. Hüseyin`e karşı olan ihanet ve tavırlarından örnek veren Şahin, dünya lezzetlerini ahrete tercih edenlerin yerinin cehennem olacağına vurgu yaptı. Şahin, konuşmasına şöyle devam etti. "Küfe toplumunun başına geçen zalim idareciler yüzünden o toplum bozuldu. Peygamberimiz buyuruyor ya `ümmetimden iki sınıf insan vardır, onlar düzelirse tüm toplum düzelir. Onlar bozulursa toplum da bozulur. Onlar idareciler ve alimlerdir.` Peygamberler genellikle toplumun idare makamlarına gönderilmişlerdir. Çünkü idareciler düzelirse toplum düzelecektir."
Alimlerin etkili olabilmesinin yolu idare makamlarıdır
Batının hayat tarzının bu topluma dayatıldığını ve dayatılmaya devam edildiğini sözlerine ekleyen Şahin; "Allah herkesi eşit haklarda yaşatmıştır. Dil, inanç, renk gibi nedenlerden dolayı haklar tayin edilmemiştir. Topluma yön verenler alimlerdir. Alimlerin etkili olabilmesinin yolu ise yine idare makamlarıdır. Cumhuriyet döneminde alimler susturuldu. Camileri ahıra çevirdiler, alimleri dar ağaçlarında sallandırdılar. Zindana attılar ve bu şekilde toplumu şeytanla baş başa bıraktılar. İskilipli Atıf Hoca bir alimdi ve asıldı. Bediüzzaman çok değerli bir alimdi zindandan zindana sürüldü. Süleyman Hilmi Tunahan Kur`an aşığıydı ve Kur`an dersini vermesini yasaklayarak dinin önüne set çekilmeye çalışıldı.`` ifadelerini kullandı.
Hz. Hüseyin ne ise; Şeyh Said de O`dur
Şahin, "Hz. Hüseyin`in mücadelesi ve kendinin feda etmesinin nedenlerine bakıldığında Hz. Hüseyin, toplumun başına zalim biri gelmiş ve dinin altını çürütüyor diye kıyam etti. Aynı şey Şeyh Sait için de geçerlidir. O da din elden gidiyor diye kıyam etmiş ve kendini feda etmiştir.`` dedi.
Son olarak insanların diriltilmesi gerektiğini ve bunun da bu asırda söz ve kalem ile olacağını hatırlatan Şahin, konuşmasını yaptığı dua ile sonlandırdı. (M. Şirin Çağlayan - İLKHA)